PCR testi yaptırmazsam ne olur? PCR testi zorunluluğu anayasaya aykırı mı? Kabine Toplantısı'nın ardından ülkede aşı olmayanlardan zorunlu PCR testi isteneceği açıklandı. Uygulama 6 Eylül'de başlayacak. Ancak uygulama ile ilgili vatandaşın kafasında soru işaretleri de mevcut. Zorunlu aşı uygulaması ülkemizde yokken zorunlu PCR testi uygulaması vatandaşı endişelendirdi. Peki hukukçular zorunlu PCR testi uygulamasını nasıl değerlendiriyor.
Kabine Toplantısı'nda koronavirüs aşısı olmayanlara ilişkin flaş karar verildi. Aşı olmayaı reddedenlere PCR testi uygulaması yapıalcağı açıklandı. Özellikle öğüretmenler için haftada 2 kez zorunlu PCR testi uygulaması hayata geçirildi. Peki PCR testi zorunluğu hukuka uygun mu? Hürriyet'ten Fulya Soybaş "PCR testi zorunluluğu anayasaya aykırı mı?" sorusuan hukukçulardan yanıt aradı. İşte PCR testi yaptırmazsam ne olur? PCR testi zorunluluğu anayasaya aykırı mı? sorusunun yanıtı...
PCR testi zorunluluğu anayasaya aykırı mı?
İstanbul Üniversitesi Anayasa Hukuku Ana Bilim dalı öğretim üyesi Dr. Volkan Aslan, zorunlu PCR ya da zorunlu aşı uygulamalarının makul, anlaşılır ve hatta karşılaştırmalı örneklere uygun olduğunu ancak anayasaya aykırı olduğunu söylüyor. Dr. Aslan “ABD ve Avrupa'da aynı tedbirler uygulanmakta. Hatta biz geç bile kaldık! Naçizane, çok daha sert tedbirler alınması gerektiğini düşünüyorum ancak bir hukukçu olarak tedbirlerin hukuka aykırı olduğunu söylemeliyim. Mart 2020'den yani pandeminin başından beri alınan sokağa çıkma, maske zorunluluğu, restoranların kapanması gibi her tür kısıtlama anayasaya aykırıydı. ‘Zorunlu' PCR testi uygulaması da aynı nedenden anayasaya aykırıdır” diyor.
"Vücut bütünlüğüne müdahale"
Hukukçu, Dr. Rezan Epözdemir, ‘zorunlu' PCR testi uygulamasının vücut bütünlüğüne bir müdahale olduğunu belirterek, “Bir zorunluluk varsa bunu kanun ile yapmak lazım. Genelge ile ‘zorunluluk' olmaz. Nitekim anayasanın 19. maddesi ‘Tıbbi zorluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel- tıbbi deneylere tabii tutulamaz' der.
İçişleri Bakanlığı PCR genelgesi
Genelgede, koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riskin asgari seviyeye düşürülmesi için salgınla mücadele sürecinin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra salgınla mücadelede en güçlü unsurun gönüllülük esasına göre yürütülen aşılama faaliyeti olduğu belirtildi.
Genelgede ülkemizde aşılama çalışmalarında büyük mesafe alındığı, birinci doz aşılamada % 73, ikinci doz aşılamada ise % 55,5 düzeyine ulaşıldığına, aşılama süreçlerini tamamlamış kişilerde salgın kaynaklı vaka, hasta ve vefat sayılarının oldukça düşük seviyelerde olduğuna vurgu yapıldı.
Genelgede ayrıca Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 19 Ağustos 2021 tarihinde toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde salgının ülkemizdeki seyri, aşılama faaliyetlerinde kat edilen mesafe, yerli aşı geliştirilmesine yönelik çalışmalar ve aşılama faaliyetlerine ilişkin toplumun bazı kesimlerinde gözlenen tereddüt konuları Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri göz önünde bulundurularak ele alındığı ve aşağıdaki tedbirlerin hayata geçirilmesine karar verildiği ifade edildi. Alınan tedbirler ise şu şekilde sıralandı:
Aşılama çalışmaları gönüllük esasına göre yürütülmeye devam edilmekle birlikte aşıya karşı tereddüt içerisinde olan kesimlerin kaygı ve tereddütlerini gidermeye yönelik bilgilendirme ve rehberlik faaliyetlerine vali ve kaymakamların koordinasyonunda ağırlık verilecek. Bu amaçla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, muhtarların ve kanaat önderlerinin katılımı ve desteğiyle geniş tabanlı çalışmalar yürütülecek.
6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek. Bu çerçevede işletmeciler/organizatörler tarafından etkinliklere girişte HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak.
Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek.
Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi bulunacak. Bu çerçevede 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine müsaade edilmeyecek.
Valilikler/kaymakamlıklarca illerinde/ilçelerinde kişilerin toplu olarak bulunduğu diğer etkinlikler veya faaliyetlerden faydalanacak hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişiler için İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla HES kodu üzerinden PCR test kontrolü zorunluluğu getirilebilecek.
Salgın süreci ile birlikte mesafe kuralı doğrultusunda imtina edilen sarılma ve tokalaşma benzeri davranışların özellikle son dönemde toplum içerisinde yaygınlaştığı görülüyor. Kültürümüzün bir parçası olmakla birlikte salgınla mücadele sürecinde salgının yayılımını artıran tokalaşma/sarılma gibi faaliyetlerden bir müddet daha uzak durulmasının öneminin vatandaşlara hatırlatılmasına yönelik çalışmalar, vali ve kaymakamların koordinasyonunda sürdürülecek.
Bu esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.