Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şiddetli yağışla birlikte selin vurduğu Artvin ve Rize'de incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gitti. Erdoğan, Güneysu'da cuma namazı sonrası halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İlk etapta Rize genelinde 15 Temmuz'daki sel felaketinden etkilenen ve afet riski altındaki yapılar için toplam 550 konut inşa edeceğiz." dedi.
Erdoğan, şiddetli yağış nedeniyle sel ve heyelanın meydana geldiği Rize'de, AK Parti Güneysu İlçe Başkanlığı önünde vatandaşlara hitap etti.
Alanda toplanan vatandaşların Kurban Bayramını kutlayan Erdoğan, hem Rize hem Artvin'deki sel ve afetler sebebiyle buruk bir bayram geçirdiklerini, dün Artvin'in Arhavi ilçesinde yaşanan dere taşkını nedeniyle hasar oluştuğunu söyledi.
Geçen hafta meydana gelen sel felaketinin Güneysu ve Çayeli başta olmak üzere Rize genelinde çok ciddi tahribata yol açtığına dikkati çeken Erdoğan, metrekareye Güneysu'da 214 kilogram, Çayeli Madenli'de 188 kilogram yağış düştüğünü, bu afet ve su baskınlarının sel ve heyelana sebep olduğunu belirtti.
Sele kapılan 8 vatandaşın kaybolduğunu, 5 kişinin de yaralandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kaybolan kardeşlerimizden 6'sının cansız bedenlerine ulaşılırken, diğer 2 kardeşimizin bulunması için tüm birimlerimiz yoğun gayret gösteriyor. Murgul'da kayıp 1 vatandaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Yaralılarımızın hepsinin tedavileri tamamlanarak taburcu edildi. Arhavi'deki afette herhangi bir can kaybının yaşanmaması en büyük tesellimiz olmuştur. Bugüne kadar sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Sizlere ve sizlerin şahsında tüm Rizeli hemşerilerime bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Yine buradan Artvin ve Arhavi'deki kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Afet haberini aldığımız andan itibaren devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Gerek bakanlarım, gerek milletvekili arkadaşlarım hepsi kurumlarla beraber arama kurtarma ve diğer çalışmaları yerinde koordine etmek üzere İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıklarımız hemen bölgeye geldiler."
Diğer tüm kurumların süratle bölgeye intikalini sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Yine bu süreçte mücavir illerden UMKE ve 112 acil yardım ekiplerine bağlı 127 personel ve 39 araçtan oluşan toplam 8 ekibi de ilimize sevk ettik. Şu ana kadar ilimizde 328'i arama kurtarma personeli olmak üzere toplam 2860 personel ve 705 araç görev yapmıştır. Afetten dolayı kapanan 426 yolun hemen tamamı ulaşıma açılmıştır. Afet bölgesinin tamamına su verilmekte olup içme suyunda, enerjide, haberleşmede, iletişimde herhangi bir sıkıntı yoktur." ifadelerini kullandı. Hasar tespit çalışmalarını 50 ekip, 2 günde tamamladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çayeli'nin Madenli ve Büyükköy beldeleri ile Muradiye ve Güneysu'da içme suyu hatları, depoları ve kanalizasyon altyapılarında herhangi bir sıkıntı bulunmadığı bilgisini verdi.
Kızılay'ın selden etkilenen vatandaşlara evlerinin bulunduğu bölgede ve mahallelerde sıcak çorba, kumanya ve içecek ikram ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gerek AFAD, gerek Sosyal Yardımlaşma Vakfımız vasıtasıyla selden zarar gören kardeşlerimize, kira taşınma ve diğer ihtiyaçları ile ilgili gereken yardımlar yapılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda acil ihtiyaçlar için ilimize tahsis edilen 18 milyon liralık kaynaktan toplam 3 milyon lirası vatandaşlarımıza ulaştırılmıştır. Rize merkez, Çayeli, Güneysu ile 119 köyde binaların hasar tespitleri, 50 ayrı ekiple 7/24 esasına göre çalışılarak 2 gün içinde onlar da tamamlanmıştır. 4 bölgede toplam 1207 bina ile 3 bin 118 bağımsız bölümün hasar tespit çalışmaları yapıldı. Bu binalardan ağır hasarlı acil yıkılması gereken ve yıkılmış olan 47 bina ve 99 bağımsız bölüm vardır. Rize'de dere güzergahlarında yapılan çalışmalarda taşkın riski altında olduğu tespit edilen 665 yapı tespit edildi. Bir taraftan bu riskli bölgelerin hızlıca boşaltılmasını sağlarken, diğer taraftan da yaraların süratle sarılması için projelerimizi devreye alıyoruz. TOKİ Başkanlığı ile selden en çok etkilenen 4 ilçede proje çalışmalarını başlattık. Köylerde altında ahırı, deposu üzerinde konutu bulunan yöresel köy evlerimizi, merkezde ise zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızı inşa edeceğiz. İlk etapta Rize genelinde 15 Temmuz'daki sel felaketinden etkilenen ve afet riski altındaki yapılar için toplam 550 konut inşa edeceğiz, yine köylerde altında ahır olan 50 köy evini yapağız."
