Hafta sonu kaçamağı: Çanakkale Pembe Göl
Dünyada doğal pembe renkte olan sadece 8 tane göl var ve bunlardan bir tanesi Çanakkale’de. Bu hafta sonu tüm dertlerinizden uzaklaşmak isterseniz tek yapmanız gereken Pembe Göl’ün yolunu tutmak.

Oluşturma Tarihi: 2021-06-30 13:49:37

Güncelleme Tarihi: 2021-06-30 13:49:37

Kısıtlamalar kalkıp da bu hafta sonu şehirden kaçabileceğimiz ortaya çıkar çıkmaz, hemen her evde gidilebilecek güzel yerler listelenmeye başlandı. Çanakkale'nin Ezine ilçesindeki Pembe Göl, listelerin en üst sırasına yazılmayı hak eden isimlerden biri.

Bu hafta sonu nereye gitsek?

Koca bir yıl boyunca seyahat yasakları ve salgının bulaşma korkusu bizi gezi planları yapmaktan alıkoyduysa ve bu hafta sonu kısıtlamalar da kalkıyorsa, önümüzdeki günlerin hedefleri içine mükemmel bir tatil planı veya küçük kaçamaklar koymak muhtemelen hepimize bir nefes oksijen gibi gelecek.

Tabii ki salgın önlemlerini elden bırakmadan yapılması gereken bu gezileri daha da güvenli hale getirmek isteyenler, ana yolların bir nebze daha uzağında bulunan ve daha az insan tarafından bilinen yerleri keşfetmeye çıkabilir. Mesela Covid dönemi istatistiklerine bakıldığında Türkiye'nin Maldivleri olarak bilinen Salda Gölü veya Trabzon Uzungölgibi yerler daha fazla ziyaret edilen lokasyonlar haline geldi.

İstanbul-Çanakkale rotasında bulunan bir başka enteresan göl olan Pembe Göl'ü ziyaret etmek isterseniz öncelikle size bir otomobil gerekecek. Otomobil tamamsa, yolu bulmak için bir harita uygulaması olan Yandex'i de cep telefonunuza yüklerseniz artık yola çıkabilirsiniz.

Modern zaman kâşifleri geliyor

Henüz çok fazla insan tarafından keşfedilmemiş; ancak mutlaka görülmesi gereken yerler arasında sayılan Pembe Göl'ün tam adını“Kalp Şeklinde Pembe Göl” olarak belirtmekte fayda var. Civar sakinleri arasında buraya “Kalp Göl” diyenler bile var. Dalyan Köyü yakınlarında bulunan Alexandra Troas Antik Kenti'nin bir parçası olan Pembe Göl, dünyadaki 8 pembe gölden biri.

Bu önemli: Dünyada, bu şekilde doğal nedenlerle pembe renkte olan göl sayısı iki elin parmaklarından az ve bir tanesi de istediğiniz an ziyaret edebileceğiniz kadar yakınınızda. Yani pembe bir göl görebilmek için bunların en ünlüleri olan Avusturalya'daki Hillier Gölü ve HuttLagünü'ne, Senegal'dekiPink Retba Gölü'ne, Kırım'daki Koyaş Gölü'ne veya İspanya'daki Torrevieja Tuz Gölü'ne gitmenize gerek yok. Bizim pembe gölümüz tüm Batı Anadolu şehirlerinden ulaşılabilecek uzaklıkta. Ancak belirtmek gerekir ki göl yılın dört mevsimi pembe renkte değil. Bu rengi almasının nedeni içinde barındırdığı alglerin yoğunluğu, güneş ışınlarının geliş açısı ve havanın sıcaklığı gibi etmenler. En çok yaz döneminde ve sonbahar başlarında pembe renge bürünen gölün içinde bulunan algler, kozmetik ürünlerin üretiminde de tercih ediliyor. Oldukça tuzlu olan göl, bu özelliğiyle de kimileri tarafından tuz gölü olarak da adlandırılıyor.

Denize çok yakın bir mesafede olan bu göle geldiğinizde, sizi enfes bir Bozcaada manzarası karşılıyor. Yani göle girilmemekle birlikte, “Yaz sıcağında giremeyeceğim bir göl için, sırf manzara uğruna onca yolu tepemem” gibi bir bahanenin arkasına saklanmanıza da imkân tanımıyor. Gölün hemen yanı başında, serinlemeniz için tertemiz bir deniz sizi bekliyor.

