Milliyet gazetesinden Aslı Öktener'in haberine göre yalnız seyahati teercih edenlerin sayısındaki artış dikkat çekiyor.
Yalnız gezgin olmak o kadar kolay mı? Yola çıkmadan önce hangi hazırlıkları yapmanız ve kişisel güvenliğiniz için nelere dikkat etmeniz gerekiyor?
FranzIska NIehus (travelcomic)
“Sadece tatil yapmak değil özveri gerektiriyor”
“Düşünme, sadece yap…” diye söze başlayan Franziska Niehus solo gezenlerden biri… Son olarak, 6 Şubat depremlerinin ardından bağış toplamak için Viyana Kuşatması'nda kat edilen 2 bin 400 km'lik Sultanlar Yolu'nu tek başına yürüdü. Türkiye'ye uzanan öyküsü bundan 10 yıl önce, Fatih Akın'ın “İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” filmini izlemesiyle başlamış. Tek yön bilet alıp geldiği ülkemizde de görmediği şehir kalmamış. Alman gezgin, “Yalnız gezmek beni özgürleştiriyor ve derinlemesine düşünme şansı veriyor. Vahşi doğada yalnız kaldığımda, doğayla daha güçlü bir bağ hissediyorum” diyor. Yalnız seyahat edecekler için önerilerini ise şöyle paylaşıyor: “Yola çıkmadan önce, planlarınız ve beklenen dönüş zamanı hakkında bir yakınınızı bilgilendirmek gerekiyor. GPS cihazı, biber gazı, ilk yardım çantası ve yeterli yiyecek ve su gibi temel malzemeyi yanınızda taşımalısınız. Hava tahminlerine dikkat etmeli, uygun şekilde giyinmelisiniz. Seyahatin sadece bir tatil olmadığını, genellikle sıkı çalışma ve özveri gerektirdiğini unutmayın! Uygun fiyatlı konaklama yerleri seçerek, toplu taşıma araçlarını kullanarak kısıtlı bütçeyle de seyahat etmek mümkün.”
Gökhan Konaş (tekbasinadaolur)
“Doğa kadın ya da erkek herkese eşit davranıyor”
Uzun yıllar reklamcılık yapan Gökhan Konaş, son 6 yıldır düzenli iş hayatını bırakıp yollara düşmüş. Yılın 8-9 ayını yolda geçirdiğini söylüyor: “Doğada tek olmak bizi anı yaşamaya ve şimdiki anın bilincinde olmaya yönlendiriyor. Kendi becerilerinize ve içgüdülerinize güvenmek zorunda kaldığınız bu deneyimlerin kişisel gelişime katkısı büyük.” Hiç şehre dönmeden 4-5 ay tur yaptığı zamanların da olduğunu, hiç sıkılmadığını belirten Gökhan Konaş, “Türkiye'deki bütün şehirleri gezdim diyebilirim. Hedefim az insanın olduğu kanyonlar, yaylalar, ormanlara gitmek. İnsan bilmediği şeyden korkar, öğrendikçe korkular azalır. Bizi en iyi koruyan şey öğrendiklerimizdir. Hem doğa o kadar adil ki, kadın ya da erkek diye ayrım yapmadan herkese eşit davranıyor. Yalnız gezmek isteyenlere tavsiyem, eğer doğa işin içindeyse gidilecek bölgenin fauna ve florasını incelemek olacaktır. Mümkünse o bölgeye gidenlerden sıcak bilgi almak gerekir” diyor.
