Kanal D ekranlarında "Neler Oluyor Hayatta" programında yayınlanan "Alman hükümeti Türk ailelerin çocuklarına el koyuyor" haberi büyük yankı uyandırırken yüzlerce aile programın ihbar hattını arayarak yardım çağrısında bulundu.
Canlı yayına bağlanan Bakan Çavuşoğlu, Alman hükümetinin Türk ailelerin çocuklarına el koyduğu haberlerinin gerçeklik payının çok yüksek olduğunu ve konuyu çok yakından takip ettiklerini belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun canlı yayındaki açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bahsettiğiniz konularda gerçeklik payı çok yüksek. Bugün gündeme getirdiğiniz ailemizin çocuklarıyla ilgili konuyu da ilk günden beri takip ediyoruz. Geçmişte de haklı veya haksız ailelerinden alınan çocuklar var. Bu çocukları bazı bölgelerde, eşcinsel şekilde birlikte yaşayan insanlara aile sıfatı vererek vermeye çalıştılar. Biz bunların bir çoğunu geçmişte engelledik. Hatta yine çocukları almak için talepte bulunan Türk aileleri oldu. Almanya'da yaşayan Türk toplumunu daha duyarlı hale getirmek için bazı çalışmalar yaptık. Bazen haklı sebeplerden dolayı da aileden çocuk alınabiliyor. Ama çocuk alınsa bile haklı sebepten dolayı bu çocukların kime verileceği konusunda kasıtlı tutumlar gördük. Ayrıca Berlin'de var olan bir kreşten yer kiralayarak ve bu tür durumlarda o çocuklarımızı Türklerin ve Müslümanların görev aldığı bir bölümde barındırıyoruz. Biraz önce gündeme getirdiğiniz konuda ise başından beri takip ediyoruz. Bir yargı süreci var. Avrupa'da özellikle Almanya'da sadece bu vaka için söylemiyorum son 5-6 yıldır gündemimizde olan bir konu, hepsine de vakıfız. Tereddüt ettikleri durumda vatandaşlarımızın herhangi bir kuruma giderken, tereddüt ettikleri durum olduğu zaman bizim yurt dışındaki konsolosluklarımıza, büyükelçiliğimize başvurabilirler. Şu an nöbetçi telefonlarımız var. Her gün bir memurumuz yanında telefonu tutuyor ve 7 gün 24 saat artık misyonlarımız da hizmet veriyor. Sabahın 2'sinde de bir şey olsa vatandaşlarımız bizi arasın. Biz vatandaşlarımızın yanında oluruz."