Ak Parti'den ayrılış nedenini, “partinin hukukun üstünlüğü, insan hakları ve evrensel ilkelerinin örselenmesi” olarak niteleyen Ali Babacan'a en güzel cevabı Bakan Albayrak'ın verdiğini dile getiren İnternethaber.com yazarı Osman Diyadin, “2013'ten sonra ne oldu da Sayın Babacan ayrılmasına neden olarak AK Parti'ye yönelik hukukun üstünlüğü, evrensel değerler ve insan hakları üzerinden eleştiri getirdi!.” ifadelerini kullandı.
İşte yazının tamamı:
Ali Babacan AK Parti'den ayrılışına neden olarak 2013 sonrasında partinin hukukun üstünlüğü, insan hakları, ve evrensel ilkeleri örselemesine bağlamış!.. En güzel cevabıda Bakan Albayrak vermiş...Madem öyle açalım konuyu...,
Ali Babacan'ın 2013 vurgusuna takıldım!..
Üzerine düşen olmayınca dahada takıldım!..
Babacan “AK Parti'den neden ayrıldınız?” şeklinde soruya;
“2013 yılındaki başlangıç değerleri ve ilkeler arasında farklılıklar oluştu. Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi diyorsak bunlar evrensel ilkeler. Bunların zaman içerisinde örselenmesi hepimizi rahatsız etti. Baktık ki düzelme olmuyor ayrıldık.” şeklinde cevap vermiş!
Böyle bir cevap verince yazmamak mümkün olmadı...
Ne oldu ki şu 2013 sonrasında merak ettim!..
Hani halk arasında ısrarla haddini aşan birine ağır cevap verirken kullanılan bir tabir vardır “KAŞINMIŞTI” diye…
Ali Babacan resmen kaşınmış!
Aslında en güzel cevabı çok üç satırla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak vermişti..
Demişti ki;
“2013 Gezi'den itibaren resmi çok doğru okumak lazım. 2013 Haziran'dan beri fiili bir savaşta aslında Türkiye. Gezi, 17/25, FETÖ darbe planı, DAEŞ, YPG, PYD, PKK tüm siyasi mücadelelerle Türkiye 6 yıldır fiili bir savaşta.”
Bakan Albayrak bam teline böyle dokunmuş aslında!..
Bu kısa ve öz cümleler bir bakıma “Madem 2013 sonrası ” buyur şeklinde anladığı dilden bir ders gibiydi…
2013'ten sonra ne oldu da Sayın Babacan ayrılmasına neden olarak AK Parti' ye yönelik hukukun üstünlüğü, evrensel değerler ve insan hakları üzerinden eleştiri getirdi!..
Sayın Babacan'a soralım;
2013 sonrası Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hangi mücadelesi insan hakları, evrensel değerler ve hukukun üstünlüğüne zarar verdi?
Gizlice devletin tüm kılcal damarlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet yapılanması (FETÖ/PDY) ile başlayan mücadele mi?
17-25 Aralık 2013 yılında FETÖ'nün gerçek yüzünü gösterdiği Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı yargı içine sızdırdığı savcıların kumpasına karşı verilen mücadele mi?
FETÖ'cü hakim ve savcıların meslekten ihraç edilmeleri, tutuklanmaları mı? hukukun üstünlüğüne tecavüz oldu?
19 Ocak 2014'te Adana'da, FETÖ'cü Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla MİT'e ait 3 TIR'ın, jandarma ekiplerince durdurulup aranmasına karşı dönemin Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan'ın ''İşte bunlar, yurt dışındaki odaklardan talimat alarak, kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatına silah doğrultacak kadar vatana ihanet içindeler" çıkışı mı rahatsız etti?
Yoksa;
MİT TIR'larını durduran savcıların meslekten ihraç edilmesi mi? hukukun üstünlüğüne yakışmadı!..
Merak ediyorum Sayın Babacan;
Terör örgütünün eleman ve gelir sağladığı dershaneleri kapatan kanunun 14 Mart 2015'te yürürlüğe girmesi mi? evrensel değerlere aykırı oldu?
Veya;
Nisan 2015' de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı davanın iddianamesinde ilk kez "Fethullahçı Terör Örgütü-FETÖ" ifadesini kullanması mı , 19 Ekim 2015'te Gülen hakkında kırmızı bülten çıkarılması mı evrensel değerlere, hukukun üstünlüğüne aykırı oldu?
Devam edelim...
7 Haziran 2015'te CHP'nin emanet oyları ile barajı geçen HDP'nin özerklik ilanlarıyla destek verdiği PKK'nın, FETÖ yardımı ile Güneydoğu'da kazdıkları hendeklerle ortalığı harabeye ve kan gölüne çevirip yüzlerce şehit vermesine karşı, devletin olağanüstü hal ilan edip bölgeyi hainlerden temizlemesi mi insan haklarına aykırı?
PKK'nın Güneydoğu'da o tahribatın giderilmesi için imar ve inşa için 9,2 milyar lira harcanması mı?
Sayın Babacan…
15 Temmuz 2016 akşamı ne olmuştu?
Devletin tüm kılcal damarlarına sızan FETÖ'nün hükümeti (demokratik yönetimi rafa kaldırmayı) hedefleyen sinsi emelleri sonucu, devletin silahlarını millete doğrultarak gerçekleştirdiği, 215 vatan evladının şehit edildiği darbe girişimi ne karşı devlet-millet el ele mücadele ederek darbeyi bertaraf etmesi mi?
