Çikolata yemeyince keyifsiz, mutsuz ve hatta sinirli hissediyor musunuz? Birçok insan böyle hissettiğini söylüyor. Adeta zaman zaman çikolata krizleri yaşıyorlar.
Çikolata bağımlılığı var mı?
Çikolatanın içerisinde bulunan birden çok farklı madde, beynimizde salgılanan nörotransmitterlerin yani sinirsel haberci moleküllerin miktarını ve türünü değiştirir. Bu da “çikolata krizi” yaşamamıza neden oluyor. Çikolata bağımlılığı; sigara bağımlılığı ve kokain bağımlılığının beyinde tetiklediği mekanizmayla aynı şekilde çalışıyor.
Uzman diyetisyen Orçun Kürüm “Salya üretimimiz ne kadar fazla olursa, yediklerimizden de o kadar fazla tat ve zevk alırız. Ağzınızdan kolay kayıp giden yumuşak veya kolay eriyen gıdalar, tat alma duyularımızı kaplar. Örneğin tereyağı, salata sosu, dondurma, mayonez ve tabi ki erimiş çikolata gibi gıdalar, tat alma cisimciklerimizi fazlaca aktive etmektedir. Bu yüzden birçok kişi, yemeklerinin üzerleri sos ya da şeker kaplı olduğunda, yediklerinden daha çok keyif alır. Bahsedilen olay, o yiyeceğin daha çok salya üretimi tetiklemesiyle, beynine ufak bir şenlik yaşatmaktadır. Bunun bilincinde olmak, besin seçiminde de işe yaramaktadır. Örneğin kalorisi çok düşük ve sağlıklı bir yiyecek olan salatalara eklenebilecek çeşitli soslar, salya üretimini tetikleyerek tat alma duyumunu uyarır. Ancak her sosun masum olmadığını da unutmamak gerekir. Hangi sosların hem sağlıklı hem de lezzetli olduğu konusunda bilgi almak için uzman bir diyetisyene danışılabilir.” diyor.
Bağımlılığa neden olan temel beyin nörotransmitterlerinden biri dopamindir. Bu madde haz verici ve heyecanlı bir durumun sonucunda veya çok keyif veren bir yiyeceğin yenilmesi sonrasında üretilir. Örneğin aşık olduğumuzda, adrenalin dolu aktiviteler yaparken, cinsellik yaşarken, gülerken, sigara içerken beynimizdeki dopamin seviyesi hızla artar. Bu durum aynı zamanda beyinde “ödüllendirilme” mekanizmasını da tetikler. Aynı aktivitenin yapılması ya da yiyeceğin yenilmesi sonucu, söz konusu mekanizma her seferinde tetiklenir. Zaman içerisinde beynimizin ödüllendirilme mekanizmasını tekrar tetikleyebilmesi için haz verici yiyeceğe veya duruma karşı bir bağımlılık gelişir.
Çikolatanın içerisinde, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan başka maddeler de bulunur. Bu maddelerden biri de teobromindir. Teobramin çikolataya tadını veren temel alkoloidlerden biridir. Bağımlılık yapıcı herhangi bir özelliği olduğu düşünülmemektedir. Fakat kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağladığı ve cinsel uyarımı arttırıcı özellikleri olduğu düşünülmektedir. Teobromin aynı zamanda çikolatanın içerisinde bulunan kafein gibi, kişinin kendini çok daha aktif ve zinde hissetmesini de sağlar. Fakat teobrominin merkezi sinir sistemini uyarıcı özelliği kafeine kıyasla on kat daha düşüktür.
1996'da Daniel Piomelli tarafından çikolatada “anandamid” isimli bir nörotransmitter olduğu keşfedilmiştir. Anandamid “neşe kimyasalı” olarak bilinmektedir. Bu madde kendimizi neşeli hissettiğimiz zamanlarda beynimiz tarafından üretilebilen endojen bir nörotransmitterdir. Çikolata yediğimizde, neşe kimyasalının seviyesi yükselerek kendimizi daha iyi hissederiz. Çikolatanın içerisinde bulunan keyif verici ve bağımlılık yapıcı maddelerin, sayılanlardan çok daha fazla olduğu düşünülmektedir.