Dolar

34,3328

Euro

37,0992

Altın

2.979,63

Bist

8.946,13

Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur? PCR testi zorunluluğu hukuka uygun mu?

Yüz yüze eğitimlerin 6 Eylül'de başlanacağının açıklanmasından sonra aşı olmayan yada aşısını tamamlamayan öğretmenlere haftada en az 2 kez PCR testi isteneceği açıklanmıştı. Daha sonra yapılan duyuruda aşı olmamış işçilerden ve çalışanlardan haftada 1 kez PCR testi istenebileceği duyurulmuştu. Bu gelişmelerden sonra aşı olmamış bir çok kişi için PCR testi zorunlu hale geldi. Peki Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur? PCR testi zorunluluğu hukuka uygun mu? Hukukçular PCR testi zorunluluğunu nasıl değerlendiriyor?

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-09-06 08:45:44

Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur? PCR testi zorunluluğu hukuka uygun mu?

Yüz yüze eğitimlerin 6 Eylül'de başlanacağının açıklanmasından sonra aşı olmayan yada aşısını tamamlamayan öğretmenlere haftada en az 2 kez PCR testi isteneceği açıklanmıştı. Daha sonra yapılan duyuruda aşı olmamış işçilerden ve çalışanlardan haftada 1 kez PCR testi istenebileceği duyurulmuştu. Bu gelişmelerden sonra aşı olmamış bir çok kişi için PCR testi zorunlu hale geldi. Peki Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur? PCR testi zorunluluğu hukuka uygun mu? Hukukçular PCR testi zorunluluğunu nasıl değerlendiriyor?

Milyonlarca öğrenci ve 1 milyon öğretmen 6 Eylül günü okullarında yerlerini aldı. Koronavirüs tedbirleri göz önünde bulundurularak yüz yüze eğitimlere start verildi. Uzun süre sonra okullarına dönen öğrenciler ve öğretmenler oldukça heyecanlı. Yeni dönemde aşı olmayan öğretmenlere zorunlu PCR testi uygulamasına geçildi.

Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur?

Blim Kurulu Toplantısı'na Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de katıldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mahmut Özer "Öğretmenler PCR testi yaptırmazsa ne olur?" sorusuan şöyle yanıt verdi: Öğretmenlerimiz içi değil servisten öğrencinin evinden çıkıp okul ortamına gelmesine, oradaki geçirdiği süre boyunca temas ettiği öğretmenlerimiz ve diğer elemanların ya aşı olması veya haftada 2 defa PCR testi yaptırması gerekiyor. Öğretmenlerimizin aşı ortalaması Türkiye'ye göre daha yukarıda. Öğretmenlerimizin hem aşı olmayıp hem de PCR testi olmayacaklarına inanmıyorum. Çünkü öğretmenlerimiz 1 buçuk yıldır fedakarlık göstererek uzaktan eğitim yaptılar. Öğretmenlerimiz öğrencilerle bulaşmayı arzuluyorlar. O süreçte bir sorun olacağını düşünmüyorum.

PCR testi zorunluluğu hukuka uygun mu?

Hürriyet'ten Fulya Soybaş'ın haberine göre İstanbul Üniversitesi Anayasa Hukuku Ana Bilim dalı öğretim üyesi Dr. Volkan Aslan, zorunlu PCR ya da zorunlu aşı uygulamalarının makul, anlaşılır ve hatta karşılaştırmalı örneklere uygun olduğunu ancak anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Dr. Aslan, şu ifadeleri kullandı: “ABD ve Avrupa'da aynı tedbirler uygulanmakta. Hatta biz geç bile kaldık! Naçizane, çok daha sert tedbirler alınması gerektiğini düşünüyorum ancak bir hukukçu olarak tedbirlerin hukuka aykırı olduğunu söylemeliyim. Mart 2020'den yani pandeminin başından beri alınan sokağa çıkma, maske zorunluluğu, restoranların kapanması gibi her tür kısıtlama anayasaya aykırıydı. ‘Zorunlu' PCR testi uygulaması da aynı nedenden anayasaya aykırıdır."

"1982 anayasası ‘Temel hak ve özgürlükler sadece kanun ile kısıtlanabilir' diyor"

Dr. Aslan şöyle açıklıyor: “Hayır, değil. Sıkıntı prosedürde. 1982 anayasası ‘Temel hak ve özgürlükler sadece kanun ile kısıtlanabilir' diyor. Bu şu demek; pandemi gibi olağanüstü bir durumda ‘zorunlu' uygulamalar ancak OHAL ya da TBMM'nin bir pandemi yasası çıkarması ile mümkün. ‘Ha genelge ile uygulanmış ha kanun. Ne fark eder?' diyenler var. Çok fark var. Yasal zemine oturmayan her kısıtlama hak ihlallerini meşrulaştırır, aşı karşıtlığını kuvvetlendirir. İç İşleri Bakanlığı genelgenin dayanağı olarak İl İdaresi Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gösteriyor ancak bu yeterli değil çünkü o kanunlarda (kolera- tifüs gibi hastalıklardan bahsediliyor) genelgelerle uygulanan tedbirlerden bahsedilmiyor. İtalya, Fransa, Belçika gibi ülkelerde de benzer uygulamalar var. Ancak bu ülkeler OHAL ya da pandemi yasası ile durumu yasal bir zemine oturttu. Bizde ise parlamento yasallık sorununu umursamıyor, yüksek mahkemeler de tedbirlerle ilgili tatmin edici kararlar vermiyor. Unutulmamalı ki hukuk devletinden verilen her ödün salgın hastalıklar kadar tehlikeli olabilir.”

Haber Ara