Adliye karıştı; savcı ile avukat arasında tuvalet gerginliği
Kaş Adliyesi'nde dün mesai bitimine doğru bir avukat ile başsavcı arasında personel tuvaletinin kullanımına yönelik tartışma yaşandı. Avukat, tuvaletten zorla başsavcının koruma polisi tarafından çıkarıldığını önde sürerken başsavcısı ise iddiaları kabul etmedi.

Oluşturma Tarihi: 2024-05-16 20:28:48

Güncelleme Tarihi: 2024-05-16 20:32:00

Antalya'nın Kaş Adliyesi'nde dün saat 16.50 sıralarında adliye personeline ait tuvaleti kullandığı gerekçesiyle Avukat Hakan Tüzen ile o sırada tuvalete giren Başsavcı Gökhan Feyzoğlu arasında tartışma çıktığı ve avukatın zorla dışarı çıkarıldığına dair iddiaları içeren tutanak hazırlandı.

Tutanak, tuvaletten zorla çıkartıldığını öne süren Avukat Hakan Tüzen ve görgü tanığı avukatların imzasını taşıdı. Tüzen, adliyedeki işleri bittikten sonra baro odasında bulunan erkekler tuvaletinin anahtarını alarak adliye personelinin ve avukatların sürekli kullandığı tuvalete gittiğini belirtti.

Tüzen'in hazırladığı tutanakta yaşananları şöyle anlatıldı:

“O sırada Kaş Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Feyzoğlu da tuvalete giriyordu ve kapı açıktı. Ben de elimde anahtarla içeri girdim. Savcı bana dönerek, 'Beyefendi burası personel tuvaleti aşağıda tuvalet var' dedi ve çıkmamı istedi. Ben de kendisine cevaben, 'Ben de avukatım, Kaş avukatıyım' dedim. Adı geçen Başsavcı bana tekraren, 'Burası personel tuvaleti, kullanamazsın' dedi ve tekrar tuvaletten dışarı çıkmamı söyledi. Ben de bu defa kendisine, 'Yıllardır bu tuvaleti bizler kullanırız. Tüm avukatlar kullanır, bizler de bu adliyedeyiz' dedim. Kendisi daha ileri giderek, 'Ben Başsavcıyım ve bu tuvaleti kullanmana izin vermiyorum' dedi. Ben de 'Avukatım ve bu tuvaleti kullanma hakkım var' dedim. Sonrasında ismimi sordu. Ben de 'Avukat Hakan Tüzen' dedim. Bana cevaben ve yüksek ses tonu ile 'Ben Başsavcı olarak seninle uğraşacağım, göreceksin, çık dışarıya, burayı kullanamazsın' dedi. Ben de 'Ne yapmak istiyorsan yap' dedim. Tuvaletin kapısı da açıktı bu arada. Adliyede görevli polis memuru Gökhan Çakır ile kendi özel koruması olan polis memuru Samet'i koridorda bağırarak çağırdı. Bu olaya o sırada koridorda bulunan görevli personel ve diğer avukat meslektaşlar da tanık oldu. Görevli iki polis memurundan beni tuvaletten zorla çıkarmalarını istedi. Ben de kendisine çıkmayacağımı söyledim. Polis memuru Gökhan Ç., tuvaletin kapısında beklerken, koruma polisi Samet arkama dolaştı ve sol kolumdan ve sırtımdan tutarak, zorla beni tuvaletten dışarıya koridora doğru ittirdi ve zorla dışarıya çıkardı. Olay sonrasında diğer meslektaşlarımız eşliğinde baro odasına geçtim. Baro odasına geçtiğimde benim sicilimi almak üzere adliye personeli (İdari İşler Sorumlusu) Hasibe Arıkan'ı gönderdi. Bu olay şahsıma yöneltildiği kadar mensubu olduğum meslek grubu açısından da son derece üzücü ve kabul edilemezdir."

BARO YÖNETİMİ KAŞ'A GİDİYOR

Avukat Tüzen'in yanı sıra tutanakta Avukat Ferhat İlçi, Huriye Gür Gökçe ve Baro Kaş İlçe Temsilcisi Avukat Erdem Topak'ın imzalarına yer verildi. Olaya, Antalya'da çok sayıda avukat tepki gösterdi.

Antalya Baro Başkanı Hüseyin Geçilmez, baro yönetimiyle birlikte Kaş ilçesine yola çıktı. Baro Başkanı Geçilmez, saat 12.00'de Kaş Adliyesi önünde basın açıklaması yapacaklarını söyledi.
Tutanaktaki ifadelerine göre, video görüntülerinde her şeyin açık olduğu, herhangi bir zorlama veya benzeri bir şey yaşanmadığını dile getiren Başsavcı Feyzoğlu, iddiaları reddetti.

Tutanakta Başsavcı Feyzoğlu, adliyedeki bu tuvaletin personel, hakim ve savcılara ait olduğu, başka kimsenin kullanımında olmadığı, kapısında "Personel harici giremez" yazısının bulunduğuna dikkati çekerek şahsı tanımadığını, bir anda arkasında görünce tamamen güvenlik kaygısıyla sorduğunu ve kendisine "Sen kimsin"ler ve benzeri ifadeler kullanıldığını dile getirdi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Kaş Adliyesi'ndeki tartışmaya ilişkin, "Nasıl Cumhuriyet savcısı ya da bir hakim adliye içinde bulunma hakkına sahipse avukat da aynı oranda burada bulunma hakkına sahip. Buranın içindeki genel alanlar her vatandaşın kullanımına açık alanlardır. Bunu bir tuvalet üzerinden tartışmayı bulunduğu makamı hazmedememek olarak tarif edebiliriz. Önünde cumhuriyet olan çok kıymetli olan bir meslek grubuna bir savcının verdiği zarar olarak tarif edebiliriz. Savcılık mesleğinin itibarını sarsma hareketi olarak tanımlayabiliriz." dedi.