Rum Suresi Kur'an-ı Kerim'de yer alan surelerden biridir. Kur'an-ı Kerim'de yer alan 30.sure olan Rum Suresi, birçok kişi tarafından sıklıkla okunmaktadır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (sav) Mekke'de iken inen Rum suresi, adını ikinci ayette yer alan erRum kelimesinden almaktadır. Sure temel olarak Rumların yaşadıkları bir yenilgiden sonra elde edecekleri zaferi konu edinir. Bunun yanı sıra Allah'a müminlere müjdeleyici haberler vermektedir. Onların zafere erişeceğini ve Allah'ın bu noktada vaadinden dönmeyeceğini bildirmektedir. Bunlara ek olarak Rum suresinde imanın şartları, bazı itikadi konular ve helak edilen kavimelere değinilmektedir. Birçok kişi bu surenin anlamını merak etmektedir. Peki Rum suresinin Türkçe okunuşu nasıldır? Rum suresinin Türkçe meali nasıldır? Rum suresi Kur-an'ın kaçıncı suresidir? Rum suresinin faziletleri nelerdir? İşte tüm detayları ile Rum suresi…
Rum suresi nedir (Diyanet)?
Toplamda 60 ayetten oluşan Rum suresi, Kur'an-ı Kerim'de 30. sırada yer almaktadır. İniş sırasına göre 84.sırada bulunan Rum suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur. Rum suresinde, genel olarak Rumların kazanacağı zaferden, Allah'ın müminleri yalnız bırakmayıp onlara galibiyet bahşeteceğinden ve imanın şartları, bazı itikadi konular ile helak edilen kavimelerden bahsetmektedir.
Rum suresinin Türkçe okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
1.Elif lam mım
2.ğulibeti'r-rum
3.Fı ednel erdı ve hüm mim ba'di ğalebihim se yağlibun
4.Fı bid'ı sinın lillahil emru min kablü ve mim ba'd ve yevmeiziy yefrahul mü'minun
5.Bi nasrillah yensuru mey yeşa' ve hüvel azızür rahıym
6.Va'dellah la yuhlifüllahü va'dehu ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun
7.Ya'lemune zahiram minel hayatid dünyave hüm anil ahırati hüm ğafilun
8.E ve lem yetefekkeru fı enfüsihim ma halekallahüs semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakkı ve ecelim müsemma ve inne kesıram minen nasi bi likai rabbihim le kafirun
9.E ve lem yesıru fil irdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim kanu eşedde minhüm kuvvetev ve esarul erda ve ameruha eksera mimma ameruha ve caethüm rusülühüm bil beyyinat kanu eşedde minhüm kuvvetev ve esarul erda ve ameruha eksera mimma ameruha ve caethüm rusülühüm bil beyyinat fema kanellahü li yazlimehüm ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun
10.Sümme kane akıbetellezıne esaüs sua en kezzebu bi ayatillahi ve kanu biha yestehziun
11.Allahü yebdeül hakka sümme yüıydühu sümme ileyhi türceun
12.Ve yevme tekumüs saatü yüblisül mücrimun
13.Ve lem yekül lehüm min şürakaihim şüfeaü ve kanu bi şürakaihim kafirın
14.Ve yevme tekumüs saatü yevmeiziy yeteferrakun
15.Fe emmellezıne amenu ve amilus salihati fe hüm fı ravdatiy yuhberun
16.Ve emmellezıne keferu ve kezzebu bi ayatina ve likail ahırati fe ülaike fil azabi muhdarun
17.Fe sübhanellahi hıyne tübsune ve hıyne tusbihun
18.Ve lehül hamdü fis semavati vel erdı ve aşiyyev ve hıyne tuzhirun
19.Yuhricül hayye minel meyyiti ve yuhricül meyyite minel hayyi ve yuhyil erda ba'de mevtiha ve kezalike tuhracun
20.Ve min ayatihı en halekaküm min türabin sümme iza entüm beşerun tenteşirun
21.Ve min ayatihı en haleka leküm min enfüsiküm ezvacel li teskünu ileyha ve ceale beyneküm meveddetev ve rahmeh inne fı zalike le ayatil li kavmiy yetefekkerun
22.Ve min ayatihı halkus semavati vel erdı vahtilafü elsinetiküm ve elvaniküm inne fı zalike le ayatil lil alimın
23.Ve min ayatihı menamüküm bil leyli ven nehari vebtiğaüküm min fadlih inne fı zalike le ayatil li kavmiy yesmeun
24.Ve min ayatihı yürıkümül berka havfev ve tameav ve yünezzilü mines semai maen fe yuhyı bihil erda ba'de mevtiha inne fı zalike le ayatil li kavmiy ya'kılun
25.Ve min ayatihı en tekumes semaü vel erdu bi emrih sümme iza deaküm da'vetem minel erdı iza entüm tahrucun
26.Ve lehu men fis semavati vel ard küllül lehu kanitun
27.Ve hüvellezı yebdeül halka sümme yüıydühu ve hüve ehvenü aleyh ve lehül meselül a'la fis semavati vel ard ve hüvel azızül hakım
28.Darabe leküm meselem min enfüsiküm hel leküm mim ma meleket eymanüküm min şürakae fı ma razaknaküm fe entüm fıhi sevaün tehafunehüm ke hıyfetiküm enfüseküm kezalike nüfassılül ayati li kavmiy ya'kılun
29.Belit tebeallezıne zalemu ehvaehüm bi ğayri ılm fe mey yehdı men edallellah ve ma lehüm min nasırın
