"Türkiye'nin uzun vadeli döviz borç notu Fitch tarafından “BB-“ olarak teyit edildi. Fitch tarafından Cuma akşamı yapılan açıklamada, notun “yüksek finansman ihtiyacı ve jeopolitik riskler bağlamında zayıf para politikası güvenilirliğini, yüksek enflasyonu, düşük dış likiditeyi” yansıttığı belirtildi. Fitch Türkiye 2021 büyüme tahminini %6,3'ten %7,9'a yükseltirken; yıl sonu TÜFE beklentisi ise %16,9"
Türkiye'nin notuna dair değerlendirmede bulunan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan bu sürecin ayrıntılarını analiz etti.
" Uzun Vadeli İhraççı Temerrüt Notu “BB-“ olarak teyit edildi. Uzun Vadeli Yerel Para İhraççı Temerrüt Notu “BB-“ olarak teyit edildi.Uzun Vadeli Yerel Para Borç Notu “BB-“ olarak teyit edildi. Görünüm “durağan” olarak bırakıldı" notunun düşüldüğü analizde şunlara vurgu yapıldı: "Fitch'in raporuna göre; Politika belirsizliği Mart ayında arttı ve Merkez bankası başkanının Temmuz 2019'dan bu yana üçüncü kez aniden görevden alınmasının ardından yüksek kalmaya devam etti. Bu durum TRY'de keskin bir değer kaybına, portföy çıkışlarına ve daha sıkı finansman koşullarına yol açtı. Merkez Bankası, Mart ayından bu yana politika faizini %19'da tuttu tutarak, 1 hafta vadeli repo faizini ana politika aracı şeklinde kullanıp sade para politikası zeminini korudu.
Bu kapsamda, Ortodoks para politikası uygulamalarının halen devam ettiğini söyleyebiliriz. Kredi koşulları, sıkı para politikasıyla uyumlu şekilde ilerlemeye devam ederken; enflasyonla mücadelede finansal koşulların talep üzerindeki etkisi kadar, özellikle arz, iklim ve vergi koşullarına bağlı unsurlar açısından ana maliye politikaları da önemli bir yerde tutmaktadır. Buna karşın; Temmuz ayında %18,95'e yükselen enflasyon itibariyle Merkez Bankası'nın politika faizini indirme alanı bulunmazken; enflasyonu orta vadede %5'e indirmeye yarayacak sıkılıkta politika sıkılığı taahhüdüne rağmen, “ek sıkılaşma” konusunda net bir sinyal alınmamaktadır."
"Fitch, olumlu baz etkisi ve yavaşlayan iç talep nedeniyle enflasyonun 2021 sonunda %16,9'a gerilemesini bekliyor." yorumunun yapıldığı analiz şöyle devam etti:
"İç talep bileşenlerinin; kısmen daha sıkı finansal koşullar, 2020 kredi teşvikinin aşamalı olarak kaldırılması ve bireysel kredi büyümesini hedefleyen makroihtiyati tedbirlerin uygulamaya konulması nedeniyle kredilerdeki belirgin yavaşlamaya bağlı olması öngörülüyor. Enflasyon risklerini artıran ve iyileşmeyi de sınırlayacak etmenler ise; yerel parada ek değer kaybı potansiyelinin maliyet etkisi, enflasyon beklentilerinde daha fazla bozulma ve ücret artışları (asgari, kamu, emekli) gibi mekanizmalar olarak görülmektedir. Fitch, 2022 ve 2023 dönemlerinde de enflasyonun sırasıyla %14,6 ve %11,8 olacağını tahmin ediyor"
Analizde şu noktalara vurgu yapıldı: 1Ç21 dönemindeki yüksek ekonomik büyüme performansının devir etkisi ve ekonomik aktivitedeki iyileşmenin devam etmesi itibariyle Fitch, 2021 büyüme beklentisini de Haziran'daki %6,3 tahmininden %7,9'a doğru yukarı revize etmiştir. 2Y21'de iç talebin yavaşlamasının, güçlü ihracat büyümesi ve turizm sektöründeki toparlanma ile dengelenmesi bekleniyor. Kuruluş; 2022'de ise büyümenin yavaşlayarak %3,5'e düşeceğini tahmin ediyor.
Cari açık için; Hızlı ihracat büyümesi ve altın ithalatındaki düşüş, enerji ithalatı da dahil olmak üzere artan emtia fiyatlarının etkisini hafiflettiğinden cari açık daraldı. Turizm ve ihracat gelirlerinin yıllık bazda iyileşmesiyle birlikte, tüm yıl cari işlemler açığının 2020'deki %5,2'den 2021'de GSYİH'nın %3'üne düşmesi bekleniyor. Temel politika varsayımı ve turizm gelirleri altında, cari açığın GSYH'ye oranı 2022-2023'te %2,3 olarak tahmin edilmektedir.