Sadece Pembe Göl'ü görmek için yola koyulmayın, çünkü burası Bozcaada ya da Çanakkale civarı için planlayacağınız seyahatlerinizde bundan sonra mutlaka rotanıza dahil etmek isteyeceğiniz bir doğa harikası. Yakın çevrede turistlere yönelik çok fazla tesis yok. Ancak insanların alternatif turizm lokasyonları arayışını fırsat olarak gören yetkililer, Pembe Göl civarını bir cazibe merkezi haline getirmek için kolları sıvamış durumda.

Bundan dolayı modern zaman kâşifleri, keşfetmeye önce internetten başlarsa yararlı olabilir. Mesela arama motorunuza göle rengini veren yosunların adını sorarsanız size “DunaliellaSalina” türünün adını verecek. Çevrede bu gölden başka daha neler görebileceğinizin cevabı ise “Assos”, “Truva”, “AlexandriaTroas”, “ApollonSmintheus” gibi antik kentler veya “Babakale”, “Gürpınar”, “Sivrice” veya “Kadırga Koyu” gibi yerleşim merkezleri olacak. Nerede kalabileceğinizi Tatil.com veya Hotels.com gibi otel arama sitesine sorabilirsiniz. Rezervasyon için ödeyeceğiniz miktarı da indirimkodu.com sitesinden bulacağınız bir kodla ucuzlattıktan sonra artık yola çıkabilirsiniz.

Bu göl nasıl ortaya çıkmış?

Bu gölün bulunduğu yer bundan yaklaşık 2 bin yıl kadar önce antik bir limanmış. AlexandriaTroas adıyla tarihi milattan öncesine dayanan bu kentin liman girişi, zaman içinde kapanıp denizle bağlantısı kesilince bu göl ortaya çıkmış. Ardından gölü pembeye boyayan mikroskobik yosunlar üremiş. Bu yosunları kesinlikle çevre kirliliği olarak düşünmemek lazım; çünkü onlar kendi ekolojik çevrelerinde ve belli sınırlar içerisinde yaşıyorlar; ayrıca etrafta yaşayan diğer canlılar açısından bakıldığında besin zincirinin doğal bir parçası olan mikro organizmalar bunlar.

AlexandriaTroas kentinde bir süredir aralıklarla kazı çalışmaları yapıldığı için çalışma yapılan alanlara giriş çıkış için izin gerekebiliyor. Antik kentin Roma döneminde faal olan iç liman bölgesinin yaklaşık 37 dönümlük bir araziden oluştuğu belirtiliyor. Roma ikiye ayrıldıktan sonra kent Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu tarafından yönetilmiş. Bizans döneminin sonlarına doğru şehrin terk edilmesinin nedeni Anadolu'nun batı bölgelerindeki diğer antik kentlerle de paralellik içerisinde. Depremler ve savaşların yıktığı kent, limanı dolduran alüvyonların sıtma gibi o dönemin yıkıcı hastalıklarını getirmesi sonucu ömrünü tamamlamış görünüyor.

Bir turizm cenneti mi doğuyor?

Bölge şimdilik çok bakir, ama önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Pembe Göl'ün de Trabzon Uzungöl ya da Salda Gölü gibi ziyaretçi akınına uğrayan turizm merkezlerimizden biri olması kaçınılmaz gibi duruyor. Yoğun kalabalıkların ve manzara eşliğinde öz çekim yapmak isteyenlerin adeta birbirleriyle yarıştığı ortamları sevmeyenlerdenseniz, hele bir de salgın nedeniyle insanlarla aranızda en az iki metre mesafe olmasını istiyorsanız, Pembe Göl'e yapacağınız ziyareti çok kısa zaman içerisinde gerçekleştirmenizi öneririz. Çünkü ileride tüm uyarılara rağmen göle girmek isteyenler, yüzmese bile paçalarını sıvayıpayaklarını göle sokanlar ve fotoğraf makinenizin açısını kapatanlar nedeniyle gölün şu anki muhteşem pembe görüntüsü biraz bulanıklaşabilir.