ABD'deki davada tanık olan FETÖ'cü eski polis Hüseyin Korkmaz nasıl kaçtı?
ABD'deki davada tanık olan FETÖ’cü eski polis Hüseyin Korkmaz’ın kaçışıyla ilgili detaylar ortaya çıktı.

Oluşturma Tarihi: 2017-12-16 10:11:10

Güncelleme Tarihi: 2017-12-16 10:11:10

ABD'de görülen davada FBI tanığı olarak dinlenen FETÖ'cü eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın dosyasıyla ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Karar'dan Hilal Öztürk'ün aktardığı bilgilere göre, 25 Aralık kumpas davasının tutuklu sanıklarından olan Korkmaz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Şubat 2016'da yapılan ikinci duruşmada tahliye edildi. Korkmaz, duruşmada bir saat süren savunma yaptı.

HAKİM GÖRZÜKARA HARİÇ HERKESİ ETKİLEDİ

Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliği'nde görevli polis memuru olduğunu, 17/25 Aralık operasyonlarından hiç haberdar olmadığını anlattı. Heyet üyelerinden Hakim Hacı İbrahim Gözükara dışındaki üyeleri ikna etmeyi de başardı. Hakim Gözükara, Korkmaz'ın zekice hazırlanmış savunmasına rağmen bu aşamada tahliye edilmemesi gerektiği görüşünü açıkladı ve karara şerh koydu.

'FATİH'İN İFADESİNDEKİ 'KORKMAZ' İTİRAFI

Fatih” takma adlı bir gizli tanık, ifadesinde Korkmaz'ın 17/25 Aralık operasyonlarının kilit ismi olduğunu söyledi. Gizli tanık, dolandırıcılık şubede görevli olmasına rağmen operasyonlardaki tüm delillerin hazırlanmasında da kimlerin gözaltına alınacağı konusunda da Korkmaz'ın yetkili isim olduğunu anlattı.

Davanın iddianamesinde de şüpheli polislerin kendi arasında kullandığı belirlenen ‘spark' yazışma programında Korkmaz'ın "Nefes aldırmayacağız, tüm kabineyi buraya toplayacağız'' dediği bilgisi yer aldı. Sanıklardan Mehmet Fatih Yiğit'in 17 Aralık operasyonunun Komiseri Korkmaz'a “Ben ‘Dönemin Başbakanı' şeklinde yazıyorum” dediğinde, Korkmaz'ın da bu durumu memnuniyetle karşıladığı da belirtiliyor.

Gözükara'nın da dosyadaki bu bilgiler ve yargılamanın daha başında olunması nedeniyle tahliye kararını doğru bulmadığını aktardığı belirtildi. Ancak mahkeme başkanı ve hakim üyenin Korkmaz'ın duruşma salonundaki savunmasından etkilerek, masum olabileceği kanaatine ulaştıkları kaydedildi. Heyet, Korkmaz'ın mevcut delil durumu, tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak oy çokluğuyla tahliyesini kararlaştırdı. Korkmaz, 17 ay tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi'nden çıkarken "Hiç görev almadığım hiç alakamın hatta bilgimin bile olmadığı herkes gibi medyadan 25 Aralık tarihinde öğrendiğim bir dosyayla ilgili tutukluydum. İlk defa hakkımda adil bir karar verildi” açıklamasında bulundu.

Öte yandan Korkmaz, gözaltına alınması sırasında “Kral çıplak”, “Hırsızdan korksak polis olmazdık” diye bağırdı. Bu görüntüler de örgütün TV kanallarında propaganda malzemesi yapıldı. Korkmaz'ın Koreli eşi ve küçük kızı da haber yapılarak aile dramı yaşandığı algısı oluşturuldu. Korkmaz'ın Leyla adını alan Koreli Suhyun Kim ile evli olduğuna dikkat çeken adliye kaynakları, 17/25 Aralık operasyonunda örgütün ulaştığı belgelerin onda toplandığı için yurt dışına çıkarılmasında bu durumun etkili olduğunu belirtti.

