Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin askeri kanadındaki icracıları olarak gösterilen sözde yurtta sulh konseyinin üyesi eski 13 askerin görevlerine iade başvurusunu reddetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan darbe çatı iddianamesinde 38 kişilik sözde yurtta sulh konseyi üyeleri arasında gösterilen eski 13 asker, FETÖ ile irtibatlarının bulunmadığı ve kamu görevinden çıkarılmalarının haksız olduğunu ileri sürerek görevlerine iade istemiyle komisyona başvurdu.
Başvuranlar arasında eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, darbe girişiminde Akıncı Üssündeki darbeci F-16 pilotlarını yönlendiren eski Harekat Komutanı Ahmet Özçetin, eski tuğgeneral Erhan Caha, Cumhurbaşkanına suikast timinin başındaki eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, eski Akıncı Üs Komutanı tuğgeneral Hakan Evrim, eski korgeneral İlhan Talu, darbe girişimi öncesinde darbe bildirisini okuduğu görüntüleri ortaya çıkan eski tümgeneral Kubilay Selçuk, eski Polatlı 58. Topçu Tugay Komutanı Murat Aygün, eski Polatlı Füze Okul Komutanı tümgeneral Osman Ünlü, darbe toplantılarına katılan eski tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski tuğgeneral Özkan Aydoğdu, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında darbeye karşı çıkan vatandaşlara ateş açan eski tuğamiral Sinan Sürer ve darbeci helikopter pilotlarının komutanı eski tuğgeneral Ünsal Coşkun da yer aldı.
Komisyon, yaptığı inceleme ve değerlendirme neticesinde verdiği gerekçeli kararlarda, başvurucuların 15 Temmuz darbe girişimine fiilen iştirak ettiğinin tespiti ve elde edilen belgeler kapsamında terör örgütü ile bağlantısını ortaya koyarak kamu görevine iade talepli başvurusunu reddetti.
FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe teşebbüsüne fiilen iştirak eden isimler arasında yer alan Özçetin, Caha, Sönmezateş, Evrim, Selçuk, Harmancık ve Sürer "Anayasayı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast suçlarından birer, 139 kişiye yönelik "kasten öldürme" suçundan da 139'ar kez olmak üzere toplam 141'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Komisyonun verdiği kararlarda, mahkeme dosyalarında da yer alan darbe girişimi öncesi ve esnasında darbenin önemli yönetim merkezlerinden biri olan Akıncı Üssündeki darbeci komutanların, örgütün sivil ve askeri yöneticileriyle birlikte yapılan toplantılarda alınan kararlara ve eylemlerine işaret edildi.
Başvuruculardan eski Akıncı Üs Komutanı tuğgeneral Hakan Evrim hakkındaki kararda, sözde atama listesinde mevcut görevine devam etmesinin kararlaştırıldığı ve ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı görevi de verildiği, darbeye hazırlık için 15 Temmuz öncesi gittiği Diyarbakır'da uçaklara hedeflerin tam vurulabilmesi için Sniper cihazını taktırdığı, uçaklara mühimmat yüklenmesi talimatını verdiği, darbe teşebbüsü faaliyeti sırasında üsten kalkan uçakların sevk ve idaresini bizzat yaptığı ve pilotlara, "Helikopter Yurtta Sulh diye geliyorsa dosttur indirin, Ankara üzerinde devamlı uçak olacak, tacize devam, peyder pey kaldırın, kalkan kollara söyleyin alçak uçsunlar, ses istiyoruz, Genelkurmay, Jandarma, AKP, Meclis tamam, alçak uçulsun." şeklinde emirler verdiği aktarıldı.
Darbe faaliyetini yönettiği belirtilen Evrim'in, komutanı olduğu üsse darbenin sivil yöneticileri olan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Harun Biniş ve Hakan Çiçek'in alınmasını sağladığı, darbe karşıtı olan komutanların derdest edilerek Akıncı Üssüne getirilmesi ve burada nerede kalacaklarını planladığı ifade edildi. Evrim'in böylelikle komutanı olduğu Akıncı 4. Ana Jet Üssünü darbeye teşebbüs faaliyetine tahsis ettiği belirtildi.
