Öz, anlaşmanın mal ticaretinin yanı sıra hizmet ticaretini, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaretlerini kolaylaştırıcı tedbirleri, kamu alımlarını, fikri mülkiyet, ticaret önlemleri ve diğer düzenleyici kuralları kapsadığını söyledi.
İki ülke arasındaki yatırımların ve ticaret hacminin artmasının hedeflendiği KEOA'nın yalnızca mal ticaretini değil, ticari ilişkilerin tüm tamamlayıcı unsurlarını da barındırdığını dile getiren Öz, "KEOA ile yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, verimli uygulamalar ve işbirlikleriyle ekonomik öngörülebilirliği artırarak iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor." diye konuştu.
KEOA ile mal ticaretinde pazara giriş kapsamında tüm tarife satırlarının yüzde 80'inin taraflarca taviz kapsamına alındığını ifade eden Öz, anlaşmayla Türkiye'nin küresel anlamda rekabetçi otomobiller, ticari araçlar, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabılar, plastik ürünleriyle makineler ve çeşitli elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edilebileceğini belirtti.
"BAE YATIRIMCILARININ İLGİSİ ARATACAK"
Anlaşmanın iki ülke arasındaki ticaret hacmi ve yatırımların en yüksek seviyeye çıkarılması için en güçlü enstrüman olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Öz, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, 2022 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde olan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde 25 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Konsey olarak, 2000'den bu yana Türkiye ile BAE ticari ilişkilerinin geliştirilmesi için aktif şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İş Konseyi olarak, KEOA'nın imzalanmasına da güçlü destek verdik. Abu Dabi Büyükelçiliğimiz ve Ticaret Müşavirliğimiz, Dubai Başkonsolosluğumuzu da kapsayan bir ülke ziyaretinin yanı sıra KEOA'nın daha iyi anlaşılması ve iş dünyamızın anlaşmadan azami ölçüde faydalanabilmesi bakımından BAE'deki temsilciliklerimizle işbirliği içinde çevrim içi etkinlikler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Etkinliklerimizde özellikle bilişim, sağlık, enerji ve gıda sektörlerinde karşı kanat kuruluşumuzla iş geliştirme toplantıları yapmayı planlıyoruz. Ayrıca, karşılıklı üst düzey ziyaretlerde gerek yuvarlak masa toplantıları, gerek işletmeden işletmeye (B2B) etkinlikler, gerekse işletmeden devlete işlem yapılan e-ticaret modelleriyle (B2G), DEİK çatısı altında ikili ilişkilere katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Abu Dabi Büyükelçimiz Tugay Tunçer, Dubai Başkonsolosumuz Onur Şaylan, Ticaret Müşaviri ve ataşelerimizin destekleriyle DEİK, Türkiye Müteahhitler Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi gibi kurumlarımızın BAE'ye yönelik programlarının yoğunlaşacağını, Türk ürünlerinin BAE pazarına çok daha kolay girebileceğini, BAE yatırımcılarının ülkemize ilgilerinin artacağını ve 25 milyar dolarlık ticaret hacmini kısa sürede yakalayabileceğimizi düşünüyoruz." AA