Adalet mücadelesi şehadetle biten savcı: Mehmet Selim Kiraz
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, görev yaptığı İstanbul Adliyesi'nde şehit edilişinin 4. yılında anılıyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-03-31 10:06:20

Güncelleme Tarihi: 2019-03-31 10:06:20

İstanbul Adalet Sarayı'ndaki makam odasında görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edilen Cumhuriyet Savcısı 46 yaşındaki Mehmet Selim Kiraz, katledilişinin 4. yılında anılıyor.

Siirt'e bağlı Karaboğaz köyünde, 1969 yılında doğan ve 6 çocuklu Hakkı ve Saadet Kiraz çiftinin tek erkek evladı olan Mehmet Selim Kiraz'ın, 31 Mart 2015'te avukat gibi hareket ederek adliyeye giren terör örgütü DHKP-C üyesi Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından odasında rehin alınarak öldürülmesinin üzerinden 4 yıl geçti.

Mersin İmam Hatip Lisesi'nde okuyan Kiraz, aynı zamanda terzi çıraklığı yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalıştı. Terzi çıraklığı ve okulu bir arada yürüten Kiraz, mezun olmasının ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı.

Hukuk fakültesinden 1994 yılında mezun olan Kiraz, 1995 yılında hakim adayı olarak Mersin'de göreve başladı. Kiraz, sırasıyla Erzincan, Çayır, Karaman, Kazım Karabekir, Iğdır ve Osmaniye cumhuriyet savcılıkları görevini yürüttü. 2010 yılında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı görevine atanan Kiraz, burada 4 yıl görev yaptıktan sonra 2014 yılında HSYK yaz kararnamesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tayin edilerek, Memur Suçları Bürosu'nda görevlendirildi.

Yakın çevresi ve arkadaşları tarafından örnek bir insan olarak gösterilen, hat sanatına olan ilgisiyle de bilinen 2 çocuk babası Kiraz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığındaki görevini yürütürken, 31 Mart 2015 tarihinde çalışma odasında görevi başında şehit edildi.

Avukat gibi hareket ederek, aranmadan silahlarıyla 31 Mart 2015'te öğlen saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na giren terör örgütü üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol, Gezi odaklı eylemler sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı da yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 6. katta bulunan makam odasına girdi.

Anadolu Ajansı olayı, saat 13.56'da, "Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz, adliyedeki odasında rehin alındı." ifadeleriyle kamuoyuna duyurdu.

Adliye içinde rehin tutma eylemi devam ederken, olay yerine gelen yetkililer, savcının kurtarılması için yoğun çaba harcadı. Ailesi, arkadaşları ve yakınlarının yanı sıra ekranları başındaki kamuoyunun bekleyişi, rehin alınma olayından yaklaşık 6 saat sonra duyulan silah sesleriyle yerini endişeye bıraktı.

"Saat 21.55'te kaybettik"

Silah seslerinin duyulmasından bir süre sonra vurulduğu anlaşılan Kiraz, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Kamuoyunun kurtarılmasını beklediği savcı Mehmet Selim Kiraz'la ilgili kötü haber, saat 23.20 sıralarında İstanbul İl Sağlık Müdürü Selami Albayrak tarafından verildi. Albayrak, operasyonun ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 46 yaşındaki savcı Kiraz'ın bütün müdahalelere rağmen hayatını kaybettiğini açıkladı.

Kiraz'ın ağır şekilde yaralanmasıyla ilgili açıklama yapan İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi de, "Savcı Kiraz, saat 20.50 sıralarında geldi ve saat 21.55'te kaybettik. Ama geldiğinde zaten kaybetmiştik." dedi.

Kiraz'ın şehit edilmesinin ardından adliyede düzenlenen törene, bütün adliye personelinin yanı sıra avukatlar ve yargı dünyasından birçok isim ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende konuşan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Savcı Kiraz'ın mesaisi başında, menfur bir saldırıya uğrayarak şehit edildiğini belirterek, "Ruhu şad olsun. Arkasında binlerce Mehmet Selim olduğunu unutmasın. Biz, onun adalet alanındaki mücadelesini en yüksek seviyede yürüteceğiz, söz veriyoruz." ifadelerini kullandı. "Oğlum bunu hak etmemişti"

Törende konuşan şehit savcının babası Muhammet Hakkı Kiraz da, "Oğlum bunu hak etmemişti ama kaderde bu varsa boynumuz kıldan incedir. Yüreğim de yanıyor ama şükrediyorum." dedi.

