Türkiye de yabancılara ABD ve İngiltere gibi şart koşmalı
Küresel sermayenin kendi ülkelerinde işletme satın alacağı zaman çeşitli şartlar ortaya koyan ABD ve İngiltere'nin ekonomi yönetiminin tavrını Türkiye'nin de gösterebileceği gündeme getirildi.

Oluşturma Tarihi: 2024-09-17 20:25:29

Güncelleme Tarihi: 2024-09-17 20:27:21

Yeni Şafak gazetesi ekonomi yazarı Prof. Dr. Yusuf Dinç, ABD ve İngilitere'nin ülkede herhangi bir işletmenin müşterisi olan yabancı sermayeye birbirinden farklı şartları çeşitli bahanelerle masaya sürdüğüne dikkat çekti.

Prof. Dinç, Türkiye'nin de benzer tavrı göstermesi gerektiğini belirtti.

AMERİKA'NIN BİR HUYU VAR

Bakış açımızı değiştirmemiz gereken başka meseleler de var. Mesela İngilizler uluslararası sermayeye İngiltere'de yerleşik bir özel işletme satılacağı zaman satış iznini istihdam ve yatırım artışı, şirket merkezinin ve varlıklarının yurtdışına çıkarılmaması gibi şartlarla onaylar.


Özelleştirmelerde hangi şartları dayatıyordur, varın siz düşünün.

ABD'nin de bir tarzı var. Birine ödeme yapacaksa, mesela petrol, ödediği parayla kendi tahvillerini almasını şart koşar.

Yok finansal mimari gereği, yok risk yönetimi gereği, yok ekonomisinin gücü gereği falan değil, bildiğiniz şart koşar.

Türkiye'nin de bu türden tavrı olmalı. Sanırım İngiltere, ABD gibi ekonomiler bu tavra sahip olmazlarsa kapitülasyona maruz kaldığını düşünüyorlardır.

Türkiye bir ABD değil, diyemez kimse.

Yavaştan bakış açımızı bu hususta da değiştirmek lazım. Örneğin KÖİ ödemeleri, altyapı yatırımlarının ödemeleri, devletten her kim ödeme alıyorsa, Rus gazı ödemeleri, Irak petrolü ödemeleri, Azerbaycan gazı ödemeleri gibi işlerde %10-20-30 da olsa “uzun vadeli” tahvillere yönlendirmek fena mı olurdu?

Yalnız dikkat edin uzun vadeli diyorum, süper bono falan demiyorum. (Bono bir yıldan kısa vadeli ihraç edilmiş veya vadesine bir yıldan az süre kalmış hazine borçlanma aracıdır.) Yani kısa vadeli enstrümanlar üzerinden bir tartışma yapmıyorum, dikkati uzun vadeye çekiyorum. Çünkü kimisi bu fikri benimsese dahi hemen süper bono gibi cin fikirlere kaçar. Borçlanmayı usul usul vadeye yaymak lazım.

Olmaz, kabul etmezler diye bu fikirlere muhalefet edenler, kendince tahvil matematiği yapıp fikri çürütmeye çalışanlar Türkiye'de içeriden bile çıkacaktır.

Sıkıntı yok. Hemen olacak iş değilse de bakış açılarını değiştirmeye başlamak faydalı olur.

Zengezur Koridoru gibi, Kalkınma Yolu gibi yeni projelere ve bu gibi projelerin bağlamındaki transferlere yeni bir bakış açısıyla bakmaya başlamak gerekir.

Tam da devletin iş tutuş biçiminin 100 yıl için şekilleneceği zamanlardayız.