Yasemin Güngör (günesinpesinde)
“Korktuğumuz şey aslında belirsizlik”
Yasemin Güngör için dış dünyanın kapıları 2015'te açılmış. Son 3 yıldır da karavanıyla yollarda yaşıyor. Türkiye'de gitmediği en fazla 10 şehir kaldığını, yurt dışında da 40'ın üzerinde ülke gördüğünü belirten Güngör, tek başına seyahatin kendisine neler kattığını bir solukta sıralıyor: “Sağlığım iyi olduğu sürece şartlar ne olursa olsun hayatta kalabileceğime inancımın artması. Özürlüğün tadı. Kendimle kalmak. Mücadele etmek. Yepyeni kültürler tanıyarak, herkese, her görüşe daha da saygı duymak…”
Karavanda yalnız kalmak onun için sıkıcı değil: “Yollarda edindiğim arkadaşlarım var. Sıkılırsam birilerinin kapısını çalarım. Ayrıca korkacağım yerlerde kalmıyorum. Bugüne kadar hiç kötü deneyimim olmadı. Güvenliğim için bölge halkından bilgi alıyorum. Ailem artık benim bu halimi kabul etti. Her gün arayıp içlerini rahatlatmaya özen gösteriyorum” diye anlatıyor. Uzun yıllar bir miktar birikim yaptığını belirten Güngör, “Sadece yemek, yakıt ve karavanın bakımı için para harcıyorum. Sosyal medyadan ek gelir kazanma hedefim var. Sürekli dağ bayır yürüdüğüm için, takipçilerimden katılmak isteyen çok oluyor. Bu sene ilk doğa yürüyüşü turumu düzenledim” diye anlatıyor.
Halil Kaptan (halillkaptan)
18 yaşından bu yana dünyayı dolaşıyor...
Halil Kaptan, 20 yaşında. Çıktığı Türkiye turunun ardından 18 yaşından gün almasıyla kendini sınırdan dışarı atmış. Türkiye'de 23 şehir, yurt dışında ise 27 ülke gezmiş. Seyahatlerinde daha çok en ucuz ulaşım araçları olan otostop, minibüs, otobüsü tercih ettiğini belirten genç gezgin, “Yol benim evim oldu artık. Geçimimi ise sosyal medyadan kazanıyorum. Özgüvenim gelişti, dünyanın farklı yerlerinden arkadaşlarım oldu, kısacası beni yeniden ben yaptı. Başıma olumsuzluklar geliyor elbette. Mesela Hindistan'da tek başımayken hırsızlığa uğramıştım. Seyahat etmek insanların sandığı kadar zor bir şey değildir. Bize yakın kültürlerin olduğu Gürcistan, Makedonya gibi çok fazla ülke bulunuyor” diyor.
Sezer Yılmaz (sezeryilmazzzzz)
Çünkü sokakta hayat var!
Sezer Yılmaz'ın yol hikâyesi, 5 yıl önce Malta'ya dil okuluna gittiğinde başlamış. Çalışıp oturum izni aldığında ise önce Roma, ardından da 6 Avrupa ülkesini peş peşe ziyaret etmiş. Türkiye'de yaklaşık 44 ili, yurt dışında ise 29 ülkeyi dolaşmış: “Yaklaşık 1 yıldır sürekli yoldayım. Bukowski'nin şu sözü çok hoşuma gider: ‘Seçilmiş bir yalnızlık insanın sahip olabileceği en büyük lükstür.' Hiç sıkılmıyorum ve korkmuyorum. Çünkü sokakta hayat var. Gittiğin ülkeyi iyi şekilde okursan başına kolay kolay hiçbir şey gelmeyecek. Örneğin; Brezilya'da şık giyinirsen oranın yerlisi olmadığını ya da o kültürü hiç tanımadığını hissettirirsen yüzde 99 soyulursun. Ama benim gibi sürekli paspal şekilde dolaşırsan kolay kolay başına bir şey gelmeyecektir” diye konuşuyor.
BUNLAR DİKKAT
Konfor alanınızdan ufak ufak çıkın. Spontan planlar bazen en iyisidir.
Ulaşım maliyetini hesaplayın. Rezervasyonlarınızı önceden yaptırın.
Tek başına seyahat edenler için hazırlanmış özel rotalar, etkinlik önerilerini araştırın, akıllı uygulamalardan yararlanın.
Valizinizi ihtiyaç kadar doldurun, her yerden kıyafet ya da hijyen malzemesi satın alabilirsiniz.
Araç kullanacaksınız yola çıkmadan bir hafta önce gerekli tüm kontrollerini yaptırın.
Günlük konum ve yapacaklarınıza dair bir yakınınıza mutlaka iletişimde kalın. Hala oradayken belirli konumunuzu çevrimiçi olarak paylaşmayın.
Yeteneklerinize göre yapacağınız işleri belirleyin, internet üzerinden kurslar düzenleyerek de para kazanabilirsiniz.