Darbe girişimini gerçekleştirenlerin hak ettikleri cezayı almaları için bir, bir tutuklanmalarımı hukukun üstülüğüne, insan haklarına, evrensel değerlere, demokrasiye aykırı oldu ?
2013 sonrası yaşananlar bunlar Sayın Babacan!..
Ve halen o mücadele sürüyor..
Allah aşkına AK Parti'yi terk etme kararı almanıza bunlar mı neden oldu?
Bitmedi!..
2018'de küresel ekonomik saldırı!..
Nasıl oldu?
(Sizi ilgilendiren konu diyeceğim ama siz o Ekonomi patronluğu koltuğunda hiç bir ekonomik saldırı olmadan, eldeki parayı istediğiniz gibi kullanarak oturduğunuz için anlayamazsınız!.)
ABD'nin döviz ve kur üzerinden Türkiye'ye yönelik görülmemiş ekonomik saldırısına karşı hükümetin teslim olmayıp Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın aslanlar gibi mücadele etmesi mi sizi rahatsız etti anlamadık!..
“Türkiye'nin ekonomisini mahvederim ve yok ederim. Bunu daha önce yaptım" diyeni hatırlarsınız Sayın Babacan!..
"Bu mesele ülkemin meselesi" diyerek o günlerde eski bir ekonomi patronu bakan olarak devletin yanında duracak küçücük bir tepki bile koyamadınız Sayın Babacan koyamadınız!..
Sessiz kaldınız!..
Unutmadık..
Şimdi kalkmışsınız ayrışınıza neden olarak 2013 sonrasını neden gösteriyorunuz!..
Pes!..
Beklentiniz boşa mı çıktı diye üzüldünüz ?
Sayın Babacan!
2013 sonrası Tayyip Erdoğan'ın bunca ihanete, bunca kumpasa, bunca saldırıya karşı nasıl dimdik ayakta kaldığına mı çok şaşırdınız!..
Yoksa;
2013 yılından sonra içeriden ve dışarıdan her türlü saldırıya rağmen Cumhurbaşkanından Bakanlarına, sivilinden askeri ve polisine kadar devlet-millet elele tarih yazmasına mı şaşırdınız!..
Sayın Babacan Evet 2013 milattır!..
Türkiye;
İçeride ve dışarıda dostunu düşmanını çok iyi tanıma fırsatı buldu.
Hem siyasi hem ekonomik olarak ABD ve Batı bağımlılığı gömleğini çıkarıp atarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığını ilan etti.
FETÖ ve PKK ile mücadelede kararlılık göstermeye devam etti..
Türk ekonomisi artık yerli ve milli bakanı ile bütün ekonomik tehditlere karşı büyük bir mücadele örneği göstererek “Yıkılmadık ayaktayız” diyerek tarih yazdı..
Keza terörle mücadelede tarih yazıyor...
Hainlerin kökü kazınıyor.
Ülkemizin her karış toprağında huzur hakim..
Bölgesindeki gelişmelere kayıtsız kalmayan hakkını, hukukunu en güçlü şekilde koruyup kollayan büyük bir devlet iradesi gerçeği yaşanıyor..
Bu millet dünyanın konuştuğu kararlılığını kabul ettiği bir Cumhurbaşkanına sahip olmanın gururunu yaşıyor...
Kafkaslardan Balkanlara Orta Asya'ya kadar özlenen Türk birliği inşa edilmiyor artık..
Sayın Babacan diyeceğim şu ki;
ABD rahatsız…
İngiltere rahatsız…
Fransa rahatsız…
Almanya rahatsız..
İsrail rahatsız…
Dünya Bankası rahatsız…
FETÖ rahatsız…
PKK/PYD rahatsız…
CHP, İYİ Parti, HDP, SP rahatsız..
Kemal Beyler, Temel amcalar, Meral Hanımlar "Ne yapsak olmuyor?" diye kafayı yemişler gibi çok rahatsız...
Peki siz neden rahatsızsınız Sayın Babacan...
Tayyip Erdoğan düşmanlarına "Yüzde 2 dahi alsalar yeter" dedirtmek hoşunuzamı gidiyor?
İktidar olmak için değil Erdoğan'ı düşürmek için her türlü hesabı yapanların değirmenine su taşımak için parti kurmaya çalıştığınızı bu millet görmüyor mu sanıyorsunuz?..
Bu millet geri zekalı mı?
Bu milletin gözünde meselenin AK Parti'den önce Tayyip Erdoğan'ın varlığı meselesi olduğunu, topunuzun birden bir Tayyip Erdoğan etmediğinizi ve tarihten ders alan bu milletin onu "Abdulhamit'in yalnızlığına terketmeyeceğini" hala anlayamadınız mı?
Sayın Babacan!..
Şunu iyi bilin ki partiden ayrılmaya neden gösterdiğiniz 2013 sonrasına Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu büyük devletin her alanda verdiği bağımsızlık mücadelesini Türk tarihi altın harflerle yazacak!..
Peki sizi!..
Yazık etkiniz kendinize!..