Ne yazık ki dünya üzerinde yok olmayan şeyler arasında şiddet de girmiştir. Ne durum olursa olsun, nasıl pozisyonlar da olunursa olunsun; şiddet devamlı yaşantılarımızın bir parçası haline gelmiştir. Bu söylemin sizler için abartı geliyor olması veya böylesi bir düşünceyi pek de bir mantığa indirgeyemiyor olabilirsiniz. Ancak şiddet dediğimiz kavram yalnızca fiziken uygulanan bir durum olmadığından, hayatlarımızın her anı ve yerinde karşılaşmak mümkündür. Özellikle son yıllarda haklarının farkına varan pek çok insan şiddet alanında araştırmalar yapmaya başlamış, şiddet üzerine çok fazla tıklamalar yapıldığı farkedilen diğer noktalardan biri haline gelmiştir. Bu farkındalık ile birlikte bireylerin şiddet ve şiddet vari davranışları tepki çekmeye başlamış, bu sebeple de şiddetin neden ve sonuçları oldukça merak edilen konular arasına girmiştir. Yalnız unutulmamalıdır ki, şiddet dediğimiz kavram yalnızca fiziki uygulama olmadığı gibi yalnızca bir yaş grubuna karşı uygulanan bir durum da değildir. Çocukluk, hatta bazen bebeklikten başlayan bu şiddet eylemi, ergenlik evresi olan gençliğe ilk adım, yetişkinlik ve hatta yaşlandığınız da dahi karşılaşabildiğiniz bir durum halini almıştır. Bu noktada şiddetin ne olduğu, şiddet türlerinin neler olduğu, uygulanan şiddetin sebebinin ne olduğu gibi ana başlıklar geniş bir yelpazeye yayılmıştır. İşte tüm bu soruların cevaplarına detaylarıyla bu yazı aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Şiddet aslında nedir?
Yüzyıllar süren gelişmeler sonucunda dahi bireylerin şiddeti algılamada, bunun negatif bir özellik olduğunu kavramada hatta herhangi bir şeklinin uygulanmaması gerektiği durumunu ne yazık ki, herhangi bir değişim olmamıştır. Eğitim düzeyinin günden güne arttığını göz önünde bulundurursak şiddeti ortadan kaldırmak konusunda da gelişmeler olacağını düşünmek oldukça makul bir taleptir.
Peki temelinde pek çok sorun yatan şiddet nedir?
Temel olarak, şiddetin baskı uygulamak veya bir şeyi dikte edebilmek adına birinin güç kullanarak bedensel, psikolojik veya manevi boyutlarda insana zarar vermesine neden olan davranış ve tutumların hepsini kaplayan bir yaklaşım biçimidir. Bu noktada, şiddetin yalnızca fiziksel bir davranış olduğunu söylemek, şiddet eyleminin tehlikelerini göz ardı etmek olacaktır. Hatta öyle ki, şiddeti yok sayarak, zarar ve hasarlarını küçümsemeye ve devam etmesine olanak sağlamış olacaktır. Bu şekilde devam eden şiddet ise zaman içinde yalnızca bireye zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda topluma da zarar verecek bir hal almaktadır. Peki bir insanın şiddet uygulamak için gerekçeleri nelerdir? Şiddet olgusunun bu kadar yaygın ve normal olmasının sebepleri şiddeti meşrulaştırmayacak olsa da bilinmesinde fayda vardır.
Şiddet eyleminin sebebi nedir?
Şiddet kavramını genel bir çerçevede ele alacak olursak, bireysel olduğu kadar toplumsal açıdan da pek çok nedene dayandığını görmek mümkündür. Ancak şiddet olgusunun temelinde bireylerin psikolojik sorunlarının olduğu pek çok şiddet yanlısı kişinin tanılanmasında ortaya çıkan bir sonuç olmuştur. Bu tarz psikolojik sorunlar yaşayan insanlar, genellikle suça meyilli, suçu normalleştiren kimselerdir. Bu noktada da, şiddet dendiğinde bireylerin şiddet uyguladıkları kimseler için yalnızca fiziki olmamakla birlikte pek çok psikolojik sonuçlara yol açtığı açık bir şekilde söylenebilir.
Psikolojik ya da manevi şiddet dediğimiz mesele ise, bir kimsenin duygu durumunu zedelemeye, kasıtlı zarar verme amaçlı sergilediği davranışlardır. Psikolojik şiddeti yaygın bir şekilde kullanan kimselerin, kendi içlerinde psikolojik veya manevi sorunları olduğunu söylemek gayet doğal bir tutum olacaktır. Öyleki yapılan araştırmalar sonucunda özellikle sevgisiz büyüyen kimselerin, ergenlik ve gençlik evrelerinde de öz saygılarını kazanamamış bireyler olmasından anlaşılacaktır. Türkiye'de durum biraz karışık olsa da bazı toplumlar tarafından şiddetin kabul edildiği ve şiddete yönelik bir tepki gösterilmediği de araştırmalarla saptanmıştır.