Evrim'in, 15 Temmuz'da derdest edilerek Akıncı'ya getirilmesinden sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı darbe teşebbüsünün başına geçmesi için ikna etmeye çalıştığı, mevcut kamera kayıtlarına göre örgütün sivil yöneticisi Nurettin Oruç ile koridorda görüldüğü ve darbe girişiminin sivil yöneticilerinden Kemal Batmaz'a asker selamı vermesinin akabinde de görüşmelerinin olduğu tespiti yapılarak başvurusu reddedildi.
Komisyonun başvurusunu reddettiği isimler arasında 15 Temmuz'da tuğamiral rütbesi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Ömer Faruk Harmancık da bulunuyor.
Örgüt tarafından hazırlanan sözde atama listesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı görevi verilerek terfi ettirilen Harmancık'a ilişkin Komisyon kararında, darbe girişimi öncesinde Adil Öksüz liderliğinde yapılan darbe toplantılarına aktif olarak katıldığı, Deniz Kuvvetlerinin darbe planı içindeki organizasyonun, sevk ve idaresini yapan ekip içinde bulunduğu, derdest edilerek Akıncı Üssü'ne getirilmesi planlanan Genelkurmay Başkanını diğer darbeciler ile birlikte darbe girişiminin başına geçmesi için ikna etmeye çalıştığı ve kendisine sözde darbe bildirisini televizyon kanallarında okuması için zorladığı ifade edildi.
Ayrıca başvurucu Harmancık'ın, İstanbul Anadolu Kavağı Beykoz'da bulunan SAT Komutanlığı'nda birim komutanını arayarak, ekibiyle birlikte Akıncı Üssü'ne gelmesini ve görev almasını istediği, bunun üzerine SAT Komandolarının Akıncı Üssü'ne geldiği belirtildi.
Suç tarihinde tümgeneral rütbesiyle Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı olarak görev yapan Kubilay Selçuk'a ilişkin kararda da darbeciler tarafından yayınlanan sıkıyönetim mesaj emrinde Genelkurmay Harekat Başkanlığına atandığına, Akıncı Üssüne gelerek silahlı kuvvetlerin yönetime el koyduğuna dair darbe bildirisini okuyarak prova yaptığına, olay tarihinde Genelkurmay Başkanını Akıncı Hava Üssüne getirdikten sonra darbe teşebbüsü faaliyetinin başına geçmesi için ikna etmeye çalışanlardan biri olduğuna dikkat çekildi.
Ahmet Özçetin'in dosyasındaki bilgi ve belgelerin, FETÖ ile irtibat ve iltisakını ortaya koyduğuna yer verilen kararda, 15 Temmuz 2016'da Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığında harekat komutanı olarak görev yaptığı, darbeci F-16'ların hangi noktaları bombalayacağı konusunda pilotlara talimat verdiği, darbe karşıtı olan komutanların derdest edilerek üsse getirilmesi ve nerede tutulacağını belirlediği, ayrıca Cumhurbaşkanının uçağının takibi için 2 adet F-16 uçağını kaldırma emri verdiği aktarılarak, bu sebeple başvurusunun reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldığı bildirildi. Cumhurbaşkanına suikast girişimini planlayan generale ret
Sözde yurtta sulh konseyi adlı cunta tarafından hazırlanan ve darbe sonrası görev alacakların isimlerinin yer aldığı atama listesinde mevcut görevi olan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Müşterek Hedef Analiz Yönetim Başkanlığı görevine devam etmesi kararlaştırılan ve aynı listede MİT Müsteşarlığı görevine getirilen eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş hakkında, Cumhurbaşkanına yönelik gerçekleştirilen suikast girişiminin planlayıcılarından olduğu, bu kapsamda Marmaris'e gelen tüm ekibe liderlik yapıp, eylemi helikopterden takip ederek yerde suikast timine talimatlar verdiği belirtildi.
