Dolar

35,2641

Euro

36,7086

Altın

2.967,83

Bist

9.672,75

Erdoğan'dan Yunanistan'a göçmen eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan'ın göçmenlere yönelik sert tutumunu eleştirerek, zamanında Suriye'ye sığınan Yunanistanlı göçmenlerin fotoğrafını paylaştı. Erdoğan 'Bu fotoğrafta yemek ve kıyafet dağıtılan Yunanlı erkek ve kız çocuklardan birisi de belki Miçotakis'in büyükbabası veya büyükannesidir' dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-03-04 12:24:24

Erdoğan'dan Yunanistan'a göçmen eleştirisi

 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Konuşamasının bir bölümünde geçmişte Nazi saldırılarından kaçarak Suriye'ye sığınan Yunanlılara yapılan yardımı gösteren bir fotoğraf paylaşan Cumhurbaşkanı, "Bu fotoğrafta yemek ve kıyafet dağıtılan Yunanlı erkek ve kız çocuklardan birisi de belki (Yunanistan Başbakanı) Miçotakis'in büyükbabası veya büyükannesidir" dedi.

İŞTE ERDOĞAN'IN PAYLAŞTIĞI O FOTOĞRAF

11 Ocak 1942 tarihli "Burası Kudüs" (Hune el Kudüs) isimli Arapça gazetenin manşetinde, Suriyeli kadınların Yunan çocuklara giysi dağıttığı bir fotoğraf bulunuyor. Gazetede, "Yunanistan'dan Suriye'ye mülteci olarak gelenlere yemek ve kıyafet dağıtıldı" ifadesi yer alıyor

resized_d5513-089d6a9csuriyegazete

Erdoğan'ın grup konuşmasındaki diğer açıklamaları:

''Terörle mücadelede verdiğimiz binlerce şehidimize Suriye'de yenileri ekleniyor. Son olarak İdlib'de rejimin saldırısında hayatını kaybeden 36 askerimizin de aralarında olduğu nice canlarımızı toprağa verdik. Bin yıldır olduğu gibi bugün de hiçbir gazimizin, şehidimizin tek damla kanı boşa gitmiyor.

''ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ KALACAK DİYEN KİŞİ BU ÜLKEYİ DÜŞMANA TESLİM ETME PEŞİNDE DEMEKTİR''

Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü anlamak için imanın yanında bağrından çıktığınız toplumun kültürünü bilmeniz gerekir. Arif Nihat Asya'nın o şiirini okuyup da hala ısrarla 'Şehitler tepesi boş kalacak' diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, milletimizin boynuna esaret zincirini geçirme peşinde demektir.

''SAKIN SURİYE'DE NE İŞİMİZ VAR DİYENLERDEN OLMAYIN''

Sakın Suriye'de ne işimiz var diyenlerden olmayın. Bir şehidimizin babası soğan patates dediler biz o soğanı patatesi yemeden yaşarız ama vatansız yaşayamayız diyordu. İdlib şehitlerimizden birinin ağabeyi cenaze merasiminde canımız feda olsun yeter ki vatan millet sağ olsun diyerek metanet gösteriyordu.

''ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ KALMAYACAK DEDİM, DİYORUM, DİYECEĞİM''

Sokakta mikrofon uzatılan bir teyzemiz 'Yılan gelmiş biz Suriye'ye gitmezsek Türkiye'yi taksim ettiler' diye aydınlarımızın gösteremesdiği feraseti ortaya koyuyor. Ben şehitler tepesi boş kalmayacak dedim, diyorum, diyeceğim.

''BAY KEMAL'İN YERİ NE VATANDIR NE MİLLETTİR''

Bu zihniyet Suriye'de savaş açsak banko Esad'ı tutarım diyerek yerini yıllar önce zaten belli etmiştir. (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bay Kemal'in yeri bellidir yeri ne vatandır ne milletir. CHP Genel Başkanı'nın hezeyanlarına cevap vermek gerçekten ağırıma gidiyor. Kendisi bizi tahrik ettiğini sanarken milletimize olan kinini kusuyor.

''ESED KILIÇDAROĞLU'NU TARİFSİZ BİR SEVİNÇLE TAKİP EDİYORDUR''

Mesele Esed Kılıçdaroğlu'nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter Kılıçdaroğlu'nu alkışlayarak dinliyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin menfaatlarini savuma adına tek kelime çıkmazken karşımızdakilere destek veriyor.

