Cemil Meriç kimdir?
Türk Edebiyatının önemli şahsiyetlerinden olan Cemil Meriç vefatının 33 yılında yad ediliyor. 39 yaşında görme yetisini kaybetse de edebiyata olan tutkusunu hiç bırakmayan bir yazar olan Cemil Meriç bugün sözleri ve şiirleri ile hala hatırlanmaktadır. İşte Cemil Meriç...

Oluşturma Tarihi: 2020-06-13 22:33:10

Güncelleme Tarihi: 2020-06-13 22:33:10

12 Aralık 1916 yılında Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde dünayaya gelen Hüseyin Cemil Meriç; 13 Haziran 1987 yılında İstanbul'da vefat etti. Baklan Savaşları sırasında Yunanistan'dan göçmüş bir ailenin çocuğu olan Cemil Meriç'in babası Dimetoka'da hakimlik yapan Mahmut Niyazi Bey, annesi ise Zeynep Ziynet Hanımdır. Trakya'dan göç ettikten sonra Antakya'ya yerleşen babası Mahmut Niyazi Bey Ziraat Banksı Müdürlüğü ve mahkeme reisliği yapmıştır. 

İlkokulu Reyhanlı'da tamamlayan Cemil Meriç Antakya Sultanisi'nde okudu. İlk yazısı olan "Geç Kalmış Bir Muhasebe" isimli makalesi Yenigün Gazetesi'nde yayımlandı. Onikinci sınıfta milliyetçi tutumu ve yazdığı yazılar nedeniyle hocaları ile araları açılan Cemil Meriç okulu bırakmak zorunda kaldı. Lise öğrenimine devam etmek üzere İstanbul'daki Pertevniyal Lisesi'ne gitti.

Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937'de İskenderun'a döndü. Haymaseki köyünde dokuz ay kadar ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra aynı yıl İskenderun'da Tercüme Bürosu'na reis muavini oldu. 1938'de Batı Ayrancı Köyü'nde ilkokul öğretmenliği, Türk Hava Kurumu'nda sekreterlik, belediyede kâtiplik gibi geçici işlerde çalıştı. 1939 Nisan ayında Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya'ya götürüldü; idam talebiyle yargılandı; iki ay sonra beraat etti.

1940'ta İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'na burslu olarak kabul edildi, iki yıl bu kurumda öğrenim gördü. 1941'den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazıları yayımlamaya başladı.

1954 yılının bahar aylarında bir kaza sonucu gözlerini tamamen yitirince birkaç başarısız göz ameliyatının ardından 1955'te vapurla tek başına Marsilya'ya, oradan Paris'e gitti. Altı aylık tedavi başarılı sonuç vermeyince yurda döndü. Görme yetisini tamamen yitirdiğinden dolayı bir süre bunalıma girdi ancak çevresindekilerin yardımıyla yeniden okuyup yazmaya başladı.

Cemil Meriç'in Doğu medeniyetlerine olan önyargıları yıkmayı amaçlayan ve dört yıllık bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan ilk telif kitabı "Hint Edebiyatı" 1964'te yayımlandı ve eser daha sonra "Bir Dünyanın Eşiğinde" başlığıyla iki kez daha basıldı. Batı düşüncesinin önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlayan Meriç'in "Saint Simon - İlk Sosyolog İlk Sosyalist" eseri 1967'de okurla buluşturulurken, yazı ve çevirileri 1965-1973'te çeşitli dergilerde yayımlandı.

Medeniyet kavramını tartıştığı “Umrandan Uygarlığa” adlı eseri okurla buluşturan, edebiyat ve düşünce tarihi niteliği taşıyan "Kırk Ambar" eseriyle 1980'de Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü'ne layık görülen usta kalem, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 1981'de "Yılın Yazarı" seçildi.

Cemil Meriç'in arayışlarla geçen fikir hayatı kendi yaptığı bir tasnife göre şu dönemlere ayrılır:

 

Eserleri