CHP'nin Ecevit özentisiyle başlayan Kartal mitinginin ardından milletçe gülüp kendilerini alkışlamıştık.
Birçok ucuz vaatleriyle dalga geçip, akşamları çayın yanında kendimize çerezlik malzemeler ürettik. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Sonrasında Kılıçdaroğlu'nun mitinglerini izlediğimde CHP'nin tek bir vaadi olduğunu gördüm. O da Suriyelilerin hepsini kovmak.
İsterseniz CHP'nin mitinglerinde Kılıçdaroğlu'nun söylediklerine bir bakalım..
Öncesinde seçim bildirisinde “Sığınmacı kardeşlerimizin, Suriye'ye dönebilmeleri için gerekli barış ortamının yeniden sağlanması için yürütülen girişimlere aktif destek olacağız” sözünü hatırlayalım. Sığınmacı! Ne tuhaf bir kelime
Şimdi de mitinglere dönelim..
Edirne mitingi..
“2 milyon Suriyeli var. 2 milyon Suriyeli, 5 milyar dolar para harcadılar. Hangi gerekçeyle Suriyeliler bizde? Oraya silah gönderenleri biz unutmadık. Oraya silah gönderirken kaynak var da emekliye gelince mi kaynak soruyorsun sen? 2 milyon Suriyeliyi kendi ülkelerine göndereceğim..”
Balıkesir mitingi ise şöyle..
''Sen İki milyon Suriyeliye 5 milyar dolar verirken sana kaynak mı sorduk? Kendine kaçak saray yaparken sana kaynak mı sorduk. Emekliye gelince mi aklın başına geliyor..''
Niğde mitingi..
“Kaçak sarayına para buluyorsun, 2 milyon Suriyeliye 5.5 milyar dolar para buluyorsun, at çiftliğine para buluyorsun sıra emekliye gelince para yok..”
Mersin'deki bir toplantıda artık iyice coşarak..
“Sözüm söz, Orta Doğu'ya barışı getireceğiz. Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmayacağız. Suriyeli kardeşlerimizi de geri göndereceğiz. Kusura bakmayın. Her insan doğduğu toprakta mutlu olur, her insan ülkesinde mutlu olur.."
Son olarak Tekirdağ mitingi..
“Kim kendi topraklarına gitmek istemez? Dedelerinin mezarı, aileleri, mal varlıkları orada. 2 milyon Suriyeliyi de kendi ülkelerine göndereceğiz. Barışı getireceğiz ama barışın gelmesi ne demektir biliyor musunuz? Türk iş adamlarının Ortadoğu'da çok büyük işler yapması demektir.”
Barışı da TÜSİAD'a vereceği ihalelerle getirecek herhalde
Şunu çok iyi anladık ki CHP'nin yaşanabilir Türkiye'sinde muhacir kardeşlerimize yer yok.
Hepsini Esed'e teslim ettikten sonra Ortadoğu'ya barışı getirecek.
350 bin kişinin katili bir zalime, 2 milyon Suriyeliyi de vermeliyiz ki daha çok Müslüman kanı aksın, ruh hastası bir diktatör sadist emellerini gerçekleştirsin diye.
Bunu neden mi yazıyorum?
Çünkü böyle bir denklemde Esed destekçisi bir partinin yapacağı tek şey:
Kimyasal bombadan kaçıp size sığınan mazlumları Suriye'ye deport etmek.
Şimdiye kadar ki bütün seçim konuşmasını buna ayıran Kılıçdaroğlu'nun vicdansızlıkta zirve yaptığı şu sözler nasıl bir zihniyete sahip olduğunun göstermesi açısından mühim.
" 2 milyon Suriyeli ne hakla burada"
Ne hakla mı?
Ben söyleyeyim ne hakla..
Endülüs'te Hristiyan zulmünden kaçan Musevilere kapılarını, sofralarını açan 2. Beyazıd Han'dan itibaren buralar, mazlum toprağı, sığınacak bir liman.
O zaman şöyle yapalım,Kılıçdaroğlu önce parti yönetimindeki muhacirleri bir zahmet geldikleri yere göndersin. Hatta Horasan'dan geldiğini söyleyen kendisine de bugünkü ilk uçaktan bir bilet alsın.
Sonrasına bakarız!
Selam ve Dua ile..
@misturi53