Türkiye Sigorta, hedefine uluslararası bir şirket olmayı koydu
Türkiye Sigorta Başkanı Atilla Benli, “Bizim 5 yıllık strateji planımızda Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetlerde, sigorta merkezinin lideri olabilecek bir yapıya kavuşarak dünya sigorta ligine girmek ve uluslararası şirket olmak hedefi bulunuyor” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2021-03-09 21:09:35

Güncelleme Tarihi: 2021-03-09 21:09:35

Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Atilla Benli, uluslararası bir şirket olmayı hedeflerinin en uç noktasına koyduklarını belirterek, “Bizim 5 yıllık strateji planımızda Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetlerde, yani yakın coğrafyamızda sigorta merkezinin lideri olabilecek bir yapıya kavuşarak dünya sigorta ligine girmek ve uluslararası şirket olmak hedefi bulunuyor.” dedi. 

Benli, Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik'in 2020 yılı performansı ve 2021 beklentilerine ilişkin video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, şirketin, hayat dışında 8 milyar 887 milyon lira prim üretimi ve yüzde 13,04'lük pazar payı, hayat tarafında ise 3 milyar 993 milyon lira prim üretimi ve yüzde 27,67 oranındaki pazar payı ile 2020 yılını sektör lideri olarak tamamladığını bildirdi.

Şirketin, emeklilik tarafında ise fon büyüklüğünü bir önceki yıla göre yüzde 36 artırarak 36 milyar TL'nin üzerine taşıdığını bildiren Benli, şunları kaydetti:

“6 sigorta ve emeklilik şirketi bir araya gelerek güçlü ve öncü bir şirket olan Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik'i oluşturdu. Birleşme sonrasında pazar payımızı birleşme etkisinin üzerinde artırdık. 2 bin 578 çalışanı, 7 bin 664 dağıtım ağıyla 38 bölgede yaklaşık 12 milyon müşterimize nitelikli hizmet veriyoruz. Türkiye'nin tüm kılcal damarlarına kadar ulaşabilen dağıtım kanallarımız ve hizmet noktalarımız var. Biz henüz daha başlangıçtayız. Bizim hedeflerimiz bunun çok ötesinde, bu rakamların 2'ye katlandığı vizyon ve hedef var. 2021 yılında prim üretiminde lider olmayı, karlı büyümeye devam etmeyi ve liderliğimizi sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz. Ülkemizin büyük yatırımlarının, insanımızın hayal ve değerlerinin arkasında Türkiye Sigorta güvencesi yer almaya devam edecek.” 

Benli, Türkiye Sigorta'nın sektöre göre dengeli bir portföye sahip olduğunu aktararak, bunun güçlü bir bilanço için önemli olduğunu vurguladı. 

Branş bazında bakıldığında, yangın ve doğal afette yüzde 30, mühendislikte büyük projelere yapılan yatırımın karşılığı olarak yüzde 253, sağlıkta yüzde 62, kaskoda yüzde 7,47 gibi sektörün üzerinde büyüme gerçekleştirdiklerini aktaran Benli, genel sorumluluk, ferdi kaza ve tarımda da sektöre göre oldukça önemli büyüme kaydettiklerini bildirdi.

Benli, hem trafik hem de kaskoda ocak, şubat rakamlarına bakıldığında sektörün önünde atılım içerisinde olduklarını belirterek, “Türkiye Sigorta olarak 2020 yılını 2,5 milyar lira toplam kar ile bitirdik. 2019'a göre de yüzde 11,8 kar artışı gördük.” dedi.

“Türkiye'nin yerli ve milli duruşunda Türkiye Sigorta olarak yerimizi almayı sürdüreceğiz”

Atilla Benli, Türkiye Sigorta adıyla ilk poliçeyi Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfi olan Sakarya Gaz Sahası'ndaki Tuna-1 kuyusuna yaptıklarını, ardından milli haberleşme uyduları Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B'yi sigortaladıklarını belirterek, “Türkiye'mizin büyük yatırımlarının güvencesi olmaya devam edeceğiz. Bu konuda hem kapasitemizi hem gücümüzü artırarak Türkiye'nin yerli ve milli duruşunda Türkiye Sigorta olarak yerimizi almayı sürdüreceğiz. Bu bize büyük sorumluluk yüklerken sektörde yapıcı rekabeti artırmamıza da katkı sağlıyor.” diye konuştu. 

