ABD’de Kovid-19 araştırması: Koronavirüs, SARS ve MERS kadar ölümcül değil
ABD'de yapılan araştırmalara göre, koronavirüsün ölüm oranının, 2000’li yıllardaki SARS salgını kadar yüksek olmadığını ancak bu virüsün bulaşma hızının daha yüksek olduğunu söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2020-03-26 21:20:02

Güncelleme Tarihi: 2020-03-26 21:20:02

Washington merkezli Türk Miras Vakfı (THO) tarafından "Koronavirüsün Küresel Etkileri" başlıklı panel, telekonferans yöntemiyle düzenlendi.

Unutmaz, panelde, Kovid-19 salgını ve virüse yönelik aşı çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kovid-19'un, aslında 2000'li yıllarda ortaya çıkan SARS virüslerine benzediğini ancak farklı bir şekilde işlediğini belirten Prof. Dr. Derya Unutmaz, "Bu virüs, SARS ve daha sonra ortaya çıkan MERS kadar ölümcül değil. Bunların ölüm oranları, yüzde 30 civarındaydı. Ancak bu virüs (Kovid-19), oldukça bulaşıcıdır ve halen ne olduğunu, nasıl bulaştığını öğrenmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Unutmaz, havaların ısınmasının Kovid-19 salgınını etkileyeceğine dair spekülasyonlar olduğuna işaret ederek, henüz bunu destekleyen bir veri bulunmadığını vurguladı.

Kovid-19'la ilgili aşı çalışmalarına değinen Unutmaz, birçok ülkenin bu virüsü yeterince ciddiye almadığının ve bu nedenle aşı çalışmalarında geç davranıldığının altını çizdi.

Unutmaz, şu anda süper bilgisayarlarla on binlerce test yapıldığını, kullanılabilir bir aşı için en iyimser sürenin bir yıl olduğunu vurgulayarak, "Virüs, şu anda çok düşük ölçeklerde mutasyona uğruyor. Bu da aşı çalışmaları için iyi bir haber." dedi.

"ÇİN, SARS'TAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİ AMA BURADA BİRAZ GECİKTİ"

Aynı panelde konuşan, Yale Üniversitesi İnovatif Sağlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kaveh Khoshnood, Kovid-19 pandemisinin tahmin edilebilir olduğunu ancak virüsle mücadele konusunda geç kalındığını söyledi.

Khoshnood, Çin'in SARS'tan çok şey öğrendiğini belirterek, "Ama burada biraz, birkaç gün geciktiler. Salgın, Çin'in yeni yılına denk geldi. Buna o süreçte müdahale etmede isteksiz davrandılar ancak daha sonra tüm bilgileri derhal paylaştılar. Almanya ve birçok ülkenin test kiti geliştirmesine bu bilgiler olanak sağladı. Bu, Çin'in daha önce yaptığı bir şey değil." diye konuştu.

Salgının en fazla etkilediği ülkelere de değinen Khoshnood, Güney Kore'nin SARS'tan daha iyi ders çıkardığını ve bu tür bir salgına daha hazır olduğunu vurguladı.

Khoshnood, şu ifadeleri kullandı:

"Çin'in aksine Kore, şehirleri karantinaya alıp piyasaları ve iş dünyasını kapatmadı. Bunun yerine, test sayısını çok hızlı artırdı. Olabildiğince fazla insanı test etti ve tespit edilenlerin temas ettiği kişileri derhal tespit edip, gerekli uygulamaları yaptı. Bazen insanların mahremine de müdahaleleri oldu. Örneğin; söz konusu kişinin katıldığı bir toplantıyı, partiyi bulup katılanlara ulaştı. Dolayısıyla insanların irtibatlı olduğu herkesi buldular ve virüsün yayılmasını engellediler."

İran'ın, Kovid-19'la mücadelede çok başarısız olduğuna işaret eden Khoshnood, İran'ın bilgileri sakladığını, salgına müdahalede geç davrandığını ve hükümetin siyasi hesapları insanların sağlığının üzerinde tuttuğunu belirtti.

"ÇİN, BAZI KONULARDA KÜRESEL LİDERLİĞİ ABD'DEN ALABİLİR"

Çin'deki ABD Ticaret Odası Başkanı William Zarit, paneldeki konuşmasında, salgının Çin ve ABD ekonomilerine etkisini değerlendirdi.

Salgının, Çin ekonomisine büyük bir darbe vurduğunu belirten Zarit, ülke ekonomisinin ilk çeyrekte yaklaşık yüzde 10 daralabileceğini kaydetti.

Zarit, "Belki de yıllık olarak bunun Çin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'na yüzde 2 veya daha fazla etki edecektir. 1,4 milyar nüfusa sahip ve bu nüfusun istihdamını sürdürmek zorunda olan bir ülke için bu, çok büyük bir darbedir." dedi.

Çin'in salgından kısa süre sonra şirketlerin tekrar faaliyete geçmesine izin verdiğini söyleyen Zarit, şunları kaydetti:

"Ancak burada da bir sorun var; dünyanın geri kalanı bu süreçte Çin'den eskisi gibi ithalat yapmayacak. Dolayısıyla Çin ekonomisi, tekrar ayağa kalksa bile diyelim ki; yüzde 50 civarında üretim faaliyeti tekrar başlasa bile, bu salgın çözülmeden dünyanın geri kalanında kayda değer bir piyasa olmayacak."

Zarit, ABD için de durumun zor olacağını vurgulayarak, salgının neden olacağı ekonomik çalkantıdan sonra Çin'in bazı konularda küresel liderliği ABD'den alabileceğini ifade etti.