Vatandaşların ihtiyacı doğrultusunda 5 çay evi yapma kararı aldıklarını da aktaran Erdoğan, "İnşallah bir sene içinde konutlarımızı tamamlayarak vatandaşlarımızı güvenli yuvalarına kavuşturacağız. Evleri taşkın riski altında olan vatandaşlarımızı da inşa edeceğimiz konuklarımıza taşıyacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakında bölgeyi tekrar ziyaret edeceğini ve o gelişinde Salarha Tüneli'nin de açılışını yapacağını ifade etti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlarımız, Yağlıtaş ve Güneysu'da inşa ettiğimiz sosyal konutlardan da alabilecekler. Rize'mizde hayatı en kısa sürede normale döndürecek adımları atacağız. Selden etkilenen Rizeli ve Artvinli kardeşlerimiz müsterih olsun. Devletimiz tüm imkanlarıyla aracıyla, personeli ile kendilerinin yanındadır. Nasıl daha önce Trabzon Araklı'da, Giresun'da yaşanan sel felaketlerinin de yine Elazığ ve İzmir'de yaşadığımız depremlerde vatandaşlarımızı sahipsiz bırakmadıysak inşallah Rize ve Artvin'deki kardeşlerimizin de yaralarını en kısa sürede saracağız. Selden zarar gören Güneysu başta olmak üzere tüm ilçe ve köylerimizi eskisinden daha güzel, güvenli ve konforlu bir şekilde imar edeceğiz. Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin konutları nasıl bir güzellik arz ediyorsa diğerlerini de öyle yapacağız."
Allah'ın dünyayı bir mizan, yani ölçü ve denge üzerine yarattığını belirten Erdoğan, bu ilahi ölçü korunduğu müddetçe insanın huzur, emniyet ve esenlik bulacağını, bu dengenin kaybolması durumunda ise felaket, sıkıntı ve zorlukların kaçınılmaz olacağını söyledi.
Erdoğan, denge bozulunca rahmet olarak görülen yağmurun tabiat için adeta bir afete dönüştüğünü dile getirerek, "Son yıllarda artan küresel ısınmayla beraber dünyadaki bu ilahi dengenin bozulmaya başladığına şahit oluyoruz. Hava olaylarının daha sert yaşanmasından iklim değişikliklerine, kuraklıktan afetlere kadar pek çok alanda bu bozulmanın etkilerini biz de hissediyoruz. Sadece ülkemizde değil, dünyanın hemen her bölgesinde, Almanya'sında, Belçika'sında, Fransa'sında son zamanlarda neler olduğunu herhalde televizyonlardan izliyorsunuz. 20-25 öncesinin mevsimleri ile günümüzdeki mevsimler arasında dağlar kadar fark var. Ne yazlar eski yaz ne kışlar eski kış ne de baharlar eski bahar." diye konuştu.
Yüzyıllar içinde yaşanabilecek değişimlerin, 10-15 yıl gibi kısa bir sürede şimdi tecrübe edildiğine işaret eden Erdoğan, buna, insanın tamahkarlığının, hırsının, plan ve programsızlığının sonucu olan iş ve fiiller eklediğinde sorunun boyutunun daha da büyüdüğünü vurguladı.
Erdoğan, bu tür durumlarda insanın bilerek ya da bilmeyerek çoğu zaman kendi felaketini bizzat kendi elleriyle hazırladığını, tabiatla uyum içinde bir hayat inşa etmek yerine ona tahakküm edilmeye çalışıldığında bunun bedelini insanın yanı sıra tüm canlıların ödediğini söyledi.
Ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ülkenin kendini tabii afetlerden tam manasıyla koruyamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Almanya'dan Belçika'ya kadar Avrupa'da yaşanan sel felaketlerinin ağır sonuçlarını siz de gördünüz. İnsan tedbirlerle beraber tahribatı da büyüttüğü için tabiat karşısında giderek daha da korunaksız hale geliyor. Bu kısır döngüyü ancak tabiatla kurduğumuz ilişki ve bakış açımızı değiştirerek kırabiliriz. Öncelikle diğer varlıkların da bizim gibi dünyada hakkı olduğunu kabul etmeliyiz. Ayrıca yaşadığımız çevre ile münasebetimizi tahakküm yerine uyum üzerine inşa etmeliyiz. Allah'ın bize verdiği nimetlerden en güzel şekilde istifade etmeye çalışırken aynı zamanda ona zarar vermenin değil, vermemenin yollarını aramalıyız. Esasen bu konuda millet olarak son derece geniş bir birikime de sahibiz. Biz İstanbul'dan Buhara'ya dünyanın en güzel, tabiatla en uyumlu şehirlerini inşa etmiş bir milletiz. Biz aynı zamanda, özellikle bir dönem düzensiz şehirleşme nedeniyle çok acılar çekmiş, plansızlığın, programsızlığın, öngörüsüzlüğün faturasını da çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Geçmişteki iyi örneklerin rehberliğinde, acı tecrübelerden ders çıkartarak artık kendimize yeni bir yol çizmemiz gerektiğine inanıyorum."
Erdoğan, bu anlayışla son 19 yılda maziden atiye köprü kuracak pek çok müspet adım attıklarına işaret ederek, özellikle TOKİ eliyle hayata geçirdikleri projelerle ülkenin çarpık yapılaşmadan kaynaklı kronik sorunlarını en aza indirmeye çalıştıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dikey mimari yerine yatay mimariyi teşvik ederek, şehirlerimize nefes aldırdık. Ne olur, şurada, şu yamaçlarda 5 kat, 10 kat binalar yapmayın. Görüyorsunuz bu çaylıklar azot gübresi ile beraber toprağı ne yapıyor, eritiyor, eritiyor ve o bir balçığa dönüşüyor, o balçığa dönüştükten sonra da o binalar her an kayma ile karşı karşıya kalıyor. Yaylalarımızın, dere yataklarımızın, sahillerimizin, dağlarımızın, nehirlerimizin çarpık yapılar ve zihniyet tarafından istila edilmesine göz yummadık. Millet bahçeleri gibi yenilikçi projelerimizle insanlarımıza şehir içinde adeta vahalar oluşturduk. Ağaçlandırma seferberliğinden sıfır atık projelerimize, her alanda ortaya koyduğumuz özgün çalışmalarla Rabbimizin bize emaneti olan tabiata sahip çıktık. Bu konuda hamdolsun çok ciddi mesafe de kaydettik. Bugün vicdan ve izan sahibi herkes Türkiye'nin şehirleşme ve altyapıda elde ettiği başarılarını takdir ediyor. Ülkemizin erozyonla ve çarpık kentleşme ile mücadelesi dünyanın birçok bölgesinde örnek gösteriliyor. Aynı şekilde afetlere hazırlık ve afet yönetimi hususunda da kurumlarımızın kapasitesini ve etkinliğini artırdık. Ülkemizin neresinde yaşanırsa yaşansın vatandaşımız artık devletini hemen yanında buluyor."
Her işte olduğu gibi çevre ve şehircilikte de sadece devletin kararlı olması, kararlı davranmasının sorunların çözümü için kafi gelmediğini belirten Erdoğan, devletin yürüttüğü çalışmaların hedefine ulaşabilmesi için belediyelerden sivil vatandaşa, 7'den 77'ye, milletin tamamının bu süreci sahiplenmesi gerektiğini bildirdi.
Vatandaşlardan, devletin burada yürüteceği çalışmalara destek vermelerini beklediğini ifade eden Erdoğan, vatandaşların bu projelere güçlü destek vermesi, sahip çıkması halinde bir daha benzer acılar yaşanması ihtimalinin azalacağını, aksi halde bugün çekilen sıkıntıların katbekat fazlasını, gelecek nesillerin çekebileceğini söyledi. "Kısa sürede bu çalışmalar neticelenecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'nin ve Güneysu'nun her konuda olduğu gibi bu meselede de örnek bir tavır sergileyeceğine inandığını belirterek, "Gerek Rize'de gerek Artvin'de gerekse Fındıklı ilçemizde yürütülen, Fındıklı'nın merkez mahalle, Arılı Vadisi ve köylerde, Ardeşen Tunca beldesi, 4 mahalle ve köylerdeki yağış sonucu meydana gelen hasarlar tespit edildi ve köyler açıldı." diye konuştu.
Bütün çalışmaların yakından takip edildiğini, kısa sürede sonuçlandırılması için her türlü gayreti göstereceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbim Rize'mizi, Artvin'imizi, ülkemizin her köşesini bu tür felaketlerden muhafaza buyursun diyorum." ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Erdoğan, konuşmasının ardından vatandaşlara çay, çocuklara da oyuncak hediye etti.
Programa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile AK Parti Rize milletvekilleri Osman Aşkın Bak ve Muhammed Avcı da katıldı.