Uluslararası rezervler; ihracat reeskontları, net dış borçlanma ve Çin ile swap artışı dahil olmak üzere güçlü ihracat gelirleri nedeniyle Nisan-Mayıs aylarındaki düşüşün ardından toparlandı. Rezervler, 6,4 milyar USD'ye eşdeğer özel çekme hakları tahsisinden (SDR) ve Güney Kore ile yakın zamanda duyurulan swap anlaşmasından daha fazla destek alacak. Fitch; Rezervlerin 2021 sonunda 109 milyar USD'ye ulaşacağını, ancak devam eden cari işlemler açıkları ve yüksek finansal dolarizasyon ve portföy girişlerinin sınırlı yukarı yönü göz önüne alındığında 2022-2023'te 100 milyar USD'ye düşeceğini tahmin ediyor. Bütün bunlarla beraber; Türkiye'nin rezerv tamponlarının ülkenin büyük dış finansman ihtiyacı, yüksek mevduat dolarizasyonu ve değişen yatırımcı duyarlılığı riski ile düşük olduğuna da değiniliyor. Fitch raporunda da belirtildiği üzere; Net rezervler (çoğunlukla Türk bankalarından yapılan plasmanlardan kaynaklanan döviz alacakları hariç) Temmuz sonunda 25 milyar USD'ye yükseldi (hala 2019 sonundaki 41,1 milyar USD'nin oldukça altında) ve yerel bankalarla yapılan swaplarla net rezervler negatif olmaya devam ediyor.
Kamu maliyesi; güçlü gelir performansı ve ihtiyatlı harcamalar sayesinde kredi profilinin güçlü tarafı olmaya devam ediyor. İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 2021 yılında daha düşük düzeyde pandemi ile ilgili destek beklenmesi ve geniş ölçüde dengeli bir yerel yönetim pozisyonu beklendiğinden; bütçe açığının GSYH'nin %3,9'una düşmesi bekleniyor. Merkezi yönetim borcunun genel olarak sabit kalması öngörülmekle beraber; borç maliyetinin ve iç borç kompozisyonun iyileştirilmesinin politika belirsizliğinin azaltılmasına ve daha güçlü yatırımcı güvenine bağlı olmaya devam ettiği belirtilmiş.
Bankacılık sistemi, finansal piyasa streslerine karşı dirençli olarak değerlendiriliyor. bankacılık sektörünün mevcut yabancı para likiditesi, kısa vadeli yabancı para borcunu karşılamaya yeterli görülmektedir. Bununla birlikte, bankacılık sektörü, kapitalizasyon, varlık kalitesi, yeniden finansman riski (kısa vadeli döviz finansmanı ile verilir) ve yüksek mevduat dolarizasyonu (kıymetli metaller dahil %56) üzerindeki etki nedeniyle döviz kuru oynaklığına karşı risklere sahip olarak değerlendirilmektedir.
Kuruluş; jeopolitik risklerin yüksek kalmaya devam etmesini öngörmekle beraber ekonomiye etkisini de sınırlı görüyor. 2023'te yapılması planlanan genel seçimlerin ise; politika yönelimi ve ekonomik aktörlerin davranışları üzerinde belirleyici olmasını bekliyor.
Not veya görünümde düşüşe konu olabilecek faktörler:
Makro: Ödemeler dengesi ve makroekonomik istikrar risklerinin yeniden yoğunlaşması, uluslararası rezervlerin sürekli erozyonu veya bankacılık sektöründeki şirketlerde, örneğin erken parasal gevşemenin bir sonucu olarak zayıf yatırımcı güveni nedeniyle ciddi stres.
Yapısal: İç siyasi veya güvenlik durumunda veya uluslararası ilişkilerde ekonomiyi ve dış finansmanı ciddi şekilde etkileyen ciddi bir bozulma.
Kamu maliyesi: Devlet borcu/GSYİH oranında veya daha geniş kamu bilançosunda belirgin bir kötüleşme.
Not veya görünümde artışa konu olabilecek faktörler:
Dış Finansman: Cari hesap açığındaki sürekli düşüş, daha güçlü dış likidite pozisyonu ve azalan dolarizasyon gibi dış kırılganlıklarda azalma.
Makro: Enflasyonda sürekli bir düşüş ve para politikası güvenilirliğinin artması.
Yapısal: Jeopolitik risklerde, örneğin Suriye'deki çatışmadan ve ABD yaptırımlarından kaynaklanan bir azalma.
Kredi Derecelendirme Profili:
Moody's uzun vadeli döviz borç notu: B2, görünüm negatif
S&P uzun vadeli döviz borç notu: B+u, görünüm durağan