Ne çok büyük ne de çok küçük olan Didingola yaylasında 50 - 60 tane civarı hane bulunuyor. Aralarında asırlık taş evler var. Eski olan evler hemen anlaşılıyorlar. Evlerde betonarme yapı yapmak kesinlikle yasak. Evlerin dışının taş yada ahşap yapı olma şartı var. Gittiğinizde de göreceksiniz bütün evler iki çeşit duruyor. Didingola yaylası halkı, Çamlıhemşin'de bulunan Topluca köyü sakinlerinden oluşuyor.
Didingola yaylası nerede
Didingola Yaylası Çamlıhemşin Topluca Köyü'ne 35 kilo metre mesafede bulunuyor. Dağların arasında bir vadiye kurulmuş Altıparmak Dağları manzaralı yayla.
Didingola yaylası'na nasıl gidilir
Didingola yaylası'na tur şirketleri tur düzenlemiyorlar. Yaylaya giden toplu taşıma da yok. Kendi imkanlarınızla gidebilirsiniz. Ya kendi aracınızla ya da benim gibi yaylalı birilerine misafir olarak gidebilirsiniz.
Didingola yaylası yolu nasıl
Didingola yaylası yolları o kadar bozuk ki biz okul taşıtı minibüslerine benzer bir araçla Topluca Köyü'nden yaylaya ortalama 2 buçuk saatte gidebildik. Yani anlayacağınız yollarını ne siz sorun ne ben söyleyeyim, çok bozuk ve kayalık. Benim gittiğim Rize yaylaları içerisinde ulaşımı en zor olan yayla diyebilirim. Normalde mide bulantısı sorununuz varsa yanınıza bulantı ilacınızı almayı unutmayın. Yol boyunca çeşitli yaylalardan ve sislerin içinden geçerek keyifli bir şekilde geçiyor yolculuk.
Kesinlikle tekrar gitmek isterim.
Didingola yaylası rakımı
Didingola yaylası 2392-2398 metre rakımda bulunuyor.
Didingola yaylası konaklama
Didingola Yaylası'nda konaklama yapabileceğiniz pansiyon bulunuyor. Yaylanın üst kısımlarında bir tane konaklama yeri var. Çok turist gelmeyen bir yayla olduğundan dolayı gelmeden önce pansiyon sahiplerini orada olup olmadıklarını öğrenmek adına aramanızda fayda var.
Didingola yaylası hava durumu
Karadeniz yaylalarının havası hiç belli olmaz derler. Ben gittiğimde yaylaya Ağustos'un son haftasıydı ve Didingola yaylası'nın havası tam bir yaz havasıydı. Gayet rahatça tişört ile dolaşabildim. Ama akşamı polar bir hırka giyilecek kadar biraz serin oluyor.
Didingola yaylasının ortasından buz gibi bir ırmak geçiyor. Dağlardan gelen buzul sularının oluşturduğu bu ırmak bir çok açıdan yayla halkına destek oluyor. İçme suyu dahil bütün su ihtiyaçlarını bu ırmaktan karşılıyorlar. Irmak öyle bir işlerine daha yarıyor ki ben gördüğümde çok şaşırdım. Dinamo yardımı ile ırmaktan elektrik enerjisi üretip evlerinde kullanıyorlar. Elektrik ve sudan yana tamamen bağımsızlar. Ama elektrikli şofben yada su ısıtıcı gibi hızla yüklü elektrik çeken eşyaları kullanmamaya çalışıyorlar. Bence ücretsiz elektrik uğruna bu ufak kurala gayet de uyulabilir.
Kaçkar buzul gölü yürüyüşü;
Yayla evinde bir gece kaldıktan sonra ertesi sabah erkenden buraya gelme sebebim olan Kaçkar buzul gölü diğer adıyla Balıklı göle doğru yürüyüşe başladık. Yürüyüş boyunca ırmağı takip ederek ilerleyince ortalama 2 saat kadar sonra Kaçkar buzul gölüne ulaşabildik. Yol boyunca endemik tür çiçekler bize eşlik etti. Taşlardan ve kayalıklardan oluşan toprak yol aslında çok da zorlayıcı değil. Sürekli hafif olacak şekilde bir rampa çıkar halde olunuyor. Yolda sık sık fotoğraf çektirmek için durduk, burada muhteşem doğal güzellikler var. En etkileyici doğal güzellik ise Altıparmak dağları manzaralı Kaçkar gölü diyebilirim. İkisi aynı kadrajda birlikte görülebiliyor. Kaçkar buzul gölü o kadar etkileyici ve berrak görünüyor ki. Dibindeki kayalar net bir şekilde görünüyor. Sizin aklınızda bulunsun hayatınızın bir döneminde buraya yürürseniz sonradan pişmanlık yaşamamak için mayonuz yanınızda olsun.
Hayatımın en huzurlu yürüyüşlerinden birisiydi diyebilirim.
Buzul göllerine doğru dağ yürüyüşleri için yanınızda olması gerekenler (önerilerim)
*Mutlaka bilekleri saran bir ayakkabı tercih edin. Dağ yürüyüşlerinde yaz mevsiminde bile olsanız bilekten destekli bir bot giymekten kaçınmayın. Bizzat deneyimlemiş birisi olarak söyleyebilirim ki botlarımla çok rahat yürüyüşler yaptım.
*Bir tane bile olsa mutlaka batonunuz olsun. Ben ilk defa bu yürüyüşte Baton kullandım kesinlikle iyi ki almışım dedim. Uzun yürüyüşlerde hayat kurtarıyor. Hem basacağınız yeri kontrol etmiş oluyorsunuz hem yorulduğunuzda kısmen de olsa beden ağırlığınızı verebiliyorsunuz hem de olası saldırgan canlılara karşı kendinizi bir nebze koruyabilirsiniz.
*Yağmurluğunuz olsun. Yayla ve dağ havasına hiç güven olmaz her an yağış başlayabilir.
*Yedek çoraplar. Yağmur yağarsa en su çekmeyen ayakkabılar bile bir şekilde otlardan azar azar su çekebiliyor. Yedek bir çift çorap hem ağırlık yapmaz hem de gününüzü kurtarabilir.
*Su mataranız. Irmaktan sularını birden içmeyin, çok soğuk olduğu için ağızınızı hem üşütür hem de yara yapabilir. Termosunuza doldurun biraz ısınsın sonra için.
*Atıştırmalıklarınız olsun. Yol uzun olduğu için yolda ufak dinlenmeler yapıp atıştırmalılarınızla enerjinizi yanileyebilirsiniz. Bir de umarım kimsenin başına gelmez ama yol kaybetme olasılığı var tabi ki. Dağlardan gelen sis bir anda ortalığı öyle bir kaplıyor ki yürüyüş esnasında bastırırsa gidene kadar beklemeniz gerekebilir.
Size Karadeniz'in en izole en keşfedilmemiş yaylalarından birisini anlattım. Hadi bakalım size de yola çıkıp Didingola Yaylası'nı keşfetmek kalıyor. Bol keşifler…
Hazırlayan: Özlem Keşifte