Bilim dünyası şaşkına döndü
Hatay'ın Akdeniz kıyısının mavi derinliklerinde bulunan 75 bin yıllık mağaralar, bilim dünyasını şaşkına döndürdü. Mağralar, insanlık tarihini yeniden şekillendirecek.

Oluşturma Tarihi: 2021-11-03 15:08:25

Güncelleme Tarihi: 2021-11-03 15:08:25

HATAY'ın Akdeniz kıyısında bulunan MÖ 42 bin ile 75 bin yıl öncesine ait Üçağızlı Mağaraları'na, denizin 15 ile 30 metre derinliğinde 4 mağara daha eklendi. Mavi derinliklerdeki mağaralardaki sarkıt ve dikitler, Orta Doğu'dan Anadolu'ya gelen ilk modern insanların bir zamanlar karada bulunan bu mağaralarda 75 bin yıl öncesinden daha eski dönemde yaşamış olabileceklerini ortaya koydu.

Hatay'ın Samandağ ve Yayladağ ilçelerinde bulunan, sistemli ilk kazı çalışmalarının 1997 yılında başlatıldığı Üçağızlı Mağaraları'nda Kazı Başkanlığını Prof. Dr. Erksin Güleç'ten devralan Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Baykara, 2020 yılından itibaren de çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini kaydetti. Doç. Dr. Baykara, 2021 yılı çalışmalarına Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü Akdeniz Sualtı Kültür Mirası Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz ile ekibinin de dahil olduğunu belirtti.

İLK MAĞARADA 41 BİN YILLIK DENİZ KABUĞU KOLYELERİ BULUNMUŞTU

İlk çalışmaların gerçekleştirildiği denizden 18 metre yükseklikteki Üçağızlı I Mağarası'nın MÖ 29 bin ile 41 bin yıl öncesine tarihlendirildiğini anlatan Doç. Dr. Baykara, mağaradaki yontma taş alet buluntularının, Orta Doğu'nun Erken Üst Paleolitik kültürü içerisinde yer aldığını, bu mağaralarda yaşayanların Anadolu'ya gelen ilk modern insanlar olduklarını söyledi.

Mağarada karaca, yaban keçisi, alageyik, yaban domuzu, kızıl tilki, bozayı, leopar, sırtlan, kaplumbağa, tavşan, büyük balıklar ve birkaç kuş türü gibi hayvanlara ait kalıntılarla birlikte deniz kabuklarından yapılmış çok sayıda süs objesinin elde edildiğini belirten Doç. Dr. Baykara, “Çalışmalarımızda yontma taş aletler, avlanılan ve yenilen hayvanlara ait kalıntıların yanı sıra çok sayıda deniz kabuğundan yapılmış süsleme objeleri bulmuştuk. 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Üçağızlı II Mağarası'ndaki çalışmalarda da yine aynı şekilde MÖ 45 bin ile 75 bin yıl öncesine ait avlanılan hayvan kemikleri, yontma taş aletler elde etmiştik" dedi.

'DENİZDEKİ MAĞARALAR KARADAKİLERDEN DAHA ESKİ'

2021 yılında çalışmalara dahil olan Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibinin Üçağızlı Mağara Kompleksi önünde dalışlar gerçekleştirdiklerini anlatan Doç. Dr. Baykara, “Denizin çeşitli derinliklerinde 4 mağarada tespit edilen sarkıt ve dikitler, bizlere bu mağaraların Üçağızlı I ve Üçağızlı II mağaralarından daha eski dönemde kullanılmış olabileceğini düşündürüyor" diye konuştu.

'SARKIT VE DİKİTLER GEÇMİŞTE KARADA OLDUKLARINI GÖSTERİYOR'

Doç. Dr. Hakan Öniz ise Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Üçağızlı Mağara Kazısı kapsamında 2021 yılında önemli bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Son Buzul Çağı'nda buzulların erimesiyle, okyanus seviyeleriyle birlikte Akdeniz'in seviyesinde de artış olduğunu, son 12 bin yılda Akdeniz'de ortalama 100 metrelik su yükselmesi gerçekleştiğini vurgulayan Doç. Dr. Öniz, “Üçağızlı Mağaraları'ndan deniz altında en az 4 tane mağara olduğunu biliyorduk. Bu mağaraların bir kısmı aslında bilinen mağaralar ama bu mağaraların içerisinde yaptığımız çalışmalarda sarkıt ve dikitlerin bulundukları yerleri ve dağılımlarını belgeledik" dedi.

'KARADAKİ KÜLTÜRLERİN KULLANDIKLARI MAĞARALAR'

Sarkıt ve dikit oluşabilmesi için bu mağaraların karada olmaları gerektiğine dikkat çeken Öniz, Üçağızlı Mağara sistemi çerçevesinde sualtındaki mağaraların muhtemelen 75 bin yıl öncesinde karada olduklarını, Üçağız'da yaşayan kültürlerin bu mağaraları da kullanmış olduklarını ortaya koyduklarını belirtti. Sarkıt ve dikitlerin büyük bölümünün dip ya da tavan sistemine 90 derecelik açılarla dik bir görünüm sergilediğini, bazı sarkıtlarda 45 dereceye yakın açıların söz konusu olduğunu kaydeden Doç. Dr. Öniz, mağaralardan birinin denizin 30 metre derinliğinde galerilerle birbirinden ayrıldığını, bir diğer mağaranın ise su yüzeyine çok yakın noktada ve iki ayrı galerisi bulunduğunu ifade etti. Diğer iki mağaranın da denizin 15-20 metre derinliğinde bulunduğunu anlatan Doç. Dr. Öniz, “Yaptığımız çalışmalar, bu mağaraların insan yaşamına uygun olup olmadığını anlama çalışmalarıydı. Bu çalışmalarla Üçağızlı Mağaraları'nın çok yüksek ihtimalle Paleolitik kültürler tarafından kullanılmış olabileceklerini gördük ve anladık" ifadelerini kullandı.

'2022'DE ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMALARINA BAŞLAYACAĞIZ'

Ancak insana ait izleri ortaya çıkarmak için deniz altında mağaraların içerisinde kazı yapmak gerektiğini kaydeden Öniz, 2022 yılında Gaziantep Üniversitesi ile birlikte Üçağızlı Mağaraları'nda sualtı arkeolojik kazılarına başlamayı planladıklarını sözlerine ekledi.