Adnan Oktar suç örgütü davasında flaş gelişme
Tartışmalı Adnan Oktar Suç Örgütü davasında HSK kararı sonrası yakın tarihte ilgili savcı görevden alınmıştı. Örgütü aklamaya yönelik tartışmalı kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin verdiği karara yönelik HSK Müfettişlerinin raporu açıklandı.

Oluşturma Tarihi: 2024-01-18 19:27:19

Güncelleme Tarihi: 2024-01-18 19:43:18

Adnan Oktar suç örgütü davasındaki mahkeme sürecine HSK'nın müdahale kararı almasının ardından düzenlenen raporun içeriğinde şoke edici bilgiler paylaşıldı.

HSK MÜFETTİŞLERİNDEN 679 SAYFA ŞOK RAPOR ORTAYA ÇIKTI

ADNAN OKTAR'I AKLAMAYA ÇALIŞAN HAKİM VE SAVCILAR YARGILANACAK

Adnan Oktar Suç Örgütü'nü aklamaya yönelik tartışmalı karar veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin verdiği karara yönelik Hakimler ve Savcılar Kurulu Müfettişlerinin raporu açıklandı.

Karara imza atan ve aracılık eden isimlerin yargılanmasına neden olan 679 sayfadan oluşan HSK müfettişleri raporundan bazı başlıklar:

SANIKLARLA TELEFON TRAFİĞİ

Hakimler Önder Yaman, Hadi Salihoğlu ve dairenin savcısı Ali Parlar'ın karar aşamasında örgüt sanıkları ve avukatları ile yoğun ve kesintisiz telefon trafiği yapmaları.,

ORANTISIZ KAZANÇ

Üye Derya Bayburtluoğlu'nun kazanç ve edinimlerinin maaşı ile orantılı olmadığı,

Karar zamanı, almış olduğu dairelerin bedelinden düşük göstererek gayri menkul edindiği,

Eski baş savcı Hadi Salihoğlu'nun oğlu ve avukatının kazançlarının maaş ve gelirleriyle orantılı olmadığı. Ayrıca Hadi Salihoğlu'na ait iki adet gizli banka kasası tespit edildiği,

HUKUKİ OLARAK AÇIKLANAMAYAN KARAR

Dairenin başındayken Reyhan Yaman'ın toplam 4.100 dosya baktığı bunlardan sadece 12 sine duruşma açmadan tahliye vermiş olduğu. Konu dosyada aynı gün vermiş olduğu 68 tahliyenin ve yurt dışı yasaklarının kaldırılmasının hukuki olarak açıklanamaz olduğu,

MÜBAŞİRİN İFADELERİ

Mübaşir Tanık G.Ü. Nün beyanlalarında “kararın usb ile getirilmesi hususunu ikrar eden ifadelerinin olduğu, diğer bildiklerini anlatmaktan korktuğu” yönünde beyan ve ifadelerin olduğu,

Kararda yetki sınırlarını aşarak örgütün” polisin vurulma olayında kullandığı” silahın müsaderesinin kaldırılarak örgüte iade edilmesinin yargının ve hukuk kurallarının dışında olduğu. Ayrıca suça delil silahın verilmesinin suçu örtbas etme amacı taşıdığı.

KAÇMALARINA İZİN VERİLDİ

Hiç bir tedbir uygulamadan sanıkların tamamını serbest bırakarak yurt dışı yasaklarının kaldırılması, buna müteakiben 8 sanığın kaçtığı 3 sanığın yurt dışına firar ettiği. Ayrıca dairenin daha önce böyle bir uygulamasının olmadığı. Katiplerin ifadelerinde yapılan uygulamanın özellikle mesai yaptırılarak gerçekleştirildiği,

ÜYELERE TELKİNDE BULUNULDU

Dairede kıdemli üyesi T.K.'nın ifadesinde karara özellikle alınmadığını, karar sonrası diğer üyelere “ büyük hata yaptınız dediğini, üyelerin dava açsaydık çok uzun sürerdi diyerek savunma yaptıklarını”,

