Prof. Dr. Ömer Özyılmaz kimdir? Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyeliğine atanan Ömer Özyılmaz'ın kim olduğu araştırılmaya başlandı. Çeşitli kurumlarda eğitimcilik ve akademisyenlik yapan Prof. Dr. Ömer Özyılmaz TBMM XX. ve XXII. Dönem Erzurum Milletvekilliği yapmıştır. İşte Prof. Dr. Ömer Özyılmaz hayatı ve biyografisi...
Ömer Özyılmaz kimdir?
Prof. Dr. Ömer Özyılmaz 1952 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. Ömer Özyılmaz'ın akademisyen, ilahiyat profesörü, yönetici, siyasetçi ve yazar kimliği bulunmaktadır. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz 20 ve 22. dönem Erzurum Milletvekilliği göervini üstlenmiştir. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz'ın baba adı Hasan, anne adı Seher'dir.
Prof. Dr. Ömer Özyılmaz Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü mezunudur. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde master ve doktora yapmıştır. Erzurum Şair Nef'i Ortaokulu, Hınıs, Pasinler ve Erzurum Atatürk Liseleri öğretmenliği, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevliliği, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri ve İslam Eğitimi öğretim üyeliği, Aydın Üniversitesi rektör yardımcılığı, özel sektörde genel müdürlük, yazarlık, TBMM XX. ve XXII. dönem Erzurum Milletvekilliği yapmıştır. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz Evli ve üç çocuk babasıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyeliğine atandı.
Ömer Özyılmaz Kitapları
İslami Eğitim ve Psikolojik Temelleri
İslam'ın yeniden keşfedilmesine paralel olarak, İslam eğitimine yönelik çalışmalarda da bir artışın olduğu gözlemlenmektedir. Günümüzde artık dünyanın çeşitli yerlerinde, özellikle de ülkemizde İslam eğitimini, gerek bilim dünyasına, gerekse geniş kitlelere sunun eserler üretilmeye başlanmıştır. Bu çalışmalar bir yandan İslami eğitimin örgün eğitim boyutunu, diğer bir ifadeyle, çeşitli seviyelerdeki okul eğitiminin sorunlarını ve çağımıza uygun çözüm yollarını ortaya koyarken, bir yandan da yaygın eğitim boyutuna, özellikle de aile ve çocuk eğitimine, çocuğun ve gencin aile çevresindeki gelişim ve eğitimine yönelik bilimsel verileri sergilemektedirler. Ülkemiz şartlarında aile ve çocuk eğitimi ile gençliğin eğitiminin önemi herkes tarafından bilinmektedir. Fakat özellikle son yıllarda yaşamaya mecbur edildiğimiz olumsuz bazı süreçler dolayısıyla, aile ve çocuk eğitimi ile, gençliğin eğitimi konusu daha büyük bir önem kazanmaya başlamıştır. İslam kültürünün, ailenin kuruluş ve işleyişine, çocuk gelişim ve eğitimine ve de gençlik çağı ve özelliklerine ilişkin zengin birikimiyle, çağdaş eğitim bilimleri, gelişim psikolojisi ve sosyolojiyi akılcı bir tarzda buluşturmaya gayret eden bu bilimsel çalışmanın, özellikle aile ve çocuk eğitimi ile gençlik dönemi eğitimine ilgi duyan herkes için incelenmesi zorunlu bir eser olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda, eğitim bilimi ve onun çeşitli disiplinlerinde lisans ve lisans üstü öğrenim gören insanlar başta olmak üzere, bütün anne-babalar özellikle de belli bir tahsil seviyesinin üzerine çıkmış ve çocuğunu iyi yetiştirmeyi gaye edinen böylece de hem kendi çocuğuna hem de ülkemize yararlı olmayı hedefleyen anne babalar için bu çalışma hazırlanmıştır.
Türk Milli Eğitim Sisteminin Sorunları ve Çözüm Arayışları
Bugünkü milli eğitim sistemimizin ilkeleri ve hedefleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında tespit edilmiştir. Bu ilke ve hedefleri gerçekleştirmek üzere, yapılacak olan eğitimsel faaliyetleri organize etmek üzere, o zaman çıkarılan kanunlar, zaman içerisinde beliren ihtiyacı karşılamak üzere hazırlanmış olan yenileriyle birlikte, günümüze kadar eğitimimize yön vermeye devam etmiştir. Ancak sonradan çıkarılan bu kanunların büyük bir çoğunluğu, gelişen yenilikler ve olaylar karşısında, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tespitlerin içini dolduramamış, aksine onların boşlukta kalmasına sebep olmuştur. Buna paralel olarak, Cumhuriyetimizin kuruluşu bir asra (89. yıldönümünü kutladık) yaklaşmaktadır. Geçen bu bir asırlık zaman dilimi içerisinde dünyada ve ülkemizde çok ciddi gelişmeler, sosyal, siyasal, ekonomik, bilimsel, teknolojik ve kültürel değişmeler yaşandı. Sosyal Bilimler, fen bilimleri ve özellikle Eğitim Bilimleri alanında ve uygulamalarında çok güzel ve verimli ürünler ortaya çıktı. öğrenmeöğretme süreçlerinde, öğretimin içeriğinde, yöntem ve hedeflerinde yeni yeni reformlar yaşandı. İletisim teknolojisi alanında devrim üstüne devrimler gerçekleştirildi. Bütün bunlar ve bunlarla ilgili değişimler, Milli Eğitim sistemine dâhil edilemedi ya da bunlar, sistem tarafından görülemedi.
öte yandan bir bütün olarak eğitim sistemimiz özellikle halkımızın, planlı dönemde kaydettiği gelişmeler karsısında yetersiz kalmıştır. Toplumun önünde giderek, onları eğitmesi ve XXI. yüzyıla hazırlaması gereken eğitim sistemimiz, birçok yönden onun gerisinde kalmış, bir bakıma işlevini yapamaz hale düşürülmüştür. Bugün artık eğitim sistemimizin, yıllardır birikerek büyüyen sorunlarından dolayı, toplumu eğiterek XXI. yüzyıla hazırlamak söyle dursun, farkında olmadan onun önünde bir engel olduğu anlayışı giderek yaygınlık kazanmaktadır. Bu durum ise, senelerden beri, eğitim sistemimizde reform yapılması gerektiğini söyleyenleri haklı çıkarmıştır.
Osmanlı Medreselerinin Eğitim Programları
Bu kitap; Osmanlı Devleti'nin eğitim sistemini ve onun en önemli bölümü olan eğitim programlarını konu edinmektedir. Birinci derecedeki kaynaklara dayalı olarak hazırlanmış bu çalışma; özgün bir çalışma olup Osmanlı Devleti eğitim sistemini günümüz araştırmacı ve eğitimcilerinin hizmetine sunmaktadır.