2021-2022 Ankara kar tahmini | Kış aylarına girdik ve Meteoroloji'den kar uyarıları peş peşe gelmeye başladı. Doğu Anadolu illerinde kar yağışları başladı bile. Karadeniz'in yüksek kesimlerine de kar yağışları başladı. Meteoroloji'den alınan tahminlere göre ülkemizde bu yıl ciddi bir kar yağışı görülebilir. Ankara'da yaşayan vatandaşlar da Ankara'ya kar yağacak mı? Ankara'ya ne zaman kar yağacak? sorusuna yanıt aramaya başladı. Bu kar yağışından Ankara'da nasibini alabilir.
Meteoroloji'den peş peşe kar yağışı uyarıları gelmeye başladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, son tahminlere göre sabah saatlerinden itibaren görülecek karın Bingöl, Tunceli ve Elazığ'ın kuzey kesimlerinin yükseklerinde yer yer yoğun kar şeklinde olacağının tahmin edildiği belirtildi. Kars'ta etkili olan güneşli ve sıcak hava yerini kar yağışına bıraktı. Gece aralıklarla yağan kar, sabah saatlerinde etkisini artırdı. Bir çok ilimiz için kar yağışı uyarıları yapılmaya başlanmışken Ankara ve İstanbul'a ne zaman kar yağacağı pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Peki Ankara'ya kar yağacak mı? 2021-2022 Ankara'ya ne zaman kar yağacak? Ankara'ya kar yağacak mı?
Ankra için yakın zamanda kar yağışı beklenmiyor. Ancak meteorolojik tahminlere göre bu yıl ülkemiz yoğun bir kar yağışı alabilir. Kar yağışı ilerleyen günlerde Ankara'da da gürülebilir. Ankara'ya ne zaman kar yağacak?
Ankara ve İstanbul'a kar yağışı genellikle Aralık sonu ve ocak ayının başında gerçekleşiyor. Bu sene de benzer şekilde bu tarih aralığında Ankara'ya kar yağması bekleniyor. Kar nedir?
Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0°C altında su buharının yoğunlaşması ile oluşur.
Çok sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlanmamıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan Amerikalı Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.
Kar kristallerinin şekillerinin çok fazla çeşitlilik göstermesi, popüler olan "birbirine benzer iki tane yok" ifadesine yol açmıştır. İstatistik olarak mümkün olmasına rağmen, yere inerken kristalin maruz kaldığı sıcaklık ve nem çok fazla değişkenlik gösterdiği için aynı şekilde iki kristal oldukça ender oluşur. 1885 yılından itibaren mikroskopla fotoğraflama yöntemi ile ikiz kar kristali arama girişimleri sonucunda bugün binlerce kar kristalinin farklı varyasyonlarını bilmekteyiz. Aynı koşullarda oluşan kar kristallerinin birbirlerine benzer olmaları, oluşum ortamları birbirine ne kadar çok benzerse, o kadar olasıdır. Birbirinin aynısı iki kar kristali 1988 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Wisconsin eyaletinde tespit edilmiştir.
Çapları 2–4 mm, ağırlıkları ise yaklaşık 0,005 gram olan kar tanecikleri havanın gösterdiği direnç sebebiyle süzülerek (limit hızla) yere inerler. Bu inme sırasında tanecikler birbirlerini ittiklerinden yapışmazlar. Özelliklerini koruyarak yere inerler. Bunlar güneş ışığını tamamen yansıttıkları için beyaz olarak görülürler. Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir. “Lapa lapa kar yağması” tabiri bu durum için kullanılır. Atmosfer ile toprağın sıcaklıkları eşit olursa yüzeye ulaşan kar hemen erimez. Toprak sıcaklığı atmosfer sıcaklığının üzerinde ise, yere düşen kar kısa sürede erir.
Dünya üzerinde bir bölgede, kar yağışı olma ihtimali, o bölgenin ekvatordan uzaklık ve deniz seviyesinden yüksekliği ile doğru orantılıdır. Buna rağmen ılıman bölgelerin kara iklimi görülen kısımlarında, ekvatordan uzaklık ve denizden yükseklik şartları yeterli durumda olmasa bile, kar yağışı görülür. Yapılan araştırmalarda bütün yağışların altı veya sekizde birinin kar olarak gerçekleştiği anlaşılmıştır. Karın, tarım toprağını koruması ve nemli tutmasında önemi büyüktür. Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin ana kaynağıdır.
Kar, -8 °C'de, bitkilerin üzerinde ince bir hava tabakası bırakarak, bu bölgeyi 0 °C olacak şekilde örter. Kış boyunca toprak ve bitkileri donmaktan koruyan kar, ilkbaharda sıcaklığın artmasıyla eriyerek nehirlere ulaşır. Ayrıca kışın yağan ve dörtte üçü üst kısımlarda kalan kar, yaz kuraklığına karşı da toprağı ve bitkileri korumuş olur. Karda bulunan amonyak, kar erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.