2020 ve 2021 yılını pandemi gölgesinde geçiren Türkiye ekonomisi, 2022'ye yükselen enflasyon ile başladı. Özellikle temel gıda maddelerindeki artışların önüne geçilemiyor. Yeni yıla asgari ücret artışı ile giren ücretlilerin cebindeki gelir ise artan pahalılığa yenildi. Üreticiler ise her ne kadar faiz indirimi olsada artan maliyetlerden şikayetçi.
PAZARDA FİYATLAR EL YAKIYOR
Türkiye'de devam eden ekonomik krize, sıcaklıklarının düşmesi de eklenince pazar tezgahlarındaki fiyatlar büyük oranda yükseldi. Pazar tezgahlarında yer alan etiketlerde meyve ve sebze fiyatları artık kiloyla değil, gramla yazılmaya başlandı.
Bir çok yerde temel gıda ürünleri artık gram ile satılıyor. Market ve bakkallarda fiyatların yüksek olması, vatandaşları "daha uygun" olduğu için mahalle pazarlarına yöneltti. Ancak mahalle pazarlarında da fiyatlar marketleri aratmıyor.
ÜRÜN ALIŞ FİYATI İLE SATIŞ FİYATI ARASINDA FARK BÜYÜK
Etiketlerde yazılması şartı getirilen ürünün alış fiyatı ile haldeki gerçek fiyatı arasındaki fark tüketicinin cebini yakmaya devam ediyor. Alış ile satış arasındaki bu uçurum birçok ürün için geçerli. Konu ile ilgili açıklama yapan Ziraat Odaları Birliği, “Bu kâr değil, adeta vurgun” dedi. Hem reyonlardaki barkot sistemlerinde belirtilen alış fiyatları, hem de halden çıkış fiyatları, ürünlerin fahiş kar marjıyla tüketiciye ulaştığını ortaya koyuyor. Ticaret Bakanlığı'nın getirdiği zorunluluk gereği, marketlerdeki etiketlerde ürünlerin alış fiyatları yazıyor.Ancak etiketlerdeki alış fiyatlarıyla haldeki fiyatlar birbirini tutmuyor.
RAF FİYATINDAKİ BÜYÜK OYUN
Öte yandan Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu, perakende sektöründe oynanan indirim ve stok oyunlarını somut örneklerle gözler önüne serdi. 6,50 liradan indirimli olarak 5,75 liraya satılan laktozsuz sütün indirimden önceki fiyatının 5,90 lira olduğunu tespit eden kurul, firmalara yüksek miktarda para cezası kesti. Bakanlık konu ile ilgili yaptığı denetimler sonucunda, bir başka işletmeye ise stok oyunu oynandığını tespit etti. Bir telefon modelinin satışına ilişkin müşteriye önce onay mesajı gönderildiği, daha sonra ise siparişin iptal edildiği belirlendi. Yapılan incelemede işletmenin, makul sayılabilecek bir süre ve miktarda söz konusu ürünleri belirtilen fiyattan sunamayacağına veya başka bir yerden tedarik edemeyeceğine ilişkin yeterli bilgi sahibi olmasına rağmen, tüketiciyi bu konuda uyarmaksızın satış yaptığını ancak daha sonra da siparişi iptal ederek tüketiciyi mağdur ettiği belirlendi.