Anayasa Mahkemesinin HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun bireysel başvurusunda verdiği hak ihlali kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi, 1 Temmuz'daki Genel Kurul gündem toplantısında, eski HDP milletvekili Gergerlioğlu'nun sosyal medya paylaşımı nedeniyle terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırılması nedeniyle, ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu görüşmüştü.
Yüksek Mahkeme, oy birliğiyle Gergerlioğlu'nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar vermişti.
Yüksek Mahkeme'nin kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Kararda, Türk hukukunda yasama dokunulmazlığının temel çerçevesinin Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlendiği ve düzenlemede milletvekillerinin TBMM'nin kararı olmadıkça tutulamayacağı, sorguya çekilemeyeceği ve yargılanamayacağı güvencelerine yer verildiği hatırlatıldı.
Anayasa'da yasama dokunulmazlığının mutlak olarak düzenlendiği, 83. maddede yasama dokunulmazlığına bazı istisna ve sınırlamalar getirildiği anımsatılan kararda, ilgili maddenin ikinci fıkrasında "seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla Anayasa'nın 14. maddesindeki durumlar"ın da dokunulmazlık kapsamının dışında tutulduğu belirtildi.
Anayasa'nın 14. maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren "yasama dokunulmazlığı dışında bırakılan suçlar"ın salt yargı organlarının kararlarıyla anlamlı bir şekilde belirlemeye ve böylece belirlilik ve öngörülebilirliği sağlayacak şekilde yorumlamaya elverişli olmadığı kaydedilen kararda, şu tespitler yapıldı:
"Meclis uygulaması ve geleneği göz önünde bulundurulduğunda bir milletvekili olan başvurucunun görev süresi esnasında, üstelik ifade özgürlüğüne müdahale edecek şekilde, milletvekili seçilmeden önce soruşturmasına başlanmış olsa bile yasama dokunulmazlığının bulunmadığının yargı makamlarınca tespit edilebileceğini makul bir şekilde öngörmesi beklenemez.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde Anayasa'nın 14. maddesinin üçüncü fıkrasından ve Anayasa'nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenleyen 67. maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinden hareketle Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar' ibaresinin kapsamına hangi suçların girdiği konusunda kanun koyucunun düzenlemesi dışında yargı organlarınca yapılan yorumlarla belirlilik ve öngörülebilirliği sağlamanın mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."
Kararda, Gergerlioğlu'nun, milletvekili seçilmesinden ve genel olarak yasama dokunulmazlığına sahip olmasından sonra yargılanmasına devam edilerek, Anayasa'nın 67. maddesi ile korunan haklarının ihlal edildiği aktarıldı. İhlalin yasama dokunulmazlığının, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının korunmasına ilişkin temel güvencelere sahip, belirliliği ve öngörülebilirliği sağlayan anayasal veya yasal bir düzenlemenin bulunmamasından kaynaklandığı sonucuna ulaşıldığı belirtildi.
Bu gerekçelerle Gergerlioğlu'nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verildiği bildirildi.
"Terör örgütleri veya mensupları tarafından yapılsa dahi herhangi bir düşünce açıklamasının, içeriğinden, bağlamından ve nesnel anlamından bağımsız bir değerlendirmeyle ifade özgürlüğü kapsamı dışında bırakılamayacağı" değerlendirmesine yer verilen kararda, "Herhangi bir açıklamanın sırf yasa dışı bir örgüte ait olmasının ifade özgürlüğüne yapılan müdahaleyi otomatik olarak haklı göstermeyeceğinin altı çizilmelidir." denildi.
Somut olayda, Gergerlioğlu'nun haberi paylaşma biçiminde ve haberi paylaşırken kullandığı cümlede şiddete teşvik olarak yorumlanabilecek herhangi bir ifadeye rastlanılmadığı aktarılan kararda, paylaşılan haberde yer verilen fotoğrafın, haber içeriğinden bağımsız değerlendirilmemesi gerektiği kaydedildi.
Kararda, şu tespitlere yer verildi:
"Başvurucu, ulusal ölçekte yayın yapan bir internet haber sitesinde daha önce yayımlanmış bir haberi yalnızca paylaşması nedeniyle cezalandırılmıştır. Mevcut başvurudaki paylaşımın yapıldığı tarihte başvuruya konu edilen terör örgütünün açıklamasının zaten halka açıklanmış olduğu göz ardı edilmiştir. Bu habere ilişkin olarak herhangi bir soruşturma başlatıldığı veya tedbire başvurulduğu da tespit edilememiştir. Paylaşılması nedeniyle başvurucunun cezalandırıldığı haber halen yayındadır. Dolayısıyla yayımlandığı 2016 yılından beri haberin hiçbir suçlama ile karşılaşmadığı da gözetildiğinde mahkemelerin başvurucunun cezalandırılmasına ilişkin amaçlarında varsaydıkları durumların esasında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir."