Galiba herkes Mısır dendiği anda aklına ilk önce piramitleri ve firavunları getirir. Matematiksel bir deha ürününü çöllerin üzerine inşa eden bu medeniyetin tarihi beni bugün bile büyülüyor. Görkemli ve iştihamlı bir kültürün beraberinde en ilkel ve en tuhaf detaylarla da karşılaşmak mümkün. Bilimsel yaklaşımlarının bizi hala şaşırttığı, bizim elimizdeki teknoloji olmadan yapabildiklerinin bizler için hayranlık uyandırdığı bilgilerin beraberinde bir de Mısır hakkında enteresan bilgiler var ki meraklısı için paylaşayım istedim. İstedim ve derledim. Okuyunuz, lütfen... :)
Biliyorsunuz ki artık sevgili Timetürk okurları, bir özet bilgi geçmeden konuya girmem. Ne de olsa bilgi çağımızın en büyük hazinesi. ;)
Mısır Uygarlığı bilinen en eski uygarlıklardan birisidir. Bereketli Nil Nehri'nin ikiye böldüğü toprakları Güney Mısır ve Kuzey Mısır olarak ikiye ayrılmaktaydı. M.Ö. 6000'li yıllara kadar uzanan hakkında sahibi olduğumuz bilgilere ulaşabildiğimiz Mısır dilinin ve uygarlığının asıl adı ise Khemet idi.
Nil Nehri'nin aşağı kısmında kalan, verimli bir vadi olan Güney Mısır'ın kurucusu Tiu olarak bilinmektedir. Ancak onun hakkında pek bir bilgiye sahibi olduğumu söyleyemem. Bir delta olan Kuzey Mısır'ın kurucusu ise Ro'dur Ancak Kuzey Mısır'da en büyük üne sahip olan kral Zekhen'dir.
İlk siyasi yapılanmaların örneklerini vermiş olan Mısır Medeniyeti tarihine bir çırpıda değinmek mümkün değil. Kendilerinden önceki bilgelikten faydalanan Eski İmparatorluk dönemi firavunları ve ülkenin iç ve dış siyasetinin politikalarına odaklanmış olan Yeni İmparatorluk dönemi firavunları bile birer birer ele alınabilir. Her ayrıntısı ile değerli olan bu tarihi konular üstünde durmayı gerektiren Antik Mısır hakkında bilgi vermeyi bir kenara koyup biraz da sizi şaşırtacak olanlara odaklanalım gelin.
Tarih kendi başına pek çok gizem barındırıyor. Zaten bir zaman makinası bulup da geçmiş dönemlere gitmedikçe her şeyi aydınlatmakta mümkün olmayacaktır. Yine de ulaşılan Mısır Medeniyeti hakkında bilgiler tarihi olduğu kadar enteresan da olabiliyor. O yüzden, şimdi sizi biraz şaşırtayım bakalım. ;)
Mısırlı hükümdarların taktığı başlığı Tutankamon'dan biliyorsunuzdur. İşte o başlık gibi pek çok farklı başlık bulunuyordu ve bunlara “Nemes” adı veriliyordu. İşin enteresan yanı ise bu başlıklar temelde saçların gözükmemesi içindi. Tek bir saç teli dahi gözükemezdi.
Bu çağın kozmetik dünyası esasında tam da onlara hitap ediyormuş. O zamanki şartlar içinde bile bakıldığında bir sürü renkli figür tasvirini görmek mümkün. Bunun nedeni ise bunların sanatsal olması ile değil kadın ve erkek bütün Mısırlılar'ın makyaj yapıyor olmasıydı.
Mısır sıcak bir ülkeydi. Antik Mısır hakkında bilgi arayanlar için bu enteresan değil ancak bu sıcaklığın sebep olduğu durum enteresan olabilir; bu sıcak iklim yüzünden hiçbir sosyal statü veya cinsiyet fark etmekesizin 12 yaşına gelene kadar bütün çocuklar çıplak geziyorlardı.
Sağlık konusunda da bulundukları çağa göre bir hayli ileri durumdaydılar. Beslenme alışkanlıkları bünyelerini sağlam kılıyordu. Ancak bu konu da da enteresan bir bilgi söz konusu; Antik Mısır'daki ana besin kaynaklarını ekmek oluşturuyordu.
Aile hukukunda da bir hayli medeni bazı kanunları vardı. Mısırlılar hakkındaki bilgilerden bazıları bu manada da bizi şaşırtıyor. Deneme evlilikleri yapabiliyorlardı. Yani evleniyorlar ve bir zaman işlerin nasıl gittiğine bakıyorlar. Baktılar ki olmuyor, boşanıyorlar. Ancak bu boşanma için bir tazminat bedeli de bulunuyordu.
Antik Mısır firavunlarından da bazıları epey enteresan bilgilerin bu güne gelmesini sağlamış bulunuyor. Buna örneğin Firavun Pepi II'yi verebiliriz. Kendisinin sineklerle çok büyük bir sorunu olduğunu düşünüyoruz çünkü onları uzak tutmak için vücudu balla sıvanmış iki köleyi sürekli yanında bulunduruyormuş. Zavallı köleler...
Eşlerin birbirini aldatması konusunda da Mısır Medeniyeti insanları hiç esnek değillermiş. Eğer bir erkek karısını aldatırsa iğdiş ediliyormuş. Galiba bu riski göze alan pek az Mısırlı olmuştur. Bunun beraberinde bayanlar için de bir ceza söz konusuymuş; aldatan bayanın burnu kesiliyormuş.
Mısır piramitleri hakkında enteresan bilgiler de bizim konumuza dahil tabii. Bunlardan en ilgi çekici olanı ise piramitlerin duvarlarında hiç is izinin olmaması. Bu şu anlama geliyor; meşale yanmış olsaydı veya bir biçimde ateş ile aydınlatma sağlanmış olsaydı is izi olurdu. Ancak bu yok. Bunun yerine bazı hiyerogliflerde de resmedilmiş ve bugün kullanmış olduğumuz elektrik ile sağlanan türden aydınlatmanın söz konusu olabileceği. (Kesin bilgi değildir.)
Bugünün reçetesiz satın alamadığımız ve zaten almamamız gerekli olan antibiyotiklerin de izine Mısır Medeniyeti hakkında bilgi ararken rastlayabiliyoruz. yirminci asır'da kullanılmaya başlandığı sanılıyor olsa da ilk kullanımının izine Antik Mısır'da rastlıyoruz.
Elbette bunlarla sınırlı da değil. Üstelik araştırmalar devam ettikçe daha da neler karşımıza çıkacak bilinmez. Ama ben sizin için en enteresan olanları seçtim derledim. İşte, sevgili Timetürk okurları Mısır da böyle bir enteresan bir medeniyetti... :)
Hazırlayan: Özlem Akçin (Özlem Keşifte)