Mahkeme heyetinin bilinçli olarak Reyhan Yaman tarafından oluşturulduğu. Karardan hemen sonra ilgili üyelere “ bu kararı ahlaklı bi sanık avukatı bile yazamaz” diyerek üyelere ciddi tenkitlerde bulunduğu,

YETKİ SINIRLARI AŞILDI

Başta BAM başsavcısı olmak üzere dosyayı bilen yüksek yargı mensuplarının ve 2. Ceza dairesi üyelerinin kararın “korkunç bir karar olduğunu ve yetki sınırlarının daha önce görülmemiş bir şekilde aşılarak” alındığı yönünde müfettişlere ifade verdiğini,

İFADELER CIMBIZLANDI, ÇARPITILDI, EKLENDİ

Elde edilen delillerin tamamının görmezden gelindiğini, bu deliller dışında müştekilerin tüm ifadelerin kırpılıp cımbızlama yöntemiyle çarpıltıldığını, bu çarpıtma sonucu mağdur yaşı küçük büyük kızların “montaj ifade” oluşturularak sanıkları beraat ettirme amacı güttükleri,

BERAT İÇİN HUKUK ZORLANDI

Mahkeme dosyasına sanıkları beraat ettirmek amacıyla tüm suçlardan beraat vermek için ilgili kararları oluşturdukları ve bu yönde içerik hazırladıkları,

İFADELER GÖRMEZDEN GELİNDİ

Dosyada yer alan dijital materyal delillerin tanık ve etkin pişman ifadelerinin tamamının görmezden gelindiği. Bunun yanında etkin pişman olan M.U nun “istismar ve saldırı eylemlerini kabül etmiş” olduğunu, kararda bu ifade ve ikrarların tamamını görmezden geldiklerini,

ÇOCUK TECAVÜZÜNE “RIZA VAR” DENİLDİ

Davadaki yaşı küçük kızların “rızası var” demek için dosyada olmayan delilleri esas aldıkları, bu delillerin tamamen sanıkları beraat ettirmek amaçlı olduğunu, örneğin 9/10 yaşında olan mağdur S.V. nin sanık Hayri Cantekin tarafından sunulan tespitli olmayan mağdurun 10 yaşındaki “adnan hocamızı çok seviyorum “ içerikli facebook mesajını kararı bozma yönünde kullandığını, bunun yanında dosyada bulunan onlarca kesin ispat niteliğindeki delili görmezden geldiklerini,

YARGITAY KARARI GÖRMEZDEN GELİNDİ

Katip ve kalemdeki tanıkların dairenin daha önce buna yakın veya benzer bir karar verdiklerine şahit olmadıkları yönünde beyanları,

Örgütün 2008 yılında Yargıtay 8. Dairesi tarafından verilen kararla kesinleşen silahlı suç örgütü olduğuna dair kararın görmezden gelinerek,

KARAR: İHRAÇ VE YARGILANMA

Sanıkları beraat ettirip dosyanın bozulmasını sağladıkları.

Bu sebeple,

Mahkeme başkanı Reyhan Yaman
Üye Derya Bayburtluoğlu
Üye Ahmet Mahnaoğlu
Savcı Ali Parlar
Savcı Önder Yaman
Eski savcı Hadi Salihoğlu

Hakkında görevi kötüye kullanma başta olmak üzere bir çok suçtan görevlerinden ihraç edilerek yargılanmalarına karar verilmiştir.

HAYATİ İNANÇ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU

HSK Müfettişlerinin yargılanmasını istediği isimler hakkında yargıyı baskı altına aldığı ve adil yargılamayı etkilediği gerekçesiyle Avukat Hayati İnanç hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Adnan Oktar suç örgütünün eski mensuplarından Özkan Mamati ve iş insanı Fırat Develioğlu, Avukat Hayati İnanç hakkında "adil yargılamayı etkilemek" ve "Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yardımdan" suç duyurusunda bulunmuştu.

İnanç'ın Adnan Oktar Suç Örgütü'ne beraat kararı veren hakim ve savcılarla ilgili açılan davada, yargılanan hakim ve savcıları kurtarmak için Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeleri ve Adalet Bakanlığı Üst Düzey yetkililerine baskı yapıp, ilgili kişileri ceza almaktan kurtarmak için girişimlerde bulunduğu öne sürülmüştü.