İlk 3 milyar euroluk dilimin ise üçte ikisi AB üyesi devletler tarafından karşılanmıştı. Habere göre Almanya ve Hollanda gibi bazı ülkeler, ikinci 3 milyar euroluk ödemenin tamamını birliğin yürütme organı Avrupa Komisyonu'nun finanse etmesini önerdi.
"BİZ ÖDERSEK, TÜRKİYE'Yİ NASIL DENETLEYECEKSİNİZ"
Komisyon'un ise bu öneriye, 3 milyar euroluk yükü tek başına omuzlamasının diğer alanlarda harcaması öngörülen para miktarını ve üye devletlerin Türkiye'nin bu yardımı nasıl kullandığını denetleme gücünü azaltacağını belirterek karşı çıktığı kaydedildi. Gazeteye konuşan bir AB diplomatı, önerinin "mali ve siyasi miyopluğun" bir örneği olduğunu belirterek, "Bu, çılgınca bir fikir" dedi.
"ASLINDA SÜREÇ İYİ İŞLİYOR AMA TÜRKİYE TAM TERSİYMİŞ GİBİ DAVRANIYOR"
Anlaşmanın AB ve Türkiye kurumları açısından iyi işlediğine dikkat çeken düşünce kuruluşu Carneige Europe'dan eski AB Ankara Büyükelçisi Marc Pierini ise "Fakat Ankara'dan gelen politik açıklamalarda bunun tam tersini duyuyoruz. Bunun nedeni ise paranın Türkiye'ye doğrudan nakit olarak verilmemesi" diye konuştu.
MÜLTECİ ANLAŞMASI
Mart 2016'da anlaşmanın imzalanmasının ardından Türkiye'den botlarla Yunanistan'a geçen göçmen sayısı büyük oranda azalmıştı. FT'ye konuşan bazı AB diplomatlarına göre anlaşma, Türkiye'nin AB ile kötüleşen ilişkisine rağmen yapıcı işbirliğinin geliştiği ender alanlardan biri oldu. AB Bakanı Ömer Çelik ise geçen hafta yaptığı açıklamada 3 milyar euroluk ilk ödemenin yalnızca 1,7 milyarının yapıldığını belirtmiş ve "Suriyelilerin ihtiyaçlarını dikkate alınca bu ödemenin çok daha hızlı yapılması gerekir" demişti.