Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası'nın bankalar için tuttuğu likiditenin bir kısmını serbest bırakması gerektiğini söyleyerek, bankanın ekonomiye daha fazla nakit sağlamasına yönelik yeni bir tartışma başlattı.
Pazartesi günü Denizli'de verdiği bir röportajda konuşan Zeybekci, Merkez Bankası tarafından tutulan fonların “zor bulunan kaynakların boşta durması” anlamına geldiğini söyledi. Bakan, ekonominin potansiyelinin altında büyüdüğü böyle bir zamanda zorunlu karşılıkların “aşırı derecede muhafazakar” olduğunu ifade etti.
Büyümeyi en önemli öncelik olarak gören Zeybekci ve diğer hükümet yetkilileri, Merkez Bankası'nin faizleri bir politik aracı olarak kullanmasını istemediklerini sık sık belirtiyorlar. Hatta faizleri indirmemekte direnen Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bu yıl başında hükümet yetkilileri tarafından korkak ve hain olmakla dahi suçlanmıştı.
Landesbank Berlin Investment de dahil olmak üzere 1,1 milyar dolarlık fon yöneten para yöneticisi Lutz Roehmeyer, “Piyasanın şu an Merkez Bankası'ndan beklediği şey, politik müdahalelerden kaynaklanan dalgalanmalar karşında şahin tutumu sürdürmesi” dedi.
Her ne kadar Zeybekci'nin yüksek büyüme için faizlerin düşürülmesi çağrıları yatırımcı tarafından olumsuz algılansa da Odeabank baş ekonomisti İnanç Sözer, zorunlu karşılıkların gevşetilmesi konusunda atılabilecek adımların tahvillere mutlaka zarar vereceğinin söylenemeyeceğini belirtti. Sözer, hükümetin gevşeme sonrası oluşacak kredi büyümesinin tüketicilere değil de özel sektöre aktarılmasının sağlaması durumunda tahvillerin zarar görmeyebileceğini söyledi.
Röportaj sırasında Zeybekci ayrıca, Türkiye'nin “finans ve finansdışı kurumların öncelikleri arasında görülen uyumsuzluktan” çok çektiğini söyledi ve iki taraf için ayrı bakanlıklar kurulmasının bu konuda çözüm sağlayabileceğini belirtti.
Büyümenin seçimlerden sonra ivme kazanacağını da söyleyen bakan, gereken genişleme için daha güçlü politikalara ihtiyaç duyulduğunu da vurguladı.
Zeybekci, “Eğer yüzde 5 büyüyecek ve 1,6 milyon iş yaratmak istiyorsak, buları Japonya veya Almanya'nın uyguladığı kuralları uygulayarak gerçekleştirmemizi bekleyemezsiniz” dedi.
