AK Parti'siz olmaz

AK Parti'nin 9 puanlık düşüşüne dair herkes bir şeyler söylüyor.

Aklın yolu bir...

Yapılan hatalar, düzeltilmesi gereken noktalar üç aşağı beş yukarı belli.

AK Parti bu seçimde tek başına iktidarı kaybetmemiş olsaydı bünyedeki kronik rahatsızlıkların üzeri muhtemelen yine örtülecekti.

Ve belki de bu ileride daha büyük hezimetlerin yaşanmasını kaçınılmaz hale getirecekti.

“Olanda hayr vardır” diyelim.

Bazı uyanıklar AK Parti'yi ve özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği kitlelerin moralini bozmak ve onlara ‘yenilmişlik' duygusu aşılamak için ısrarla kendilerinin kazandığını ileri sürüyorlar.

Bakın Ertuğrul Özkök önceki gün ne diyordu:

“Diyorsan ki kâbus geri döner mi.. Bak işte kardeşim, işte o artık geri dönemez. Erdoğan dönebilir, ama Tayyip bir daha asla...”

Önümüzdeki tablodan bir koalisyon çıkarmanın zorluğu ortada..

Çıksa bile uzun ömürlü olmasını kimse beklemiyor.

İlk gün zafer kazanmış komutan edasıyla ‘kırmızı çizgilerini' sayıp dökenler, iş gerçeğe dökülünce yelkenleri suya indirmeye başladılar.

Seçimden hemen sonra, “Koalisyonu seçimden önce AK Parti'ye karşı ittifak kuranlar kursun, eğer kurabiliyorlarsa...” demiştik.

Bugün de aynı noktadayız.

Seçimden önce koalisyonların ‘ne kadar zararlı' olduğu üzerine kampanya yürüten AK Parti'nin koalisyona hevesli durması tutarsızlık olarak değerlendirilir.

Ayrıca AK Parti açısından endişe edecek bir durum da söz konusu değildir.

Şartlarını ortaya koyar, kabul edenle hükümeti kurar. Etmeyen kendisi bilir; bak erken seçim orada..

CHP seçimden önce söylediklerinin hepsini yaladı yuttu, şimdi isteyen herkesle hükümet kurmaya teşne bir vaziyette bekliyor.

MHP ise şu ana kadar daha ilkeli hareket ediyor; HDP ile hiçbir şart altında işbirliği yapmayacağını belirtiyor.

Zaten aksi MHP'nin intiharı anlamına gelir.

Velhasıl AK Parti'siz hükümet hayali kuranların hevesi başka bahara kalmış görünüyor.

AK Parti'nin gayet müsterih olması lazım.

Yapılacak bir erken seçimde, AK Parti'yi ikaz etmek için oyunu başka partilere vermiş ve fakat bugün ortaya çıkan tablodan ‘pişmanlık' duyan seçmenlerin geri dönmesi için şu üç kritik hamle yeterlidir;

Bir..

Dış güçler her zaman vardı ve hep AK Parti'ye karşıydılar. AK Parti'deki arıza bünyededir.

Parti içinde ‘iktidar hastalığına' yakalananlar artmıştır.

Bunlar temizlenmeli ve parti kademeleri, milletvekili listeleri Hak'tan ve halktan kopmamış kimselerden teşekkül ettirilmelidir.

İki...

Dikkat ederseniz Başbakan Davutoğlu salon toplantılarında daha etkili konuşuyor.

Meydanlarda hamaseti dozunda bırakıp, ağırbaşlı, oturaklı, hazırlıklı ve muhtevalı metinler üzerinden konuşsa ve boğuk sesle günde 3 miting yapacağına, planlı şekilde 3 günde bir miting yapsa belki daha etkili olur.

Üç...

Siz ‘Kürt sorunu yoktur' derseniz, ‘O zaman çözüm süreciyle neyi çözmeye çalışıyorsunuz?!' sorusuna muhatap olmanız kaçınılmazdır.

Özellikle Uludere ve Kobani hadiselerinde Kürtlerin hassasiyetlerini göz ardı eden kimi söylemlerin yol açtığı hasarın, yol ve havaalanı yapmakla tamir edilemediği görüldü.

Son seçimde Kürt oylarının neden HDP'ye yöneldiği konusu ciddi şekilde tahlil edilmelidir.

Selam ve Dua ile...

http://twitter.com/misturi53