30.Fe ekım vecheke lid dıni hanıfa fıtratellahilletı fetaran nase aleyha la tebdıle li halkıllah zaliked dınül kayyimü ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun
31.Münıbıne ileyhi vettekuhu ve ekıymus salate ve la tekunu minel müşrikın
32.Minellezıne ferraku dınehüm ve kanu şiyea küllü hızbim bima ledeyhim ferihun
33.Ve iza messen nase durrun deav rabbehüm münıbıne ileyhi sümme iza ezakahüm minhü rahmeten iza ferıkum minhüm bi rabbihim yüşrikun
34.Li yekfüru bima ateynahüm fe temetteu fe sevfe ta'lemun
35.Em enzelna aleyhim sültanen fe hüve yetekellemü bima kanu bihı yüşrikun
36.Ve iza ezaknen nase rahmeten ferihu biha ve in tüsıbhüm seyyietüm bima kaddemet eydıhim izahüm yaknetun
37.E ve lem yerav ennellahe yebsütur rizka li mey yeşaü ve yakdir inne fı zalike le ayatil li kavmiy yü'minun
38.Fe ati zel kurba hakkahu vel miskıne vebnes sebıl zalike hayrul lillezıne yürıdune vechellahi ve ülaike hümül müflihun
39.Ve ma ateytüm mir ribel li yerbüve fı emvalin nasi fe la yerbu ındellah ve ma ateytüm min zekatin türıdune vechellahi fe ülaike hümül mud'ıfun
40.Allahüllezı halekaküm sümme razekaküm sümme yümıtüküm sümme yuhyıküm hel min şürakaiküm mey yefalü min zaliküm min şey' sübhanelhu ve teala amma yüşrikun
41.Zaheral fesadü fil berri vel bahri bima kesebet eydin nasi li yüzikahüm ba'dallezı amilu leallehüm yarciun
42.Kul sıru fil erdı fenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kabl kane ekseruhüm müşrikın
43.Fe ekım vecheke lid dınil kayyimi min kabli ey ye'tiye yevmül la meradde lehu minellahi yevmeiziy yessaddeun
44.Men kefera fealeyhi küfruh ve men amile salihan fe li enfüsihim yemhedun
45.Li yecziyellezıne amenu ve amilus salihati min fadlih innehu la yühıbbül kafirın
46.Ve min ayatihı ey yürsiler riyaha mübeşşirativ ve liyüzıkaküm mir rahmetihı ve litecriyel fülkü bi emrihı ve li tebteğu min fadlihı ve lealleküm teşkürun
47.Ve le kad erselna min kablike rusülen ila kavmihim fe cauhüm bil beyyinati fentekamna minellezıne ecramu ve kane hakkan aleyna nasrul mü'minın
48.Allahüllezı yürsilür riyaha fe tüsıru sehaben fe yebsütuhu fis semai keyfe yeşaü ve yec'alühu kisefen feteral vedka yahrucü min hılalih fe iza esabe bihı mey yeşaü min ıbadihı izahüm yestebşirun
49.Ve in kanu min kabli ey yünezzele aleyhim min kablihı le müblisın
50.Fenzur ila asari rahmetillahi keyfe yuhyil erda ba'da mevtiha inne zalike le muhyil mevta ve hüve ala külli şey'in kadır
51.Ve lein erselna rıhan fe raevhü musferral lezallu mim ba'dihı yekfürun
52.Fe inneke la tüsmiul mevta ve la tüsmius summed düae iza vellev müdbirın
53.Ve ma ente bihadil umyi an dalaletihim in tüsmiu illa mey yü'minü bi ayatina fehüm müslimun
54.Allahüllezı halekaküm min da'fin sümme ceale mim ba'di kuvvetin da'fev ve şeybeh yahlüku ma yeşa' ve hüvel alımül kadır
55.Ve yevme teumüs saatü yuksimül mücrimune ma lebisu ğayra saah kezalike kanu yü'fekun
56.Ve kalellezıne utül ılme vel ımane le kad lebistüm fı kitabillahi ila yevmil ba'si fe haza yevmül ba'si ve lakinneküm küntüm la ta'lemun
57.Fe yevmeizil la yenfeullezıne zalemu ma'ziratühüm ve la hüm yüsta'tebun
58.Ve le kad darabna lin nasi fı hazel kar'ani min külli mesel ve lein ci'tehüm bi ayatil leyekulennellezıne keferu in entüm illa mübtılun
59.Kezalike yatbeullahü ala kulubillezıne la ya'lemun
60.Fasbir inne va'dellahi hakkuv ve la yestehıffennekellezıne la yukınun
Rum suresinin meali nedir (Diyanet)?
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1.Elif Lâm Mîm.
2, 3, 4, 5.Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü'minler sevinecektir. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.
6.Allah (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
7.Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.
8.Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.
9.(Yine) onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi. Allah onlara asla zulmediyor değildi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
10.Sonra, Allah'ın âyetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.
11.Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. Sonra da yalnız ona döndürüleceksiniz.
12.Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
13.Onların, Allah'a koştukları ortaklardan kendileri için şefaatçılar da olmayacaktır. Artık onlar ortak koştukları şeyleri de inkar ederler.
14.Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.
15.İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler
16.İnkar edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