Sönmezateş'in örgüt mensubu olanlardan darbe teşebbüsünde görev alacak isimlere "Silahlı Kuvvetlerin darbe yapacağını ve yarın sıkıyönetim ilan edilebilir, göreviniz komutanları alıp Akıncı Üssündeki yönetime teslim etmek, irtibatlı olacağız, benim komutamdasınız." ifadelerini kullanarak, 12 kişilik bir tim hazırlanmasını istediği bilgisi Komisyon kararında yer aldı. Halka ateş açan darbeci amiral hakkındaki karar
Eski tuğamiral Sinan Sürer'in de başvurusunu karara bağlayan Komisyon, Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz Değerlendirme Başkanı olarak görev yaparken 15 Temmuz öncesi Adil Öksüz liderliğinde yapılan ve çok sayıda asker ve sivil örgüt mensubunun katıldığı darbe teşebbüsü planlama toplantılarına katıldığı, başvurucunun yıllık izinde olmasına rağmen 15 Temmuz'da karargaha gelip burada darbe teşebbüsüne iştirak eden sanıklarla görüşmeler yaptığı, darbe teşebbüsünün öne çekilmesinin ardından da "Ateşeler" isimli Whatsapp grubu üzerinden yurt dışında bulunan askeri ateşelere Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğunu ve bu durumun muhataplara iletilmesi yönünde talimat verdiği kaydedildi.
Darbecilerin kendilerini engellemek için Genelkurmay Karargahına gelen vatandaşlara karşı ateş açtıkları hatırlatılan kararda, başvurucu Sürer'in darbe teşebbüsünü engellemeye çalışan yerde yatan vatandaşa tekme attığı, kendi kullanımında olan GSM hattı ile FETÖ'nün örgütsel haberleşme aracı ByLock programını kullandığının tespit edildiği bilgisi de verilen ret kararında yer aldı.
Darbe girişiminde Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki işgali yöneten, eski tuğgeneral Erhan Caha'ya ilişkin kararda, darbecilerin sözde atama listesinde "Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı" olarak görevlendirilmesinin yanı sıra "Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargah sorumlusu" olarak tayin edilen Caha'nın darbe girişimi gecesi Harekat Merkezinde, "Herkes beni dinlesin, yönetime el koyduk, buranın emir komutası bende, izinsin kimse dışarı çıkmasın." şeklinde emirler ve darbenin başarıya ulaşması için darbe karşıtı olduğunu düşündüğü üst düzey komutanların derdest edilmesi için talimat verdiğine dikkat çekildi.
Darbe girişiminde İstanbul'daki eylemlerden sorumlu tutulan Özkan Aydoğdu 87 kez, darbeci helikopter pilotlarının komutanı Coşkun 29 kez, darbe girişimi sırasında görev yeri olmamasına rağmen Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu'na gelerek tankların başkent sokaklarına çıkmasını sağlamaya çalışan Ahmet Bican Kırker ile Murat Aygün ve Osman Ünlü ise birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti.
15 Temmuz'da tuğgeneral rütbesiyle 2'nci Zırhlı Tugay Komutanı olarak görev yapan Özkan Aydoğdu'nun başvurusuna ilişkin kararda, darbeci ekip tarafından hazırlanan sıkıyönetim komutanları listesinde İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Yardımcılığı görevi verilen Aydoğdu'nun, bunun yanı sıra 52'nci Taktik Zırhlı Tümen Komutanlığına atandığının anlaşıldığı, ayrıca emrindeki askerlere, Acıbadem Türk Telekom Bölge Müdürlüğünü, Fenerbahçe Orduevini, Üsküdar Çevik Kuvvet yerleşkesini, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünü, 15 Temmuz Şehitler (Boğaziçi) Köprüsünü, Sabiha Gökçen Havalimanını işgal ve kontrol altına almak için talimatlar verdiği vurgulandı.
Emrindeki askerlere, polis veya sivil vatandaşların karşılık vermesi halinde "basıp geçin, size karşı gelen her güç düşmandır, düşman unsurudur" şeklinde telsizden anons geçtiği belirtilen Özkan Aydoğdu'nun, darbe girişiminin İstanbul ayağındaki faaliyetlerin organizasyonunda ve olay günü icrasında etkin rol üstlenen şahıslardan olduğu bilgisine yer verildi.
Tuğgeneral rütbesiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kara Havacılık Okul Komutanı olarak görev yapan Ünsal Coşkun'un ret kararında ise sözde atama listesinde Kara Havacılık Komutanı olarak atandığı, tüm gece boyunca Skorsky ve taarruz helikopter pilotlarını yönlendirdiği, derdest edilen komutanların Akıncı Hava Üssüne taşınması hususunda talimatları verdiği ifade edildi.
