Sabah gazetesinin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, bu ayrıntının 27 Temmuz'da Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen yazıda yer aldığı belirtildi. Sözkonusu yazının 10. maddesinde şöyle denildi:
"Eskişehir'deki Birleşmiş Hava Harekât Merkezi'nin harekât özet defteri kayıtlarına ve ifadelere göre, 12 ve 13 Temmuz'da Diyarbakır ile Ankara'dan kalkan F-16'ların Cumhurbaşkanı'nın tatil yaptığı otelin üzerinde uçarak keşif yaptıkları ve Cumhurbaşkanı'na suikast hazırlıklarını yaptıkları değerlendirildiğinden, bahse konu eyleme iştirak ve yardım eden Hava Kuvvetleri personelinin tespit edilmesi, mahkemeye sevk edilerek tutuklanmalarının sağlanması hususlarında gereği rica olunur."
Darbe kalkışmasından 3 ve 2 gün önce yapılan keşif uçuşları Dalaman Hava Meydanı Komutanlığı'nın Hava Muhabere Meydan Komutanı Albay Murat Selçuk Çol imzalı ceride raporlarına yansıdı. Ata uçağının da indiği havalimanında 15-16 Temmuz günü yaşanan hareketlilik de ceridelerde yer aldı. O gece darbecilerin girişimlerini püskürtme amacıyla karartma gibi tedbirlerin uygulandığı, kimliksiz uçak ve helikopterlere ateş açılacağı gibi ifadeler ceridelere yansıdı.
İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görev yapan ve darbeci ekip içinde yer alan Astsubay Yakup Özcan, ifadesinde bu fotoğrafların, 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı'na suikast için giden tim tarafından kullanıldı.
Özcan'ın ifadesinin devamında şu bilgiler yer aldı:
"Toplandıktan sonra Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş geldi. Kendisiyle birlikte gelen Özel Kuvvet görevlilerinin elinde fotoğraflar vardı. Fotoğraflarda sahil ve oteller gözüküyordu. Operasyonun düzenleneceği kişinin fotoğraflardaki en büyük otelde ikamet ettiğini, operasyonun da buraya düzenleneceğini söyledi. Daha sonra hepimizi toplayıp konuşmaya başladı. 'Direnen olursa vurun' dedi."
Suikast timinin başındaki Gökhan Sönmezateş de suikast/enterne planını, şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in öldürdüğü Tuğgeneral Semih Terzi'yle konuştuktan sonra kabul ettiğini söyledi:
"Özel Kuvvetler'den Tuğgeneral Semih Terzi, PKK konusunda devamlı görüştüğümüz kişidir. 11 Temmuz 2016'da Milsec olarak adlandırdığımız güvenli hattan rutinde olduğu gibi yine beni aradı. Ancak bu sefer PKK ile ilgili konuşmadı. Ülkenin zor günlerden geçtiğini, durumdan rahatsızlık duyduğunu, benim de onun gibi düşünüp düşünmediğimi sordu. Bana ihtilalden bahsetmedi, ancak bu jargon bizde ihtilali çağrıştırmaktadır."
Gökhan Sönmezateş düşünmek için süre istedi. Terzi 13 Temmuz'da Sönmezateş'i tekrar aradı. Sönmezateş görevin açık bir şekilde anlatılmasını talep edince, "O tarihte Cumhurbaşkanı her nerede ise alıp Ankara'ya getirmek" yanıtını aldı. Sönmezateş şunları anlattı:
"MAK personeline hedef kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu ben hiç deklare etmedim. Özel Kuvvetler'de de kimseye söylemedim. Şükrü Binbaşı'nın bu bilgiyi paylaşıp paylaşmadığını kendisine sormalısınız."