'Yüksek aidatlara karşı dava açılabiliyor' uyarısı
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, 'İtirazlar kabul edilmezse yüksek aidatlara izin veren yönetim planına veya kat malikleri kurulu kararına karşı dava açılabilir.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2022-01-30 21:09:31

Güncelleme Tarihi: 2022-01-30 21:09:31

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel, yüksek aidat artışlarına ilişkin dava açılabileceğini belirterek, "İlgili kararın iptali için, kararı öğrendikten sonraki 1 ay içerisinde veya her halükarda 6 ayda ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde dava açmak gerekir." dedi.

Son dönemde kiralarla yarışan aidatlar yeniden gündeme geldi. Yönetimlerin aidatlara yaptığı zamların kentin farklı bölgelerindeki kiraları geçtiğini kaydeden site sakinlerinin bu konudaki şikayetleri arttı.

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sakinlerin aidatları ödememe gibi haklarının bulunmadığını belirterek, "Aidatların yüksek olduğu düşünülüyorsa müdahale etmenin en etkili yolu kat malikleri kuruluna katılmak hatta mümkünse yönetimde veya denetimde görev almaktır." dedi.

Kat malikleri kuruluna katılım az olduğu için kontrol mekanizmasının yetersiz kalabildiğini dile getiren Yüksel, bu sebeple ilgili toplantılara katılarak rahatsız olunan durumlarla ilgili görüşleri dile getirmenin etkili olacağını söyledi.

Yüksel, site yönetiminin bir şirkete devredilmesi halinde yönetici şirketin değişmesi için kat maliklerinin 5'te 4 çoğunluğu gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplantıda itirazlar kabul edilmezse yüksek aidatlara izin veren yönetim planına veya kat malikleri kurulu kararına karşı dava açılabilir. Bu kapsamda ilgili kararın iptali için kararı öğrendikten sonraki 1 ay içerisinde veya her halükarda 6 ayda ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde dava açmak gerekir. Ancak toplantıya katılıp da olumlu oy kullanan kat maliki bu davayı açma hakkına sahip değildir."

"Zamlar giderlerin artışına göre belirlenmeli"

Ali Yüksel, site ve apartman giderlerinden bazı istisnalar hariç tüm sakinlerin eşit oranda sorumlu olduğunu belirterek, "Bir kişi kendi evinin daha küçük olduğunu ileri sürerek bu giderlere daha az katılması gerektiğini ileri süremez. Ancak ortak yerlerin bakımı, korunması, güçlendirilmesi, onarılması için yapılan giderler ve yönetici aylığına ilişkin ödemeler arsa payları oranında katlanır. Zamlar da bu giderlerin artışına göre belirlenir." diye konuştu.

Aidat borcunun kural olarak kiraya verene ait olduğunu ancak sözleşmeye getirilen düzenlemelerle kiracıdan talep edildiğini dile getiren Yüksel, "Aidatlara yapılacak zamlar için kirayı geçmeme dışında yasal bir sınır yok. Genellikle enflasyon, asgari ücret artış oranı ya da yönetimce belirlenen farklı bir rakama göre güncelleniyor." ifadesini kullandı.

Yüksel, her kat malikinin arsa payı oranına bakılmaksızın tek oy hakkına sahip olduğunu, ana gayrimenkulde birden ziyade bağımsız bölümü olan kat malikinin her bağımsız bölüm için ayrı bir oy hakkının bulunduğunu söyledi.

Aidatlara dahil olabilecek gider kalemleri

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Yüksel, aidata hangi gider kalemlerinin dahil olabileceğine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Apartmanın ya da sitenin su faturası, elektrik faturası, merkezi ısıtma ise doğal gaz faturası, bina görevlisi aylığı, bahçıvan aylığı, bekçi aylığı, kaloriferci aylığı ve benzeri ortak giderler aidat kapsamına girer. Sitelerde sadece 'olağan yönetim giderleri' kiracılardan istenebilir. Örneğin asansörün periyodik bakımı, kontrolü, ortak alanların aydınlatılması, temizliği, çalışanların ücreti gibi. 'Yatırım ve demirbaş' niteliğindeki giderler (asansörün yenilenmesi, çatı onarımı, bahçeye ağaç ve kalıcı bitkilerin dikilmesi, havuz yapımı ve tamiratı, jeneratör alınması, güneş enerjisi sistemi kurulması) kiracıların ödememesi gerekir."

Yüksel, site yönetimlerinin doğru olmayan kişilerin eline geçmesi, keyfi yönetim uygulanması ve kat maliklerinin taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda hakimin müdahale etmesinin talep edilebileceğini ve mahkeme kararıyla genel kurul yapılmasının sağlanabileceğini söyledi.