Daha önce AK Parti'den siyasete atılan Ali Babacan, DEVA Partisi'ni kurarak siyasi hayatında yeni bir yol çizdi. Ali Babacan, uzun süre AK Parti hükümetinde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı. DEVA Partisi'ni ve hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Ali Babacan, aile tepkisine önem veriyor. Çocukları ve eşi Zeynep Babacan ile sık sık vakit geçiren Ali Babacan, ailenin önemini her zaman vurguluyor.
Ali Babacan sürekli açıkalmalarında eşi Ülkü Zeynep Babacan hakkında da bahsediyor. Ali Babacan ile Zeynep Babacan'ın tanışmaları da oldukça ilginç.
Ali Babacan'ın eşi kimdir?
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Ülkü Zeynep Babacan ile evli. Ülkü Zeynep Babacan ile mutlu bir evliliği olan Ali Babacan, aynı zamanda 3 çocuk babasıdır. Babacan ailesinin çocuklarının isimleri Kerem Babacan, Dilara Babacan ve Hilmi Emir Babacan'dır. Zeynep Babacan Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü öğrencisi iken Ali Babacan'ın müstakbel eşi olacak üç kız kardeşi Betül, Tuğba ve Merve ile yakın arkadaştı. İkili bu şekilde tanıştı.
Ali Babacan'ın eşi Ülkü Zeynep Babacan kim?
Zeynep Babacan, Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunudur.
Ali Babacan ise aslen Ankara Şereflikoçhisar'lı. Ali Babacan üniversite eğitimini ODTÜ'de tamamladı. Ardından yurt dışına eğitim için giden Ali Babacan yurda döndüğünde kardeşleri onu Ülkü Zeynep Babacan ile tanıştırdı. Zeynep Babacan eşi Ali Babacan ile evlenene kadar başı açıktı. Evlendikten sonra kapandı. Ali Babacan ile eşi Zeynep Babacan'ın 3 çocukları var.
Pakistanlı yazar Muhammed Hamidullah'ın bir kitabını “Hz. Muhammed'in Hayatı” ismiyle İngilizce'den Türkçe'ye çeviren Babacan araştırmalarına devam ediyor.
Ülkü Zeynep Babacan tesettüre girmesini şöyle anlatıyor:
"Ben Atatürkçü bir okulda yetişmiş, kendi dini inançlarını yaşamaya çalışan Müslüman bir Türk kızıyım. Örtünmeye kendi irade ve isteğimle lise sonda karar verdim ama, elbette bunu orada uygulayamazdım. Ankara Koleji'nden sonra Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü'nü örtülü olarak bitirdim. Ailemde benden başka örtülü yoktu, belki de onun için bu konuda beni desteklemedi. O zamanlar iki arada kalmıştım, bir yanda kolej ortamı, öbür tarafta okuduğum kitaplar, Allah'ın emri. Kendi kendime; 'Örtünürsem isteğim gibi yaşayacağım, iç huzurum olacak, aksi halde hayatım çok farklı bir yöne de gidebilir' deyip kararımı verdim.Başımdaki türban siyasi bir simge değil. Ayrıca bu amaçla örtünen bir kişiye de bugüne kadar hiç rastlamadım. Bazıları yobaz görünüşlü, bağnaz olabilir ama, bunu bütün başını kapatanlara mal etmemek lazım."