17.Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah'ı tespih edin.
18.Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tespih edin.
19.Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız.
20.Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz.
21.Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
22.Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır
23.Geceleyin uyumanız ve gündüzün onun lütfundan istemeniz de O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır.
24.Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
25.Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz.
26.Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O'na âittir. Hepsi O'na boyun eğmektedirler.
27.O, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayacak olandır. Bu O'na göre (ilk yaratmadan) daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce ve eşsiz sıfatlar O'nundur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
28.Allah size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.
29.Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
30.Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata5 sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur.6 İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
31, 32.Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O'na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.
33.İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek ona dua ederler. Sonra Allah onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar.
34.Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.
35.Yoksa biz kendilerine bir delil mi indirdik de o, Allah'a ortak koşmaları konusunda (isabetli olduklarını) söylüyor?
36.İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.
37.Allah'ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
38.Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
39.İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.
40.Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
41.İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.
42.De ki: "Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın." Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.
43.Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
44.Kim inkâr ederse, inkarı kendi aleyhinedir. Kimler de salih amel işlerse, ancak kendileri için (cennette yer) hazırlarlar.
45.Bu hazırlığı Allah'ın; iman edip salih amel işleyenleri kendi lütfundan mükafatlandırması için yaparlar. Şüphesiz o inkâr edenleri sevmez.
46.Rüzgarları, yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, Allah'ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir. O bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol alması, onun lütfundan rızkınızı aramanız ve şükretmeniz için yapar.
47.Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.
48.Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler.
49.Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.
50.Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.
51.Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgar göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar.
52.Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.
53.Sen körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola iletemezsin. Sen çağrını ancak, âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebilirsin.
54.Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
55.Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
56.Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah'ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz."
57.O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah'ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez.
58.Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, "Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız" derler.
59.Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler.
60.Sabret. Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.
Kur'an-ı Kerim'de kaç ayet vardır?
Neredeyse 1400 yıl önce Allah'ın Cebrail (as) vasıtasıyla Hz.Muhammed (s.a.v)'a gönderdiği Kur'an-ı Kerim tüm müslümanlar tarafından yüzyıllardır rehber edinilen en önemli kaynaktır. Kur'an-ı Kerim'in içeriği kadar, surelerin isimleri, sayısı ve ayet sayısı gibi özellikleri de birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Peki Kur'an-ı Kerim'de kaç ayet var? Kur'an-ı Kerim'deki sure sayısı nedir ve isimleri nelerdir?
