Büyük bir aşk hikayesi: Burucerdi Evi
İran'ın İsfahan eyaletine bağlı Kaşan şehrinde bulunan ve yapımı büyük bir aşk hikayesine dayanan tarihi 'Burucerdi Evi', her gün binlerce turiste ev sahipliği yapıyor.

Oluşturma Tarihi: 2022-06-01 21:30:04

Güncelleme Tarihi: 2022-06-01 21:30:04

Kaçarlar döneminde yapılan ve 19. yüzyıl İran mimarisinin geleneksel örneklerini sunan bu tarihi ev, halihazırda müze olarak hizmet veriyor. Ancak 18 yılda tamamlanabilen tarihi Burucerdi Evi, büyük bir aşk öyküsüyle başlayan yapılış hikayesiyle de dikkati çekiyor.

Burucerdi Evi'nin yapımı bir aşk hikayesiyle başlıyor

Rivayete göre semaver tüccarlığı yapan Netenzi ailesinin oğlu Mehdi, halı tüccarlığı yapan Tabatabai ailesinin kızına aşık oluyor. Bunun üzerine şehrin bilinen tüccarlarından Hasan Netenzi, oğlu Mehdi'ye yine şehrin ileri gelen tüccarlarından Cafer Tabatabai'nin kızını istiyor. Ancak gönlü kızını bu delikanlıya vermekten yana olmayan Tabatabai, aileyi bundan vazgeçirmeye çalışıyor. Bunun için de Tabatabai, kızını ancak kendi evi gibi güzel bir evde yaşaması şartıyla evlendirebileceğini söylüyor. Hasan Netenzi de oğlunun aşkı karşısında bu şartı kabul ediyor. Baba ve oğul birkaç yıl evi nasıl yapacaklarına dair fikir yürütüyor ve inşaata başlıyor. Evin uzun yıllar bitmeyeceği anlaşıldığında da aileler düğünü yapmaya karar veriyor. Düğünden sonra Medhi ve eşi, Tabatabai'nin evinde yaşamaya başlıyor ve devam eden inşaat nedeniyle 7 yılı bu evde geçiriyor.

Evin yapımı 18 yıl sürdü

Geçen 7 yılın ardından evin kaba inşaatı ve küçük bir kısmının bitmesiyle kendi evlerine geçme zamanının geldiğini düşünen gelin ve damat, inşaat halindeki evlerine taşınıyor. Evin ince işleri ve tefrişatının bitmesi ise 11 yıl sürüyor. Geçen 18 yılın ardından iki aşık bugün hala ayakta olan ve müze olarak hizmet veren Burucerdi Evi'ne tam olarak yerleşebiliyor. Bu durumda akıllara "Netenzilerin evinin adının neden Burucerdi " olduğu sorusu gelebilir. Bunun sebebi ise semaver tüccarı olan Hasan Netenzi'nin işi gereği sık sık Burucerd şehrine seyahatte bulunması ve Burucerdi lakabıyla bilinmesi. Daha önce konut olarak kullanılan Burucerdi Evi şimdilerde müze olarak hizmet veriyor.

Tarihi evin detayları birçok mimara ilham verdi

Burucerdi Evi, 1857 yılında mimar Ali Meryem tarafından inşa edilmeye başlanmış. Ali Meryem, aynı zamanda şehirde bulunan Tabatabai Evi'nin de mimarı. Yapımı 18 yıl süren evin inşaatında 150'den fazla ustanın çalıştığı belirtiliyor. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk geçen şehirde, Burucerdi Evi tamamen çöl mimarisine göre dizayn edilmiş. 19. yüzyıl İran mimarisinin geleneksel örneklerinden biri olarak günümüze kadar ulaşan bu tarihi evdeki detayların, birçok mimar ve mühendise havalandırma tekniklerini anlama konusunda ilham verdiği söyleniyor. Sıcak havalarda evi serinletmek için yapılan yaklaşık 40 metre yüksekliğindeki üç rüzgâr kulesinin ikisi yaşam alanının sağı ve solunda, diğeri ise evin giriş kısmında bulunuyor. Dış mekan ve iç mekan olarak iki kısımdan oluşan ev, 620 metrekare alana sahip olup bir avlu etrafında inşa edilmiş ayrıca bir de dış avlusu bulunuyor. Ana salonu merkezi bir kubbe ile kapatılan evin avlusu, çeşmeler, havuzlar ile asma, nar ve incir ağaçlarıyla donatılmış.

Evin ince işçiliği görenleri hayran bırakıyor

Sıva işleri ve havuzuyla da dikkatleri çeken evin en küçük kirişinde bile birbirinden farklı minyatür sanatı örneklerini görmek mümkün. Evin duvarlarında hanedanlık ressamı Sani el-Mülk'ün yaptığı söylenen duvar resimleri bulunuyor, ayrıca freskler de duvarları süslüyor. Evin duvarları ise alçı, cam, mozaik, rölyef ve ayna işçiliği ile dekore edilmiş. Duvarlardaki çiçek ve meyve şeklindeki alçıdan yapılma detaylar, turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. İşlevsel, maliyet olarak ucuz ve şekillendirmesi kolay olan sıvanın ustaca kullanımıyla ortaya çıkan görsel nesneler sanat eserlerini aratmayacak düzeyde görsellik sunuyor. Ana yapıları tuğladan oluşan evin tavanları ve sıvasında ise yumuşak kilden elenmiş toprak, saman ve mısır koçanı karışımı kullanılmış. Ayrıca yapının resimleri değişik üsluplarda yağlı boya ve sulu boya kullanılarak yapılmış, ana salonun duvarında ise Kaçar hanedanından bazı kişilerin portreleri yer alıyor. AA