Dolar

34,1623

Euro

38,1653

Altın

2.914,46

Bist

9.777,46

Değer biçemediklerimizi unutmayalım

13 Ağustos 2022 tarihinde Türk basını bir değerini daha kaybetti. Mümin insanların dik durması için verdikleri her mücadelede yanlarında olan, yönettiği yayın kuruluşlarında ümmetin sesi olan dava adamı Mustafa Karahasanoğlu'nun vefatı ailesi kadar çalışanlarını da derinden etkiledi. Rahmetli ile 7 yılı aşkın mesaisi olan TİMETÜRK Ekonomi Müdürü Mehmet CANITATLI, Karahasanoğlu hakkında şunları paylaştı.

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-08-20 13:18:33

Değer biçemediklerimizi unutmayalım

Bazı konular var ki, zaman zaman hatırlatmakta yarar görüyorum. Bazılarını da güncelleyerek sizlerin meraklarını gidermeye çalışıyorum. Bu yazımda izninizle ekonominin dışına çıkıp değer biçemediğim bir isimden söz etmek istiyorum.

Türkiye'de gazetecilik mesleğini icra etmenin günden güne zorlaştığı bir dönemde toplumun her kesiminin beklentilerine cevap vermek, merakları doğru olan bilgilerle gidermek, dahası mesleğin hakkını verip hak ettiğini almak da zorlaştı. Belki de bu nedenle birçok meslektaşım ekmek kapısı için farklı alternatiflerin arayışı içinde. Allah'tan emekli olmama rağmen hâlâ gazetecilik refleksiyle hareket ediyorum ve sizlerle bu mecrada buluşuyorum.

TRT'deki stajımla başlayan 32 yıllık meslek hayatımda, bugünlere gelirken uzun soluklu hizmet verdiğim yayın kuruluşlarından birisi de AKİT Medya Grubu oldu. Emekliye ayrılmadan önce ekonomi müdürü olarak çalıştığım AKİT'in ekranında izleyicilerle, gazetesinde ise okurlarla buluştuk. Çalıştığım köklü yayın kuruluşları arasında izleyenlerinin ya da okurlarının öncelikli referans olarak gördüğü böyle bir yayın kuruluşuna rast gelmediğimi söyleyebilirim. Dahası 1993'ten beri hiçbir holding ya da finans kuruluşunun yüzde yüz desteğine muhtaç olmadan, ilk gün tayin ettiği yayıncılık ilkelerinden taviz vermeden yoluna devam eden bir yayın kuruluşuna da rastlamadım. Çalıştığım diğer kuruluşların hemen hemen hepsi ya el değiştirdi ya da yönetimleri değişti. Bu değişimlerin hiçbiri o kurumları kamuoyunun gözünde çok ilerilere taşımadı. Bilakis okur ve izleyici kaybı karşısında yeni stratejiler üretmek zorunda kaldılar.

Sırası gelmişken çok açık şekilde ifade etmek isterim ki; Akit'i gerici, yobaz ve dişleri bilenmiş bir yaratık gibi algılayıp bu algıyı kendi kamuoyuna yaymaya çalışanları birkaç günde olsa bu kurumda çalışmaya davet etmek gerek. Yöneticilerinin insani ve gerçek anlamda medeni olan her görüşe kulak verdiği, muhalif görüşleri olanlara bile ekmek kapısı olduğu bir yayın kuruluşundan söz ediyorum. Maalesef AKİT'in ulu çınarı Mustafa Karahasanoğlu beyefendi artık aramızda değil. 13 Ağustos gece yarısı ölüm haberini aldığımda, Yaradan'a hazırlıklı bir şekilde kavuşmuş bir kulun, benim gözümle, ardında bıraktıkları aklıma geldi. Düşündüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

İlerlemiş yaşına rağmen her gün işinin başında olan, not defteri gibi hafızasında birçok meseleyi tutabilen, fikrini tartarak dile getiren, misafiri ya da çalışanını odasının kapısından bizzat uğurlayan, ikramını esirgemeyen, en kızgın olduğu anda bile ses tonunu yükseltmeyen bir yöneticiden söz ediyorum. Mustafa Bey'le neredeyse 8 yıl çalıştım. Önce eğitim ve gayrimenkul ardından da ekonomi sayfalarının yönetimini bana emanet eden Karahasanoğlu ailesine ve okurlarımıza mahcup olmamak için ter döktüm. Hamdolsun ki, imzasını attığım ya da yönetici olduğu sayfalardaki haberler konusunda bir tek cevap hakkı, dava gibi bir sürprizle karşılaşmadım. Kısa süre de olsa yönettiğim yeniakit.com.tr sitesinin yanı sıra Akit TV yayın danışmanlığı, ekonomi programı yapım ve sunuculuğu, Akit Gazetesi Ekonomi Müdürlüğü gibi ağır sorumlulukları olan görevlerimi icra ederken, Mustafa Bey de yayıncılık tecrübesiyle hep yanımda oldu. En düşünceli ve gergim anımda bile bana sabrı telkin etti. Yeri geldi hayatından ufkumuzu açıcı kesitler anlattı yeri geldi iyi bir dinleyici oldu. Ama hepsi de de Mustafa Bey'in benlik duygusundan uzak durduğunu gözlemledim.

Pandeminin zirve yaptığı dönemde gazeteden veda ettiğim günlerde bile mağdur olmamam için tüm imkânlarını seferber etti. Özel sohbetlerinde temkinli olmayı elden bırakmayan Mustafa Bey'in işine sımsıkı sarılanların yanında olması AKİT için en büyük kazanım olmuştur. Tabi ki Mustafa beyi sadece bir yönetici olarak görmek bu yazı için eksik kalır. Onun ümmet adına verdiği mücadeleyi kalıcı bir eser haline dönüştürmek değerli kardeşleri Nuri Bey ve Ali İhsan Beyin görevi olmalıdır. Çünkü gelecekte o eseri okuyan her sağduyulu insan, bir ömrün boşa harcanmadığını ve boşa harcanamaması gerektiği şuuruna erişecektir. Artık Mustafa Bey'in bıraktığı ve kamuoyuna mal edilmiş olan fikirlerin kutsal bir emanet gibi AKİT camiasının elleri üzerinde bir yarınlara taşınacağından eminim. Bu vesileyle AKİT camiasına ve Mustafa Bey'in fikirlerini canlı tutmaya gayret eden tüm kardeşlerimize başsağlığı diliyorum. Değer biçilemeyen insanlarımızı bir bir kaybederken umarım değeri fark edilemeyenler fark edilir ve hizmetleri milletin istifadesine sunulur. Kalın sağlıcakla.

Haber Ara