İslam dininin ana kaynağı olan Kur'an-ı Kerim, Hz.Muhammed (sav) 40 yaşındayken Mekke'de inmeye başlamıştır. Cebrail peygamber Hz.Muhammed'e Nur dağının Hira mağarasında ayetleri ilk ayetleri ezberletmiştir. İlk olarak Alak suresinin ilk 5 ayetinin inmesiyle başlayan Kur'an-ı Kerim'in ilk ayeti de İkra yani Oku'dur. Yüzyıllardır tüm müslümanların hayatlarının her anını dizayn etmek için kullandıkları bu yegane kaynak, hiç tahrif olmadan günümüze kadar ulaşmıştır.
Hz.Muhammed (sav)'in peygamber olmasıyla 610 yılında inmeye başlayan ve 13 yıl Mekke'de 10 yıl da Medine'de inen Kur'an ayetleri 23 yılın sonunda tamamlanmıştır. Ramazan ayının Kadir gecesinde inmeye başlayan Kur'an ayetleri, sahabeler tarafından ezberlenerek daha sonra dört halife döneminde kitaplaştırılarak çoğaltılmıştır.
23 yılda inen Kur'an-ı Kerim'de toplamda 114 sure vardır. Bu surelerin tamamında 6236 ayet vardır. Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı şöyle açıklamada bulunmuştur: Bilindiği gibi âyet, Kur'an cümlelerine verilen isimdir. Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamberden günümüze hiçbir değişikliğe uğramadan gelmiştir. Ancak Kur'an-ı Kerim üzerinde noktalama çalışmaları yapılırken âyetlerin bölünüp numaralandırılmasında bazı küçük farklılıklar olmuş; söz gelimi, bazı âlimlerin müstakil âyet olarak belirlediği bir ibare bazı âlimlerce iki âyet olarak düşünülmüş; böylece âyetlerin numaralandırılması konusunda küçük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Her ne kadar halk arasında Kur'an'daki ayet sayısının 6666 olduğu yönünde yaygın bir söylem varsa da doğrusu bu rakamın 6236 olduğudur.
Ayet nedir?
Arapça'da delil, alamet anlamına gelen ayet kelimesi, Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'deki her bir harf, kelime veya cümleye verilen addır. Kur'an-ı Kerim'de 114 sure içinde 6236 ayet olduğu bilinir.
Kur'an-ı Kerim'deki surelerin isimleri
1- Fatiha
2- Bakara
3- Ali- İmran
4- Nisa
5- Mâide
6- En'am
7- A'raf
8- Enfal
9- Tevbe
10- Yunus
11- Hûd
12- Yusuf
13-Rad
14- İbrahim
15- Hicr
16- Nahl
17- İsra
18- Kehf
19- Meryem
20- Ta-Ha
21- Enbiya
22- Hac
23-Müminun
24- Nur
25- Furkan
26- Şuara
27- Neml
28- Kasas
29- Ankebut
30- Rum
31- Lokman
32- Secde
33- Ahzab
34- Sebe
35- Fâtır
36- Ya-Sin
37- Saffat
38-Sad
39-Zümer
40- Mümin
41-Fussilet
42- Şura
43-Zuhruf
44- Duhan
45-Casiye
46-Ahkaf
47-Muhammed
48-Fetih
49-Hucurat
50-Kaf
51-Zariyat
52-Tur
53-Necm
54-Kamer
55-Rahman
56-Vakıa
57-Hadid
58-Mücadile
59- Haşr
60- Mümtehine
61- Saf
62- Cuma
63- Münafikun
64- Tegabun.
65- Talak
66- Tahrim
67- Mülk
68- Kalem
69- Hakka
70- Mearic
71: Nuh
72: Cin
73: Müzemmil
74: Müdessir
75: Kıyamet
76- İnsan
77- Mürselat
78- Nebe
79- Naziat
80: Abese
81- Tekvir
82- İnfitar
83- Mutafffifin
84- İnşikak
85- Buruc
86- Tarık
87- Ala
88- Gaşiye
89: Fecir
90: Beled
91- Şems
92- Leyl
93- Duha
94- İnşirah
95- Tin
96- Alak
97- Kadir
98- Beyyine
99- Zilzal
100- Adiyat
101- Karia
102- Tekasür
103- Asr
104- Hümeze
105- Fil
106- Kureyş
107- Maun
108- Kevser
109- Kafirun
110- Nasr
111- Mesed
112- İhlas
113- Felak
114- Nas