''O GECE BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI SABAHA KADAR GÖREVİNİN BAŞINDAYDI''

Bu zat dün de o gece neredeydiniz diye soruyor. O gece bu ülkenin Cumhurbaşkanı sabaha kadar görevinin başındaydı. Ertesi gün erken saatlerden itibaren de hiç ara vermeden liderler düzeyindeki en yoğun telefon diplomasisini yürüterek görevine devam ediyordu. O gece bu ülkenin Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı MİT Başkanı ve diğer tüm sorumlular görevlerinin başındaydı. Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi'nde kahve içerken ülkeyi yönetenler şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmamak için çalışıyordu. Benden telefon bekliyormuş. Çok merak ediyorsan arardın gerekli bilgiyi verirdik. Sen ara niye aramıyorsun? Eğer çok merak ediyorsan nasıl ki sayın Bahçeli ile telefon diplomasimizi yürüttük, nasıl ki Meral hanımla bunu görüştük, nasıl ki sayın Karamollaoğlu ile bunları görüştük, sen de arardın sana da gerekli bilgiyi verirdik. Cumhurbaşkanlığı makamı seni arayacak, sana bilgi verecek... Bu, bir defa bu işin protokol anlayışına da sığmaz. Diplomatik görüşmeleri, bunun için bir yerlere gitmeyi kendi turistik seyahatlariyle karıştırana ne söylesek faydasız. Kılıçdaroğlu ve ekibi ülkemizin birliğine kardeşliğine saldırıyor. Bunu da kasıtlı bir şekilde yapıyorlar. Verdiğimiz mücadelede hem sahada zafere yürüyeceğiz hem de bu müstevli destekçilerini milli irade ayakları altında ezerek ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız. Vatanın ne demek, sınırlarının neresi olduğunu bilmeyen, anlamayan, hissetmeyen bir adam cehaletten öte, bir ihanetin içine düşmüş demektir.

''2023 YILINDA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VAR, YÜREĞİN YETİYORSA, ÇIKARSIN MEYDANA''

Kılıçdaroğlu Esed'in Suriye'de İsrail'in Filistin'de hayata geçrimeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde durmakta. Türkiye'nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir. Kılıçdaroğlu, eğer bu ülkenin yönetiminde sorumluluk almak istiyorsa, kendisine bunun yolunu hemen göstereyim. Bu iş öyle sütre gerisinden saldırarak, birilerini öne sürüp arkadan kıs kıs gülerek olmaz. Malum olduğu üzere 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yüreğin yetiyorsa, çıkarsın meydana, 'ben ülkeyi yönetmeye talibim' dersin, milletten yetkiyi alabilirsen de söylediklerini yaparsın.

''REJİM 3 BİN 200'ÜN ÜZERİNDE UNSURUNU KAYBETTİ''

Bugüne kadar rejim 3 bin 200'ün üzerinde unsurunu 3 uçağını 8 helikopterini kaybetmiştir. Elbette bizim de kayıplarımız var. Rejim ve onu destekleyenler çocukları kadınları katlederek gerçek yüzlerini sergilemeyi sürdürüyor. Ne ülkemizi terör örgütlerinin, eli kanlı rejimin ve onları destekleyenlerin insafına terk edeceğiz ne de mazlum Suriye halkını kendi başına bırakacağız. Savaşmayı bilmeyen değil, savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu son operasyonlarımızla herkese bir kez daha ispatladığımıza inanıyorum. Türkiye'yi içine sokulmak istenen bu cendereden muhakkak kurtaracağız. Birlikte Türkiye'yiz ve birlikte güçlüyüz. Futbol sahalarında bile milletimizin ülkesine ordusuna verdiği destek bunun en güzel örneklerinden birisidir.

GÖÇMENLERE KAPILARIN AÇILMASI

36 şehit verdiğimiz saldırı sonrası Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere kapıları açtık. Bu karar uluslararası hukuka uygundur. Bugün mültecilere sınırlarını kapatan onları döverek botlarını batırarak geri göndermeye çalışan her Avrupa ülkesi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni çiğnemektedir. Yunanistan botları şişleyerek batırıyor içindeki yavruları ölüme terk ediyor. Mültecileri ülkesine sokmamak için, denizde boğmaktan kurşunla öldürmeye kadar her türlü yolu deneyen Yunanlı, bir gün bu merhamete kendilerinin de ihtiyacı olabileceğini unutmamalıdır.

''TÜRKİYE'YE BÖYLE BİR DESTEK VERDİNİZ Mİ?''

Yunanistan başta olmak üzere tüm AB ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz. AB 350+350 milyon avro olmak üzere para yardımı bot silah göndermeye hazırız diyor. 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye'ye böyle bir destek verdiniz mi? Bugün bendeler geliyorlar konuşacağız vermediler vermiyorlar ikircikli davranıyorlar.''

 

Haber Ara