Geçtiğimiz gün Şişli'de bir AVM'de çocuğu ile birlikte yürüyen merdivenlere binen Filipinler uyruklu kadın çocuğunun ayağaının merdivenlere sıkıştığını görünce büyük bir şok yaşadı. Çevredeklerin yardımıyla çocuğua müdahale edildi ancak çocuğun 3 parmağının koptuğu öğrenildi. Apar topar hastaneye kaldırılan talihsiz çocuğun kopan parmakları yürüyen merdivenin sökülmesiyle bulundu. Sevk edildiği ilk hastanede parmakları yerine dikilemeyen çocuk ikinci bir hastaneye sevk edildi. Yaşanan olay ülke gündemine oturdu. Hepimizin hayatın her alanında kullandığı yürüyen merdivenlerin tehlikeli olup olmadığı sorusu bir kez daha gündeme geldi.
Uzmanlar yürüyen merdivenlerin bir risk taşıdığını ancak bu riskin yararından ve topluma kazandırdıklarının yanında çok küçük olduğu görüşünde. Yürüyen merdivenlerin bakımları yapıldıklarında, kaliteli ve orjinal parçalar kullanıldığında ve acil durum sensörleri ile donatıldığı zaman risk oranı da oldukça düşüyor. Ülkemizde ilk defa bakbak kardeşler yerli yürüyen merdiveni yapmış ve Türkiye'de kullanılmaya başlanmıştı. 29 Nisan 1964 yılında Türkiye'nin ilk yürüyen merdiveni İstanbul'da Atalar Mağazası'nda kuruldu. Vatandaşlar tarafından beğenilen ve yaşamı kolaylaştırdığı için yürüuyen merdivenler ülke geneline kısa sürede yayıldı. Ancak ilerleyen zamanlarda yürüyen merdiven kazaları da gelmeye başladı. İlk olarak İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu'nda yürüyen merdivenlere bir adam düştü. Talihsiz adam itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Bu ve buna benzer kazalar daha sonraki dönemlerde de yaşandı. Yürüyen merdivenler el ve ayak sıkışması yapar mı?
Yürüyen merdivenlerde el, ayak ve diğer uzuvların sıkışma riski vardır ancak bu risk oldukça azdır. Yürüyen merdivenlerde kurallara uyulursa bu risk yok denecek kadar azdır. Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Rüştü Uçan yürüyen merdivenlere ilişkin yaptığı değerlenirmede "Merdivenlerin alt bölümlerinde ani durdurma için başlangıç, son ve ortasında buton bulunmaktadır. Takdir edersiniz ki merdiven hareket halindeyken eğilerek bu butonlara basarak durdurmak çok zordur” diyerek acil durum butonlarının daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Canan Uçan'ın geçirdiği bir kazayı örnek veren Uçan, “Yürüyen merdivenden inerken iki ön sırada bulunan yaşlı yolcu düşünce arkadan gelenler üzerine yığılmıştır. Bir polis memuru çok zorlanarak merdivenleri durdurabilmiştir. Bu ve benzeri pek çok olay yaşanmakta ve bazı düşme olaylarında özellikle uzun saçlı kişiler daha büyük tehlike atlatmaktadır. Düşme anında saçların merdivene kapılması ağır yaralanmalara ve can kayıplarına yol açabilmektedir” dedi.
15 Mart 1892'de yürüyen merdivenin mucidi Jesse W. Reno (Amerikan İç Savaşı'nda general olan Jesse L. Reno'nun oğlu), buluşu için patent aldı. Bu taşıma aracının ilk örneği, patent tarihinden 3 yıl sonra (Eylül 1895) New York'taki Coney Island eğlence merkezinde, 25 derecelik eğimli bir düzenekle kullanıma sunuldu. Yaklaşık 6 yıl sonra Otis Asansör Şirketi, Reno'yla yaptığı anlaşmayla ticari bir ürün olarak yürüyen merdiveni de ürün yelpazesine kattı. Şirket ilk yürüyen merdivenini, 1900'de Fransa'da düzenlenen Paris Dünya Fuarı'nda sergiledi ve ardından yürüyen merdiveni ilk kez Filadelfiya'daki çok katlı bir mağazaya kurdu.