Olay gecesi kullanılan mühimmatı birkaç gün öncesinde kursiyerlerin eğitim atışında kullanacakları gerekçesi ile temin ettiği belirtilen Coşkun'un, olay gecesi Genelkurmay Başkanlığı bölgesi, MİT binası, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Jandarma Genel Komutanlığı önü, TRT binası ve TÜRKSAT'a helikopterlerle ateş etmeleri emri verdiği, Kara Havacılık Komutanlığını zor kullanılarak ele geçirildiği ve diğer buradaki bütün eylemleri yönettiği bildirildi.
Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Eğitim ve Tümen Komutanlığını işgal eden ve tankların sokağa çıkması emrini veren eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker hakkında verilen kararda, tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı olarak görev yaptığı, darbeciler tarafından hazırlanan listede Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı sorumlusu olarak gösterildiği anımsatıldı.
Olay günü Zırhlı Birliklere giden Kırker'in bütün personelin mesaiye çağrılması emrini verdiği, daha sonra da bütün zırhlı araçları, tank ve zırhlı personel taşıyıcılarını cephaneliğe sevk ederek mühimmat yüklenmesi emrini verdiği, yüklemesi yapılan tanklardan 2'sinin Ankara Bulvarı üzerinden Jandarma Genel Komutanlığına gitmek üzere hareket ettiği kaydedildi.
Murat Aygün'ün ret kararında ise tuğgeneral rütbesiyle Polatlı'da bulunan 58. Topçu Tugay komutanı olarak görev yaptığı, darbe girişimi öncesinde Ankara'da hangi mevkileri ele geçireceğine dair planlamalar yaptığı ve Ankara merkezde 10 ayrı kavşak noktasının ele geçirilerek trafiğe kapatılmasını, TÜRKSAT ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ele geçirilmesi için 240 personel ve 45 araçlık konvoydan oluşan birlikleri sevk ettiği, tugay dışına çıkan birliklere, engellenmeleri halinde hedef gözetmeksizin ateş edilmesi yönünde emirler verdiği, emrindeki askerlere İlçe Emniyet Müdürlüğünü ve Kaymakamlığı kontrol altına almaları için talimat verdiği, ilçenin kontrolünü sağlamak, emniyeti ele geçirmek üzere hazırlattığı, kursiyer uzman çavuşlardan oluşan birliklere ezan ve selaları susturmak üzere Merkez Camii'ne gidilmesi yönünde emir verdiği bilgisi aktarıldı.
Eski tümgeneral Osman Ünlü'nün, 15 Temmuz 2016 tarihinde Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanı olarak görev yaptığı, darbe sonrası görev alacakların isimlerinin yer aldığı atama listesinde Ankara 4. Kolordu Komutanı ve Ankara Sıkıyönetim Komutanı olarak atandığı, bu kapsamda da darbe girişimi sırasında 4. Kolordu'ya gittiği bilgisi yer aldı.
Ünlü'nün yapılan soruşturması kapsamında edinilen bilgilere göre terör örgütü FETÖ/PDY'nin tepe yöneticileri arasında gösterilen Dilaver Azim ile çok sayıda görüşme yaptığının tespiti, Komisyonun ret kararında yer aldı.
"Anayasayı ihlal" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan eski korgeneral İlhan Talu'nun ise olay tarihinde korgeneral rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı olarak görev yaptığı, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanları ile MİT Müsteşarının toplantısında edindiği bilgileri, diğer örgüt mensubu darbeci isimlere bildirdiği, karargahı ele geçirmek için içeri giren özel kuvvetler mensupları olan sanıklara yol gösterdiği, başvurucunun karargahta en kıdemli komutan olması, darbe teşebbüsünü bilmesine rağmen emri altındaki sanıklara herhangi bir şekilde müdahale etmediği ifade edildi.
Komisyon tarafından Talu'nun, darbeye teşebbüs eylemlerine fiilen iştirak ettiği hususundaki tespitler kapsamında başvurusu reddedildi.
Komisyon tarafından başvuruları reddedilen bu 13 isimden bazıları hakkında ayrıca süreli hapis cezaları da verilmişti.
Söz konusu kişiler hakkındaki çeşitli suçlar yönünden yargılama ise devam ediyor.