Sektörün yapısal bir sorunu bulunduğuna işaret eden Benli, “Sektörümüz belirli branşlara yoğunlaşmış, yeni ürün gelişimi az. Türkiye Sigorta olarak, belki diğer şirketlerin öncelikli olarak girmek istemediği ama sektörü ileriye götürecek alanlarda da öncü olacağız. Yenilikçi ürünlerle özellikle finansal sigortalarda, sağlık sigortasında, siber sigortalarda sektörün merkezinde olacağız. İhtiyaç olduğu ölçüde de öncü rol oynayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.   

Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye üzerindeki risklerin dağılımını elementer tarafta doğru yapabilirsek, burada rol model olup sektörü de arkamızdan getirebilirsek kamu üzerindeki risklerin büyük çoğunluğunu tüm dünya ile paylaşabiliriz. Bu da Türkiye üzerindeki risklerin dünya ile paylaşılması demek. Hayat emeklilik tarafı sermaye birikiminin, tasarrufların artırılacağı önemli bir alan. Genelde çocuklarımıza gelecek hazırlarız, aslında geleceğe hazırlamamız gerek. Biz de şirketimize gelecek hazırlamak değil, şirketimizi geleceğe hazırlamak istiyoruz. Dijital yetkinliklerin geliştirilmesi bu anlamda çok önemli. 

Önümüzdeki 5 yılın sonunda dijital dönüşümünü sağlayamamış sektörler ve şirketler rekabette geri kalacaklar. Pandemi de bunu hızlandırdı. Aynı zamanda bizim hedefimiz riski dağıtmak, tasarrufu güçlendirmek, banka dışı finansal kesimin gücüyle Türk sermaye piyasalarına, ekonomisine hak ettiğimiz yetkinlikte ve güçte desteği vermek. Bu anlamda büyürken de uluslararası bir şirket olmayı hedefimizin en uç noktasına koyduk. Bizim 5 yıllık strateji planımızda Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetlerde, yani yakın coğrafyamızda sigorta merkezinin lideri olabilecek bir yapıya kavuşarak dünya sigorta ligine girmek ve uluslararası şirket olmak hedefi bulunuyor.” 

Türkiye Sigorta'nın sağlık alanında en güçlü oyunculardan biri olacağını vurgulayan Benli, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası'nın yanında acil sağlık, kritik sağlık, uzun süreli bakım gibi hibrit ürünlerin çıkacağını bildirdi.

Hayat sigortacılığı ile bireysel emekliliğin birbiriyle entegre edilememesinin sektörün önemli bir sorunu olduğuna işaret eden Benli, şirket olarak, SGK, gönüllü sigorta ve OKS gibi sigortaları tamamlayan hayat sigortacılığı yönünde çalışmalarının olduğunu aktardı.

'Olası inorganik büyüme fırsatlarına da odaklanıyoruz'

Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdür Yardımcısı Çağatay Abraş ise TVF yönetimi olarak atandıktan sonra stratejik yol haritası belirlediklerini belirterek, en önemli öngördükleri sektörlerden birinin sigortacılık olduğunu söyledi. 

Bunun temel sebebinin Türkiye ekonomisinin tasarruf bazını büyütmek ve banka dışı finansal sektördeki aktivitesini yükseltmek olduğunu ifade eden Abraş, sigortacılık sektörünün Türkiye'de önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu, olası bir konsolidasyonda ciddi değer yaratabileceğini gördüklerini aktardı.

Abraş, Türkiye Sigorta yolculuğunu anımsatarak, 2020 yılında bu hikayeyi büyük ölçüde tamamladıklarını, 2021'in, birleşmiş yapıda artık büyümenin geleceği ve karlılığa odaklanacakları bir yıl olarak ortaya çıktığını kaydetti. 

Gelecek 5 yıllık dönem içerisinde Türkiye Sigorta'nın önce Türkiye'deki piyasa yapıcı rolüyle birlikte bölgesel lider olma amacıyla ilgili coğrafyalarda büyümenin hedefleneceğini aktaran Abraş, “Bu süreçte kendi organik büyümemizi gerçekleştirirken, olası inorganik büyüme fırsatlarına da odaklanıyoruz, odaklanacağız. TVF için sigortacılık sektörü en önemli stratejik sektörlerden birisi olmaya devam edecek.” şeklinde konuştu. 

Abraş, önemli projelerin ciddi bir kısmının TVF'nin mevcut portföyündeki şirketler üzerinden yürüdüğünü hatırlatarak, 'Buradaki olası sinerjileri de mümkün olan en efektif şekilde açığa çıkartarak Türkiye Sigorta için önemli bir agresif büyüme hikayesi yaratabileceğimizi umuyoruz.” dedi.