Kiraz'ın cenazesi, Eyüp Sultan Camisi'ndeki törenin ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Olayın ardından şehit savcının isminin, İstanbul Adliyesi'ne verilmesi kararlaştırıldı. Kiraz'ın rehin alınması sırasında başına silah dayandığı ana ilişkin fotoğrafların gazeteler ve internet sitelerinde yayınlanmasıyla ilgili ise davalar açıldı.

Savcı Kiraz'ın şehit edildiği terör saldırısının yaşandığı İstanbul Adliyesi'nde, hain saldırının ardından yoğun güvenlik önlemleri alınmaya başlandı. Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısısı Hadi Salihoğlu, güvenlik açığıyla ilgili adliyelere aranmadan giriş yaptırılan avukatların, vatandaşlar gibi aranmasına yönelik karar alıp uygulattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca olay gününe ilişkin paylaşılan fotoğraflarda, Kiraz'ı şehit eden teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'un, ayrı ayrı adliyeye girişleri yer aldı. Teröristlerden birinin avukat girişinden elinde cübbeyle, diğer teröristin ise vatandaşların girdiği kapıdan arama yapılarak adliyeye girdiği belirlendi.

Paylaşılan fotoğraflarda, Yayla ve Doğruyol'un adliye içerisinde koridorlarda yürüdükleri, buluştuktan sonra da Kiraz'ı şehit ettikleri odaya girdiği anlar yer aldı.

İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, başsavcılığın talebi üzerine 6 Nisan'da, Kiraz'ın rehin alınması görüntülerini yayınlamaya devam eden arama motoru Google ve YouTube'un söz konusu yayınları içerikten çıkarmasını, bu mümkün olmadığı takdirde adı geçen sitelere erişimin engellenmesini kararlaştırdı.

Terörist saldırının ardından şehit Mehmet Selim Kiraz'ın adı, adliyedeki konferans salonuna verildi. Kiraz anısına Büyükçekmece'de hatıra ormanı oluşturuldu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Kiraz'ın ismi, Anadolu Adalet Sarayı'ndaki sergi salonuna da verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrıca Mehmet Selim Kiraz adına, halı saha futbol turnuvası düzenlendi. Teröristlerin Yunanistan bağlantısı ortaya çıkarıldı

Adliyedeki eylemle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ise 18 Mart 2016'da Özdemir Sabancı suikasti sanığı DHKP-C terör örgütü üyesi İsmail Akkol'un ifadesi alındı. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin, rehin alma sırasında Yunanistan ile telefon görüşmesi yaptıkları ve söz konusu görüşmelerde savcının öldürülmesi talimatını aldıklarını tespit eden savcılık, 30 Mart 2016'da DHKP-C yöneticisi 9 şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

Eylemi gerçekleştiren teröristlere silah temin eden ve 2 teröristi evinde barındırdığı iddia edilen 2 şüpheli gözaltına alındı. Teröristlere, saldırıda kullanılan silahı temin ettiği iddiasıyla aranan eski avukat Murat Canım da 27 Mart 2018'de gözaltına alındı. İddianameden detaylar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 4'ü tutuklu, 1'i tutuksuz ve 9'u firari 14 şüpheliyle ilgili hazırlanan iddianamede, savcı Kiraz'ın şehit edilmesi eyleminin, örgütün merkez ve genel komiteleri içerisinde aktif olarak faaliyet yürüten sanıkların bilgisi, kabulü ve talimatı olmaksızın işlenmesinin mümkün bulunmadığına dikkat çekildi.

Teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından saldırının örgütün faaliyeti çerçevesinde ve önceden yapılan planlama gereği tasarlanarak işlendiği aktarılan iddianamede, sanık Murat Canım'ın olay öncesi silahı temin ederek olayın asli faillerinden Şafak Yayla'nın kuryesi Mustafa Koçak'a verdiği bilgisi de yer aldı.

İddianamede, 9 firari şüphelinin, "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" ve "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ikişer kez, tutuklu şüpheliler Mustafa Koçak ve Murat Canım'ın ise, "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Diğer şüphelilerin de, "örgüte yardım etmek" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde 22 Kasım 2018'de yapılan ilk duruşmada mahkeme heyeti, firari 9 sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi. Sanıkların yargılanması halen sürüyor.