Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, bir grup gazetecinin, sektörün sorunlarıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Marketlerde poşetin paralı olmasına ilişkin Çevre Kanunu'nda yağ için de litre başına 10 kuruş atık yağ vergisi konulduğunu belirten Büyükhelvacıgil, başlangıçta bitkisel yağ ile madeni yağ için aynı tutarda, litre başına 50 kuruş vergi öngörüldüğünü, girişimleri sonucu bunu 10 kuruşa indirdiklerini anlattı.
Aslında buna da gerek olmadığını, çünkü Türkiye'de sadece fast-food restoranlarında 50 bin ton atık yağ çıktığını kaydeden Büyükhelvacıgil, “100 bin - 150 bin ton kapasitesi olan orta ölçekli bir işletme yıllık 8.5 milyon TL geri dönüşüm katkı payı ödeyecek. Daha önce ödediği vergi normalde yıllık 4.5 milyon TL civarında. Yani sanayicinin vergisi 3'e katlanacak” dedi.
Büyükhelvacıgil, ambalajcıların da üretim için devlete ambalaj geri dönüşüm katkı payı ödeyeceklerine dikkat çekti. Büyükhelvacıgil, "Ambalaja zam, yağa geri dönüşüm katkı payı, bunlar fiyatları etkileyebilecek kalemler. Eğer 2019 yılında bu yönetmelik yürürlüğe girerse, enflasyonu etkiler" diye konuştu.
TAĞŞİŞE AĞIR CEZA
Kaliteli yağın içine kalitesiz ve ucuz yağ katanlara karşı uyarıda bulunan Büyükhelvacıgil, TBMM'de bekleyen tağşiş yasasının hala çıkmadığını belirtti. Tağşişli yağ üretenlerin kaliteli yağ üretenleri rekabet edemez hale getirdiğine dikkat çeken Büyükhelvacıgil, şöyle konuştu:
Büyükhelvacıgil, para cezasının tağşişe karşı etkili olamadığını, cezayı ödeyip tağşişli ürün satışına devam edildiğini vurguladı. Büyükhelvacıgil, hapis cezası ve yüklü tutarda para cezası uygulanmasıyla tağşişli ürünlerden ülkenin kurtulabileceğini söyledi.
Gaziantep'te bir firmanın ayçiçeği yağına ucuz başka yağ kattığının tespit edilmesi üzerine açılan dava dolayısıyla Türkiye'de bir mahkeme bu alanda ilk defa hapis cezası vermişti. Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesi, geçen yıl verdiği kararında, firma sahibini 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırmıştı.
KOMŞU ÜLKELER FİYATI ARTIRMAK İÇİN TÜRKİYE'DE ÜRÜNÜN BİTMESİNİ BEKLİYOR
Büyükhelvacıgil, yerli ayçiçeği ile üretilen yağın şubat ayında tükendiğini, yurt içinde ayçiçeği hasadının başladığı temmuz ayına kadar olan dönem için Türkiye'nin yağ ithal etmek zorunda kaldığını belirtti.
Türkiye 1.2 milyon ton ayçiçeği üretirken, nüfusları Türkiye'den çok az olan Moldova'nın 1.5 milyon, Bulgaristan'ın 1.8 milyon, Romanya'nın 1 milyon ton üretim yaptığını kaydeden Büyükhelvacıgil, “Bizim, ihtiyacımız olan 3 milyon ton ayçiçeğini üretebiliyor olmamız gerekiyor. Bulgaristan, Rusya, Ukrayna, Türkiye'de ürünün ne zaman bittiğini, fiyatların ne zaman yükseldiğini çok iyi biliyorlar ve ürün alacağımızı da bildikleri için, maalesef fiyatları ona göre yükseltiyorlar” diye konuştu.
Uzun yıllardır ilk kez Avrupa Birliği'nden sıfır gümrük vergisiyle 18 bin ton yağ ithal edildiğini, ancak ithalatın adil yapılmadığını savunan Büyükhelvacıgil, ithalatın 14.4 bin tonunu Trakya Birlik'in, 4 bin tonunu da Karadeniz Birlik'in gerçekleştirdiğini anlattı.
ON YILDA 6.6 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT
Büyükhelvacıgil, Türkiye'nin petrolden sonra en fazla ithalatı yılda 4 milyar dolara ulaşan yağlı tohum ve yağda gerçekleştirdiğini, çiftçiye bu ürünler için yılda 2 milyar dolar destek verilse ithalata gerek kalmayacağını ve cari açığın da azalacağını vurguladı.
Büyükhelvacıgil, Türkiye'nin son on yılda sadece ayçiçeği olarak 2.6 milyar dolar, ayçiçeği yağı olarak da 4 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdiğini belirtirken, akademisyenlere hazırlattıkları bir rapora göre, böyle giderse 2030 yılına kadar 15.6 milyar dolar ithalat yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
“MİLLİ YAĞ KOORDİNASYON KURULU” ÖNERİSİ
Türkiye'nin bitkisel yağda yıllık ihtiyacının yüzde 70'ini dışarıdan aldığını, diğer ülkeler için iyi bir pazar oluşturduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, ilgili bakanlıkların, sanayicilerin, üreticilerin katılımıyla Milli Yağı Koordinasyon Kurulu oluşturulması halinde hem ülkenin ithalata bağımlılıktan kurtulacağını ve hem de tüketici açısından fiyat istikrarı sağlanacağını vurguladı.