FBI'ın Korkmaz'la eşi üzerinden bağlantı kurması ihtimalinin de güçlü olduğu aktarıldı. Korkmaz'ın tahliye edilmesinden kısa süre sonra örgütün talimatı doğrultusunda FBI ile işbirliği yaptığı ve elindeki tüm bilgileri teslim ettiği değerlendiriliyor. FBI'ın Türkiye yetkilisinin Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çağrılma nedeninlerinden biri de Korkmaz dosyası. FETÖ'cü polis, 17/25 Aralık kumpasıyla ilgili ‘içinde olmadığım bir operasyon' ifadesini kullanmasına rağmen ABD'deki Rıza Sarraf davasında ‘bu soruşturmayı ben yaptım' dedi. 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'den kaçtığı bildiriken Korkmaz'ın tahliye edildikten sonra da yurt dışına çıktığı yönünde tespitler var.

ŞERH KOYDU, URFA'YA ATANDI

Tahliye kararına şerh koyan İstanbul 13. Ağır Ceza Üye Hakimi Hacı İbrahim Gözükara ise Korkmaz hakkında bir önceki duruşmada tutukluluğa devamına ilişkin karar verildiği, reddi hakim talepleri yapıldığı için dosyada esaslı işlem yapılamadığı, sanıkşa ilgili dosyaya yeni bir delil girmediği gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gerektiği görüşünü açıkladı. Gözükara, 30 Haziran 2016'daki ilk yaz kararnamesiyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinden alındı. Ardından 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başkanlığına görevlendirildikten sonra 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Bu süreçte 8. Sulh Ceza Hakimliği'nde görevlendirildi. Gözükara, 2017 Temmuz kararnamesiyle Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi oldu. Bu beklenilmeyen bir görevlendirme olarak değerlendirildi. Çünkü, Gözükara FETÖ'nün algı operasyonlarıyla yargıyı baskı altına almaya çalıştığı 17/25 Aralık sonrası süreçte kritik dosyalara bakmıştı.

Adliye kaynaklarının aktardığı bilgilere göre FETÖ'nün 17/25 Aralık kumpası için emniyette yaptığı tüm dinleme kayıtları Hüseyin Korkmaz'ın da yargılandığı davanın dosyasındaydı. Örgüt bu datayı ele geçirmek için sanık avukatları üzerinden dosyanın verilmesi için baskı yaptı. Gözükara'nın başkanı olduğu mahkeme üzerlerindeki baskıya rağmen bu dosyaları örgüt avukatlarına vermedi. Aksi halde bu dosyalar da ABD'ye kaçırılacaktı. Korkmaz'ın elindeki dinleme kayıtları ABD'deki mahkemede dinlendi. Mahkemenin dosyayı avukatlara açması tüm dinleme kayıtlarının FBI'ın eline geçmesini sağlayacaktı.

ABD'YE MEKTUP: KORKMAZ'I VERİN

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ABD'li mevkidaşı Jeff Sessions'a mektup göndererek FETÖ lideri ve örgüt mensuplarının Türkiye'ye iadeleri hususunda gerekli duyarlılığın gösterilmesini istedi. Mektubunda “FETÖ mensubu hakim, savcı ve polis üçlüsünün ürettiği sahte ve hukuk dışı delillerle kirlettiği bu dava, hukuki değildir” ifadelerini kullanan Gül, şöyle devam etti:

Mahkemenin Hüseyin Korkmaz'ın tanık olarak dinlenmiş olması, başından beri bu davaya ilişkin dile getirdiğimiz kaygıların temelsiz olmadığını gösterdi. Adı geçenin bir an önce ülkemize iadesini beklemekteyiz. Türkiye'nin aradığı bir teröristin hangi hukuki gerekçelerle fonlandığını merak ediyoruz.”