Ülkemizde tarçın elması olarak bilinen bu ilginç meyve dünyada guanabana, graviola, soursop ve annona muricata gibi isimlerle anılır. Tarçın elması ağacı tropikal iklimin olduğu bölgelerde yetişir. Dikenli ve yeşil renkli kabuğu sayesinde kurak havalara karşı çok dayanıklı bir meyvedir. Çok sulu ve çok tatlıdır. Çiğ olarak tüketilebilir, suyu sıkılıp içilebilir, reçeli ve marmelatı yapılabilir.
Tarçın elmasının vücudumuza ne gibi bir faydası vardır?
Tarçın elması antioksidan özelliktedir. Bu sayede vücuttan toksinleri uzak tutar ve bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudumuzun hastalıklardan korunmasını sağlar. Grip, nezle, soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklar olmak üzere birçok hastalıktan bizi korur.
Vücuda enerji verir, daha enerjik, daha zinde hissetmemizi sağlar.
Bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar, ishal gibi rahatsızlıkların hızlı bir şekilde geçmesini sağlar.
Vücutta oluşmuş iltihaplanmaların hızlıca iyileşmesini sağlar, bu yüzden özellikle kış hastalıkları yüzünden boğaz ağrısı çekenlerin tüketmesi önerilir.
Tarçın elması ağacının yaprakları çay olarak tüketilirse tansiyonu dengeler.
Tarçın elmasının birçok kanser türüne karşı koruyucu ve iyileştirici etkileri olduğuna dair araştırmalar da bulunmaktadır.
Tarçın elmasının kanser üzerinde ne gibi bir etkisi var?
Tarçın elması, yapılan birçok araştırmanın sonucuna göre kansere karşı vücudu koruyor. Hatta bununla da kalmıyor, kanserli hücrelerin büyümesini ve daha geniş alanlara yayılmasını önlüyor.
Tarçın elmasının içerisindeki sitotoksik madde olarak bilinen ve kanserli hücrelere savaş açan bir madde sayesinde bu etkiyi oluşturduğu biliniyor. Tarçın elması başta meme, akciğer, pankreas ve kolon kanserleri başta olmak üzere birçok kansere karşı vücudu koruyor. Hastalıklı hücreleri yok ediyor ve sağlıklı hücrelere zarar vermiyor.
Tarçın elmasında yer alan ve annonaceous acetogenins isimli maddenin antikanserojen bir etki oluşturulduğuna dair de birçok araştırma bulunmaktadır. Fakat yine de bu meyvenin kanser üzerindeki etkisine dair insanlar üzerinde henüz yeterince deney yapılamamıştır.