Gündelik yaşantılarımızda pek kullanmasakta sıklıkla duyduğumuz ortak kelimeler bulunmaktadır. Ne yazık ki, pek çok alt başlığı ve hatta hayatımıza birçok etkisi olan kelimelerin dahi anlamını tam olarak bilmediğimiz durumlar bulunuyor. Bu kelimelerden biri de komünizmdir. Ülkemizde de ne olduğu en çok merak edilen ve araştırılan kavramlardan biri olarak kabul edilmektedir komünizm. Genel anlamda ideolojik bir hareket olarak kabul edilen komünizm, dünya üzerinde var olan diğer ideolojik hareketlerden pek de farklı olmamasına rağmen en yaygın olanlarından biridir. Peki komünizm ne demektir? Komünizm kavramı nasıl ortaya çıkmıştır? Komünist kime denir? Ne demektir? işte tüm bu soruların cevaplarını detaylarıyla bu yazıda bulabilirsiniz…

Komünizm ne demektir?

Dünya tarihine oldukça önemli etkileri olan komünizm genel anlamda sahip olunan bütün mal ve ürünlerin ortak bir şekilde kullanıldığı hatta özel mülkiyet kavramının yok sayıldığı bir toplum düzenidir. Dilimize Fransızca'dan geçmiş olup “communis: evrensel - ortak” ve “communisme” kelimelerinden türetilmiştir. Yıllar içerisinde toplumsal bir öğreti haline gelen komünizm yalnızca yönetim şekli olmaktan ileri gitmiştir. Beraberinde olumlu-olumsuz pek çok etkiyi de beraberinde getiren komünizm kapitalizmin tam zıttı olarak kabul edilmektedir. Kapitalizmin tersine, komünist düzende var olan milli gelir, mal ve ürünler tüm vatandaşlara eşit ve hakkaniyetli bir şekilde bölüştürülür; özel mülk düşüncesi reddedilir. Komünizmin bilinmeyen yanlarından biri ise, komünist düzende yer alan tüm mesleklerin, ayrım gözetmeksizin aynı maaşa tabii tutulmasıdır. Açıklamak gerekirse, komünizm yönetiminde ekonomik üstünlük veya bireysel farklılık söz konusu olabilecek bir durum değildir. Örneğin günümüz şartlarında bireylerin kazandıkları maaşlar kıyaslamasında arada görülen uçurum komünist ekolünde bir karşılık bulamaz. Buna ek olarak, komünist düzende herhangi bir sınıf ayrımı gözetilmemektedir. Kısacası, komünizmin genel gayelerinden biri toplumun ortak mülkiyeti baz alınarak oluşturulan sınıfsız, devletsiz, parasız bir hareket yakalayabilmektir.

Komünizmin sembolü orak ve çekiçtir. Orak ve çekiç ikilisiyle verilmek istenen mesaj ise gayet açıktır, komünizm işçi sınıfını temsil eden bir ekol olarak gün yüzüne çıkmıştır. Sosyal ve ekonomik açıdan komünizmi bir kenara bırakırsak, siyasal açıdan komünizm sol düşünceye oldukça yakın bir mevkide yer almaktadır. Dünya üzerinde birden çok komünizm türü olduğu da ülkelerin yönetimleri göz önüne alındığında açıkça ortadadır. Bu türler arasında en yaygın olarak kabul edilen komünizm türleri Marksist Leninist ve Maoculuk olarak söylenebilir. Komünist yönetim modelini benimseyen en büyük devlet ise Sovyetler Birliği olarak kayda geçmiştir.

Komünizm nasıl ortaya çıkmıştır?

Komünizm bir ekol olarak yıllarca faal olarak görülmüştür, ancak sosyalizm ile kıyaslandığında pek çok tartışmaya yol açması hatta Robert Owen, Jean Jacques Rousseau gibi sosyalistlerinde yorumları aracılığıyla 19. yüzyılda yükselişe geçmeye başlamıştır. Bunun sebeplerinden biri Sanayi Devrimi eşliğinde görülen gelişmelerin işçi ve emekçi sınıfı yani proletarya ve zengin sınıf arasındaki boşluğun gittikçe daha çok açılmasıdır. Sanayi Devrimi ile birlikte artan çalışma saatleri ve bunun karşılığında elde edilen düşük maaş, işçi sınıfına yönelik çalışmalar yapılmasını bir ihtiyaç olarak sunmuştur. 19. yüzyılın ortalarında Karl Marx ile Friedrich Engels'ın komünizm ideolojisini açıklığa kavuşturmak adına kaleme aldığı Komünist Manifesto (1848) kitabı ile proletarya üzerine yoğunlaşılması gerektiği gözler önüne serilmiştir.

Komünist Kime Denir?

Komünizmi ve ilkelerini benimseyen kişiye komünist denmektedir. Eşitlikten yana olan, fırsat ve imkan eşitliği üzerine kafa yoran ve bunu pratiğe de döken; kapitalist düzeni reddeden kişiler komünizmin bir parçası olma hakkı elde etmişlerdir. Bu kişiler tüm bu ilkeler doğrultusunda ortak üretim ve kazancı destekleyen, parasız yaşam felsefesini savunan kişilerdir. Kısacası komünizm ideolojisini yaşam tarzı haline getiren kişilere komünist demek oldukça uygundur. Sosyalizm Nedir?

Üretim araçlarının kamunun, devletin elinde olması, ekonomik etkinliklerin kâr yerine insanların gereksinimlerini karşılaması gerektiğini öne süren, değer olarak emeğe önem veren, toplumun örgütlenmesinde köklü değişiklikler amaçlayan siyasal öğreti.