ABD'li senatörler devreye girmiş, olmamış...
Geçtiğimiz gün MİT’in yurt dışı operasyonuyla yakalanarak Türkiye’ye getirilen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Selahaddin Gülen hakkında Hürriyet yazarı Nedim Şener ilginç ayrıntılar paylaştı. Şener’in ‘Kod adı Osman’ başlıklı yazısından bir bölüm…

Oluşturma Tarihi: 2021-06-08 18:31:41

Güncelleme Tarihi: 2021-06-08 18:31:41

Düşünebiliyor musunuz, Kuleli Askeri Lisesi'ndeki öğrencilerden sorumlu mahrem yapı içinde görev yapıyor, örgütte “Osman” kod adını kullanıyor. Telefonunda kripto haberleşme sistemi Bylock var. FETÖ elebaşının dizinin dibinde, örgüttekileri kod adlarıyla biliyor ama içinde bulunduğu yapının terör örgütü olduğunu anlaması için MİT tarafından Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor-muş!

ANKESÖRLÜ HATLARI KULLANMIŞ

İfadesine, “Fetullah Gülen benim öz amcamdır. Kendisinin amcam olması sebebi ile doğuştan itibaren bu örgütün içinde olduğumu söyleyebiliriz” diye başlayan Selahaddin Gülen, ortaokulu FETÖ'nün Azizeye Koleji'nde tamamladıktan sonra artık tam bir örgüt üyesi haline dönüşmüş. 2009 yılında Aksaray Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünü kazandıktan sonra örgüt evlerinde faaliyette bulunarak, 2011-2012 yıllarında üniversite üçüncü sınıfta, “Osman” kod adıyla Kuleli Askeri Lisesinde okuyan FETÖ mensubu öğrencilerden sorumlu mahrem yapı içine girmiş. Gülen, kendisine bağlı olan öğrencilerle iletişimini diğer mahrem imamlar gibi “ankesörlü hatlardan” gerçekleştirdiğini de itiraf etti...

FETÖ ELEBAŞI DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİ YEĞENİNİ AMERİKA'YA ALMIŞ...

2014'TE okulunun bitmesiyle Selahaddin Gülen'in Amerika macerası başlamış. Amcası FETÖ elebaşını ziyarete gidip bir ay kaldığı Pensilvanya'daki örgüt merkezinde, Enes Kanter dahil görmediği kişi kalmamış. Tam da Adil Öksüz'ün TSK içindeki FETÖ'cülerle Ankara'da darbe toplantılarına başladığı 2015 yılı kasım ayında bir kez daha Amerika'ya gitmiş. Bu kez amacı orada kalıcı şekilde yaşamasını sağlayacak “Yeşil Kart” almakmış. Türkiye'ye dönmüş ve 15 Temmuz darbe girişimi öncesi FETÖ'nün üst düzey yöneticileri gibi o da 2016 yılı ocak ayında temelli kalmak için Amerika'ya gitmiş.

Buna karşın, Selahaddin Gülen'in 15 Temmuz darbe girişiminden habersizmiş gibi davranarak verdiği bilginin son derece sınırlı kaldığı görülüyor: “2016 yılı temmuz ayında darbe girişimi sonrasında Pensilvanya'da amcamın yanına dışarıdan hiçbir ziyaretçi alınmadı. Bu dönemde sadece mollalar, istişare heyeti ve Alp Aslandoğan vardı. 2016 Eylül ayına kadar kimse giremedi. Daha sonra gittiğimizde 15 Temmuz ile alakalı olarak verilen kararlar şunlardı:

Örgüt içerisinde gelen tüm misafirlere Adil Öksüz'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anlaştığını, bize tuzak kurulduğunu, bu darbe girişimi ile alakalarının olmadığını söylüyorlardı. Ayrıca cemaatin tabanına kadar bu bilginin bu şekilde lanse edilmesi istenildi.

Güvenlik önemleri en üst seviyeye çıkartılarak kampın etrafına özel güvenlikler tutuldu.

Kamp içerisi gece görüşlü ve sensörlü kameralar ile donatıldı.”

Bu tür ifadelerle, Türkiye'de 15 Temmuz'a “tiyatro”, “kontrollü darbe”, Adil Öksüz'e MİT elemanı diyenlerin akıl hocalarının da kimler olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor sanırım.

ADİL ÖKSÜZ'ÜN AİLESİ PENSİLVANYA'DAYDI

Buna karşın Selahaddin Gülen, 2017 yılı sonunda FETÖ elebaşı Gülen'in yanına gittiğinde, örgüt yöneticisi mollalardan, “Kanada'da 60 askerin ve ailesinin olduğunu, burada örgüt hiçbir kurum veya kişisinin bu şahıslar ile irtibata geçmediğini, bu şahısların orada her ihtimale karşı iletişim kurulmayıp tekrardan Türkiye'ye döneceğini düşündüklerini ve tekrardan örgüt içinde vazife alacaklarını” duyduğunu anlattı. 2018 yılı temmuz ayında FETÖ elebaşı Gülen'in yanına gittiğinde Adil Öksüz'ün ailesinin, Adil Öksüz'ün kayınbiraderi Abdülhadi tarafından kampa getirildiğini söyledi.

SENATÖRLER FETÖ İÇİN DEVREDE

SELAHADDİN Gülen'in ifadesi, FETÖ'nün Amerika Birleşik Devletleri tarafından nasıl kollanıp korunduğunu da gösteriyor. Evlendiği kadına Türkiye'deki Amerikan Konsolosluğu vize vermeyince, Kenya'daki elçilik üzerinden işi çözmek istiyorlar. 2020 yılında Kenya'ya gittiğinde de gözaltına alınıyor. Hatta deport edilmesi gündeme geldiğinde, çocuğu FETÖ okullarına giden bir bakan bunu önlüyor. FETÖ elebaşı, örgütün ABD hükümeti ile ilişkilerini yürüten Bilal Ekşili'yi görevlendiriyor, birçok senatör Kenya'daki ABD Büyükelçiliği'ni arayıp Selahaddin Gülen için devreye girilmesini istiyor. Yetmiyor, FETÖ elebaşı Enes Kanter'in ilişkili olduğu senatörlerle görüşüp sorunu çözmesini istiyor. Ama nafile, Türk adaletinden kaçamıyor. Yeğeni için dünyayı ayağa kaldıran FETÖ elebaşı, Türkiye'de hapse girenleri “Yusufiye medresesindesiniz”, kaçanlara, “hicret ettiniz” diyerek avuturken, bakalım MİT tarafından yakalanıp getirilen yeğeni için ne diyecek?