Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun ölümüne dair pek çok soru yanıt bulacak. Silivri Cezaevi'nde intihar eden Garipoğlu'nun mezarının açılma kararı, yapılan otopsi kayıtlarını yeniden gündeme taşıdı. 3 Ekim Perşembe günü gerçekleştirilecek fethi kabir işlemi ile birlikte, Garipoğlu'na ait ceset İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürülecek. Burada uzman ekiplerce inceleme yapılacak ve Garipoğlu ailesinden alınacak DNA örnekleriyle karşılaştırılacak.
OTOPSİ RAPORUNDA ŞOK DETAYLAR
Cem Garipoğlu'nun otopsi raporunda, intihar anında bedeninde "ölü lekeleri" tespit edildi. Vücudun arka yüzünde, yüzde ve göğüs üst kısmında koyu mor renkte lekeler oluştu. Bu lekelere ek olarak, Garipoğlu'nun başında bir poşet, boynunda ise kırmızı düğümlenmiş naylon çamaşır ipi bulundu. İpi, cezaevinin kantininden temin etmişti.
DNA ANALİZLERİ YÜZDE 99 UYUMLU ÇIKTI
Garipoğlu'ndan alınan kan örneği ile ailesinin DNA profilleri karşılaştırıldı. Otopsi raporunda, 2009 yılında alınan kan ile öldükten sonra alınan kan örneğinin DNA profili yüzde 99.9 oranında uyumlu olduğu belirlendi. Bu sonuç, Garipoğlu'nun anne ve babası ile biyolojik bağının kesinliğini ortaya koydu.
MEKANİK ASFİKSİ VE ÖLÜM NEDENİ
Garipoğlu'nun ölüm nedeninin, başına poşet geçirilmesine bağlı ağız ve burun kapanması ile mekanik asfiksi sonucu gerçekleştiği tespit edildi. Raporda, "Oksijen yetersizliğine bağlı ölüm meydana gelmiştir." denildi.
HIZLA GELİŞEN OLAYLAR
3 Ekim Perşembe günü yapılacak mezar açma işlemi, Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediği sorusuna yanıt arayacak. Garipoğlu'nun otopsisi, adli ve hukuki açıdan birçok sorunu da gündeme getirebilir.