Katıldığı bir programdaki izlenimlerini köşesine taşıyan Sibel Eraslan, 12 Eylül darbesinin FETÖ'ye alan açtığını ifade etti.
İŞTE SİBEL ERASLAN'IN YAZISININ İLGİLİ BÖLÜMÜ
"Ama bugün baktığımızda hem 12 Eylül'de hem 28 Şubat'ta FETÖ'ye nasıl alanlar açıldığını çok net görebiliyoruz...
1979'da dünyayı sarsan iki önemli olay oldu; Afganistan Sovyetler tarafından işgal edildi ve İran'da İslam devrimi gerçekleşti... ABD, Sovyetlerin Afganistan sonrasında yeni bir kazanıma daha yönelmesini istemediğinden Türkiye'yi derhal stabilize etmek gerektiğini düşünüyordu. Nitekim hem darbeyi durduracak kadro hakkında karar verildi hem de sağ sol çatışması aniden durdu. Görece barış gerçekleşti. Fikir ve aksiyon sahibi gençler ya idam edilerek, ya hapislere tıkılarak depolitik bir ortam sağlandı. Türkiye Sovyetlerden gelebilecek tehdide ya da etkileşime karşı tahkim edilmiş bir haldeydi. Bunu ‘ılımlı İslam' projesini üstlenebilecek bir gruba tevdi ettiler. O zamanki adıyla ‘cemaat' ABD tarafından uygulanan ‘islamizasyon' ile İran'daki İslam Devriminden doğabilecek etkileşime karşı da kullanışlı bir tampondu. Anti Sovyet ve Anti İslam bir örgüt olarak görevlendirildi FETÖ...
Sovyetlerin çökmesinin ardından peydah olan geniş Türki Cumhuriyetler coğrafyasına da ‘kontrol edilebilir İslam'ı bunlar taşıyacaktı... Özal yönetimi ile birlikte devletin içinde büyümeye başladılar. Ta ki 15 Temmuz'da silahlı kalkışma yapacak kadar... Topluma yüzünü genç idealist öğretmenler olarak gösteren bu örgüt aslında maskelerinin altında birer ölüm makinasına dönüştürdüğü robotlarıyla hareket ediyordu."