Washington iki devletli çözümün Filistin ve İsrail halklarının lehine olduğunu vurgulayarak, düşmanlık ve gerginliğin tırmandırılmasının tüm bölgeyi ateşe atacağını ve herkese zarar vereceği uyarısında bulundu. Washington ayrıca Harem-i Şerif'in Ürdünlülerin sorumluluğuna verilmesi amacıyla Tel Aviv ve Amman arasında diyalog çağrısında bulundu.
Bu tutum, bu hafta İsrail ve Ramallah'ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland tarafından açıklandı. Bu açıklama, yerleşimcilerin şiddetinden bahsetmeleri sebebiyle Nuland ile İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Omer Barlev'in muhalif İsrail sağının saldırılarına maruz kalmasının ardından geldi. Maariv gazetesinin yayınladığı röportajında Nuland, İsrail'in iki devletli çözüme muhalefet etmesine rağmen Başkan Joe Biden yönetiminin bu çözümü savunduğunu, İsrailliler ile Filistinlilerin aynı düzeyde güvenliğinin sağlanmaları gerektiğini söyledi.
ABD yönetiminin iki devletli çözümü desteklemeye devam ettiğini belirten Nuland, mevcut durumu üzüntü verici bir çatışma diye niteleyerek, değişime ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu nedenle İsrailliler ile Filistinliler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine, gerginliklerin düşürülmesine, ister askıda duran Harem-i Şerif meselesi ister Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki çatışmalar isterse muhtemel patlama merkezine dönüşebilecek diğer gerginlikler olsun gerilimi tırmandıran meselelerin iyileştirilmesine odaklanan Nuland, “Aynı şekilde İsrail ve Filistin yönetimi arasındaki güvenlik ilişkilerini ve ekonomiyi canlandırma konularında işbirliğini teşvik etmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.
Nuland'ın Bakan Omer Barlev ile görüşmesinde ‘yerleşimcilerin şiddeti' ile ilgili endişelerini dile getirmesi sebebiyle muhalefetteki İsrail sağı Barlev'in istifasın istemişti. Nuland, Barlev'in tweet'i sebebiyle muhalefetteki İsrail sağının tepki göstermesi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Barlev ile İsrail hükümetinin güvenlik durumunu, İsrailliler ve aynı şekilde Filistinliler için iyileştirmesi için atması gereken adımları görüştüm. Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in dediği gibi biz İsrailliler ile Filistinlilerin güvenlik, refah ve onurla ilgili aynı kaderi paylaştıklarını görmek istiyoruz. Bu nedenle mevcut güvenlik sorunları ve ABD'nin gerginliği düşürmek için yapabileceği her şey hakkında konuştum. Çünkü ortada bir gerginlik olduğunda bu, kontrolü kaybetme noktasına varacak kadar tüm bölgeyi tutuşturabilir. Bu, hiç kimsenin istemediği bir şey” ifadelerini kullandı. Nuland, Filistinlilerin özellikle Kudüs, elektronik kapıların yeniden kurulması ihtimali ve İsrail'in Harem-i Şerif kapılarında güvenlik kontrolü yapmasına dair itirazlarıyla ilgili soruya, “Şu anki ziyaret sırasında teknik detayları tartışma seviyesine ulaşmadık. Fakat Harem-i Şerif'in sorumluluğunun Ürdünlülerin ellerine bırakılması hedefiyle İsrail ve Ürdün arasında diyaloğu teşvik ettik. Bilindiği üzere daima (İsrail'in, yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınlarıyla ihlal ettiği) statükoyu destekledik. Fakat mevcut durumun savunulması için uygun adımların atılacağından emin olmamız gerekir” diye yanıt verdi.
ABD'li yetkili, Washington'un bağımsız bir şekilde Filistinlilere hizmet etmek için Kudüs'teki ABD Konsolosluğunu yeniden açmakta halen ısrarcı olduğunu belirterek, “Bakan Blinken, bize göre en iyisinin Konsolosluğun yeniden açılması olduğunu açıkladı. Fakat bu hedefe giden yolun üzerinde birçok çalışma var. İsrailli yetkililerle bu konuda görüşmeler yürütüyoruz. Siz bu konuyu önceliklerimizin tepesine koyma sebebini biliyorsunuz. Bu, pratikte eski statükoya dönüş olacak” dedi.
Şarkul Avsat