Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde yer alan lüks sitelerde zaman zaman kat malikleriyle yöneticiler arasındaki anlaşmazlıklar, hatta kavgalar mahkemeler taşınıyor. Bazı sitelerin sakinlerinin baskı ve tehdit iddialarıyla soluğu mahkemede almasının yanı sıra mafyatik yönetim tarzı ile sakinleri canından bezdiren yapılar da yaşanan sıkıntıların bir başka boyutu olarak karşımıza çıkıyor.
Özellikle kat malikleriyle site yönetimleri arasındaki anlaşmazlıkların temelinde aidat bedelleri ile bazı site yöneticileri tarafından talep edilen usulsüz ek ücretler geliyor.
Tesis yönetimi konusunda kamudaki 20 yıllık deneyimimin
ardından 2016 yılında ekip arkadaşlarıyla kurduğu M PLUS adlı toplu konut yönetim şirketiyle sektöre farklı bir soluk getirmeyi başaran M PLUS Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Kartal, konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
“Yönetimden fazlası” vizyonuyla hizmet verdiklerini dile getiren İlhan Kartal, "Nitelikli toplu konut ve yapı sayısının artışıyla birlikte sektörde hızlı bir büyüme yaşanırken, bu büyümenin altyapısının çok güçlü olduğunu söyleyemeyiz. Vatandaşın gözünde yöneticiliğin sadece aidat toplayan bir yapı olarak görülmemesi gerekiyor. Aksine verilken hizmetlerde sadece aidat toplayan, tek düze planlarla ilerleyen bir şirket olmak yerine, halkla ilişkilerinden kurumsalına, mali ilişkilerinden insan kaynaklarına, hukuki süreçlerden saha operasyonlarına kadar toplu konut yönetimlerini ilgilendiren her alanda bilgi, birikim ve tecrübenin buluştuğu profesyonel bir yapıyla ilerlenmesi gerekiyor.
Tesis yönetim sektörünün pandemi döneminde bir çok sektörün aksine ara vermeden hizmetlerine devam ettiğini söyleyen Kartal, gelecekle ilgili planlamalarda teknolojiyi önceleyen bir bakışla yeni adımlar atan şirketlerin aniden çıkan pandemi gibi global bir sağlık sorunuyla mücadelede de yöneticileriyle önemli roller üstlendiklerini vurguladı ve bugüne kadar ‘kriz yönetimi' deyince akla gelen bir çok badirenin aşılmasının ötesinde hep birlikte önemli hizmetlere imza atıldığını kaydetti.
"Pandemi dönemi, bizim sektörümüzün performansını ortayakoymada önemli bir sınavdı" diyen Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sınav devam ediyor. Toplu konutlarda kriz yönetimi sürecinin gereklerini ilk uygulayanlardan birisi de biz olduk. Mesela uzaktan çalışma sistemini en başarılı şekilde uyguladık, konutların sadece barınma değil yaşam ve zorunlu çalışma alanlarına dönüşmesi sürecinde sakinlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştık. Yeri geldiğinde yönetiminde olduğumuz tüm projelerde COVİD 19 hastalarının ihtiyaçlarını takip ettik, hizmet alanımız çerçevesinde sakinlerin sağlık odaklı beklentilerine cevap verdik. İlgili kurumlarla diyalog halimde olduk. Zorlu dönemde tüm ekibimizle birlikte sağlık çalışanları gibi özveri ve dayanışma odaklı sınav verdiğimizi söyleyebilirim. Mali sirkülasyonu da en verimli şekilde yöneterek sakinlere yeni yükler getirmemeye özen gösterdik."
Pazarın mevcut durumunu anlatırken önemli bir konuya daha dikkat çekmek istediğini kaydeden İlhan Kartal şu uyarıda bulundu: Sektörün son 5 -7 yılda hızlı büyümesi beraberinde eksikliklerin daha net ortaya çıkmasına vesile oldu. Özellikle yürürlükte olan kat mülkiyeti yasası artık sektörün beklentilerini karşılayamaz durumdadır. Örneğin mevcut yönetim ve denetim kurulunun yetkileri ve sorumlulukları konusunun başlı başına ele alınması gerekiyor. Yönetim firmalarının bu konuda yetkili ve sorumlu olmaları sağlanmalıdır. Özellikle de müteselsil sorumlulu esas alan bir akredite kuruluş olmalarının yolu açılmalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki dönemlerde dağ gibi sorunları olan yüksek katlı gecekondular karşımıza çıkabilir. Umarım bu konuda geç kalınmaz."