Marmara'daki balıklar yenir mi? Marmara Denizi'nden çıkan balık zararlı mı? Müsilajlı denizden çıkan balık yenir mi?
Marmara'daki balıklar yenir mi? Müsilajlı denizden çıkan balık yenir mi? Marmara Denizi'nden çıkan balık yenir mi? Müsilaj sorunu Marmara Denizi'nde henüz bitmiş değil. Daha önce Marmara Denizi'nin yüzeyini kaplayan müsilajlı yapı Çevre ve Çehircilik Bakanlığı'nın yoğun çalışması sonucu temizlendi. Ancak müsilaj denizin diplerine doğru yoğun şekilde kalmaya devam ediyor. Balık sezonunun da açılmasıyla vatandaşlar Marmara Denizi'nden çıkan balık yenir mi sorusunu sıkça sorar oldu. Uzman isimden bu konuda kritik bir açıklama geldi. İşte müsilajlı denizden çıkan balıklar insan sağlığına zararlı mı sorusunun yanıtı?

Oluşturma Tarihi: 2021-10-09 08:57:54

Güncelleme Tarihi: 2021-10-09 08:57:54

Türkiye'de yaşanan çevre kirliliğinin en net belirtisinden biri olan müsilaj geçtiğimiz aylarda Marmara Denizi'nde ortaya çıkmıştı. Denizin yüzeyini bir beton gibi kaplayan müzilajlı doku uzun uğraşlardan sonra temizlenebilmişti. Havaların soğumasıyla ve ısınmasıyla yeniden müsilajın deniz yüzeyinde oluşacağı da uzmanlar tarafından belirtiliyor. Vatandaşlar ise Marmara Denizi'nden çıkan balıkların tüketilip tüketilmeyeceğini merak ediyor. Peki Müsilajlı denizden çıkan balık yenir mi? Marmara Denizi'nden çıkan balık zararlı mı?

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Gıda Güvenliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Erkan ve ekibi, yürüttükleri TÜBİTAK projesi kapsamında müsilajın Marmara Denizi'ndeki su ürünlerinin insan sağlığına etkilerini araştırıyor. Denizdeki balıkta, halkın sağlığını tehdit edecek unsurları mikrobiyal ve kimyasal tehlikeler olarak sıralayan Prof. Dr. Erkan, konuyu bu proje özelinde değil, müsilaj öncesinde de incelediklerini, dolayısıyla bir kıyasın mümkün olduğunu aktardı.

Marmara'daki balıklar yenir mi?

Müsilajın geniş yayılımının, denizdeki su kolonunu oksijensiz bırakarak buradaki canlıların ölümüne sebep olduğunu dile getiren Erkan, şu bilgileri verdi:

"Müsilajın ortaya çıkmasındaki ana etken olan yoğun kirlilikten dolayı bu su içindeki canlılarda kirliliğin birikimi söz konusu. Tüm bunlara biz mikrobiyal ve kimyasal tehlikeler diyoruz. Tehlike risk boyutunda sağlığı tehdit eder bir unsur haline gelmiş mi gelmemiş mi? Bu anlamda projemizde gıda güvenliğinde kriter olan tüm patojenlere bakıyoruz. Karides, midye, hamsi, istavrit, dil balığını Bakanlığın Marmara Denizi'nde avcılığına izin verdiği bölgelerden alarak, bu balıklarda mikrobiyal ve kimyasal limitler aşılmış mı, bunların dışında halk sağlığını tehlikeye sokacak farklı bir şey var mı, 9 ay boyunca inceleyeceğiz."

Marmara Denizi'nden çıkan balık zararlı mı?

Balıkçılığın 1 Eylül'de başladığını ve ilk örneklemeleri yaparak birinci ay sonuçlarını aldıklarını belirten Nuray Erkan, şu bilgileri aktardı: "Özellikle dip balıklarında, stabil yaşayan karides, midye gibi canlılarda geçmişe göre mikrobiyal yük artmış durumda. Ekosistemde birincil üreticiler dediğimiz fitoplanktonların aşırı çoğalması, var olan kirlilikten dolayı bu canlıların strese girmesi sonucu salgıladıkları müsilaj, balık, balık larvası, yumurtası, karides, midye gibi canlıların üzerini kaplayarak hem oksijensiz bıraktı hem yeterince beslenmelerine engel oldu hem de onların hareket serbestliğini engelledi. Bu canlılar o ortamda müsilajın taşıdığı kirliliğe özellikle mikrobiyal kontaminasyona maruz kaldılar. Eskiden 1-2 tür patojen buluyorsak şimdi 3-4 tür patojen buluyoruz..

"Balıklar da kirlilik varmı?"

"Balıklar da kirlilik varmı?" sorusunu yanıtlayan Erkan, "Deniz içinde, tabanında doğal olarak var olan patojenler, müsilajın o yapışkan etkisiyle deniz içinde geniş bir yayılım alanı bulduğu gibi balığın solungaçlarına ve derisine daha yoğun bir şekilde yapışmış durumda. Ne yapıyorsunuz siz bu balığı, solungaçları ayıklıyorsunuz, iç organlarını çıkartıyorsunuz ve yıkayıp, pişiriyorsunuz. Doğal olarak mikrobiyal riskin büyük bir kısmını azaltmış oluyorsunuz" diye konuştu.

Balıklarda kimyasal anlamda kirlilik olabilir mi?

"Marmara Denizi kirleniyor ağır metal tehlikesi söz konusu olabilir mi?" konusunun da geçmişten bugüne var olan bir konu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erkan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ağır metal ciddi bir tehlikedir, sanayi atıklarının kontrolsüzce bırakıldığı akuatik ekosistemden çıkan her gıda maddesi için bu tehlike vardır. Risk boyutuna ne zaman gelir? Ağır metal besin zinciri içinde katlanarak artan bir parametredir. Yaşam ömrü kısa olan hamsi, istavrit gibi balıklar dip balıklarına göre ve yaşam ömrü uzun olan ton balığı gibi balıklara göre daha düşük risk içermektedir. Haftada 2-3 defa hamsi ve istavrit yemekte hiçbir sakınca yokken, dil balığı, mezgit, karides, barbun gibi dip canlılarını ve özellikle doğadan gelen midyenin hassas tüketici grubu olan hamileler, çocuklar, yaşlılar, belli bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı olanların iki haftada bir porsiyon tüketimi daha uygundur."