Yukarı Bilenler Mahallesi'nde yaşayan Ahmet Yıldırım, merak üzerine internetten solucan gübresi ile ilgili araştırma yaptı. Yıldırım, yaptığı araştırma sonunda 2,5 yıl önce kendi üzüm bağlarında kullanmak amacıyla hobi olarak 15 bin Kaliforniya solucanı aldı. Evlerinin altında depo olarak kullanılan alanı üretim sahasına dönüştüren Yıldırım, solucan besleyerek gübre üretimine başladı. Yıldırım, zaman içerisinde çoğalan solucanların sayısı 1 milyon 200 bine, ayda 1 ton gübre üretimine ulaştı.
Yıldırım, kimyasal gübre fiyatlarının yüksek olması ile birlikte solucan gübresinin üründe yüzde 30 ile 40 oranında verimi arttırdığını, daha az suya ihtiyaç duyması ile çiftçiler tarafından tercih edilmeye başlandığını söyledi. Yıldırım, "İlk etapta amacım kendi üzüm bağlarımızda kullanarak kendi ürün kalitemizi ve verimimizi artırmak için 15 bin solucanla başladım. Şu anda 1 milyon 200 bin solucana ulaştım ve gübre üretimine devam ediyorum. Gübremiz üründe yüzde 30 ile 40 oranında verim artışı sağlıyor. Kullanılan mevcut kimyasal gübreler çoraklaşmaya yol açarken, bu gübremizin su tutma özelliği var. Daha az su ile daha çok verim alabilme imkanı ortaya çıkıyor. Bu durumu gören üreticiler de solucan gübresi tercih etmeye başladı" dedi.
AYDA BİR TON ÜRETİLİYOR
Oluşan talep ile birlikte gübre satışına başladığını anlatan Yıldırım, "Taleplerin gelmesiyle de işi ticarete dönüştürdük. Gübrenin tonunu 3 bin liraya satıyorum. Gübrenin toprağa faydasını üreticilere anlatarak bilinçlenmelerini de sağlayıp numune vererek deneme yapmalarını sağlıyorum. Ayda ortalama bir ton gübre üretimimiz var. Hedefim ilerleyen süreçte gübre üretimini daha da artırmak" diye konuştu.
On kişilik bir kadroyla başladıkları onarım işine salgın tedbirleri nedeniyle 6 kişiyle devam ettiklerini belirten Köksal, "İlk önce saraydan çıkardık. Bunun için aşağıda 500 metrekarelik özel bir havuz yeri yaptık. İlk önce halımızı yıkadık ve 2 ay içerisinde halıyı orada kuruttuk. Toz alma işlemleri de tamamlandıktan sonra burayı, özel olarak bu gördüğünüz mekanı tasarladık ve naklettik." dedi.
DHA