Savaş Koç, bugünkü duruşmada verdiği ifadesinde kendisini vuran Fırat Sucuğ ve yanındaki kuzenin de akrabaları olduğunu söyleyerek, "İşe giderken beni aradı ve Alper'i sordu, evine götürmemi istedi. Ben de bunu kabul etmedim. 'Ben Alper'i vuracağım' dedi. O sırada ben iş yerine gittim. Çay aldım, içeri girdim. O sırada iki kişi geliyor bunlar. Kapının önünde benim üzerime geldiler. O sırada Fırat, belinden silahı çıkardı ve bana doğrulttu. İki sefer tetiğe bastı; ama ateş almadı. Sonra Fırat silahını düzeltmişti. O sırada ben can havliyle kendimi korumaya çalışıyordum. En sonunda beni vurdu. Tekrar bir daha beni öldürmesin diye ben ölü numarası yaptım, hareketsiz durdum. Ama her şeyi duyuyordum. Yani ben adaletin şu an için yerini bulmasını istiyorum. Hak ettikleri cezayı almalarını istiyorum. Şans eseri yaşıyorum şu an. O kurşun bir santim daha içeri girse şu an ayakta olmayabilirdim" dedi.
Savaş Koç'un avukatı Ali Erdem Gündoğan ise "Müvekkilin başına hedef alarak ateş ediyor. Kurşun beyine çok fazla zarar vermeden beyin tasının orada kalıyor. Müvekkil yere düşerken her şeyin farkında ve diyor ki 'Ben o anda olayların hepsini görüyordum; fakat tekrar bana ateş etmesinler' düşüncesiyle hareketsiz kalıyor, ölü taklidi yapıyor. Daha sonra bu şahıslar yakalanıyor. Müvekkil bunların kendilerini öldürme kastıyla geldiklerini söylüyor. Aslında müvekkil başkasının yerine kendini feda etmiştir. Yani o şahsın adresini vermiş olsaydı, o şahsı vuracaklardı. Adresi vermediği için müvekkili vuruyorlar" diye konuştu.
Sanığın tutukluğunun devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için davayı erteledi.